Kimyasal ilaçlar arıların ölmesine neden oluyor
SAMSUN İL TARIM VE ORMAN MÜDÜRÜ NAİL KIRMACI, “KÜLTÜR BİTKİLERİNDE ZARAR VEREN ÇEŞİTLİ HASTALIKLARA, BÖCEK VE ZARARLI OTLARA KARŞI ZİRAİ MÜCADELE YAPILMAKTA VE GENELLİKLE KİMYASAL İLAÇLAR KULLANILMAKTADIR. BU KİMYASAL İLAÇLAR HEM BAL ÜRETEN, HEM DE BİTKİLERİN TOZLAŞMASINDA HAYATİ ÖNEME SAHİP BAL ARILARINA ZARAR VERMEKTE VE ONLARIN ÖLÜMLERİNE NEDEN OLMAKTADIR” DEDİ.
Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü Nail Kırmacı, “Kültür bitkilerinde zarar veren çeşitli hastalıklara, böcek ve zararlı otlara karşı zirai mücadele yapılmakta ve genellikle kimyasal ilaçlar kullanılmaktadır. Bu kimyasal ilaçlar hem bal üreten hem de bitkilerin tozlaşmasında hayati öneme sahip bal arılarına zarar vermekte ve onların ölümlerine neden olmaktadır” dedi.
Kırmacı, yaptığı açıklamada, Türkiye’de arıcılık sezonunun başlamasına paralel olarak arı kayıplarının da yaşanmaya başladığını söyledi. İklimlerin değişken gitmesi, polen kaynaklarının yetersizliği gibi etkenlerin yanında arıların koloni gelişim dönemlerinin ile zirai mücadele ilaçlamasının da aynı dönemlere denk gelmesinin bu süreci olumsuz etkilediğini ifade eden Kırmacı, “Kültür bitkilerinde zarar veren çeşitli hastalıklara, böcek ve zararlı otlara karşı zirai mücadele yapılmakta ve genellikle kimyasal ilaçlar kullanılmaktadır. Bu kimyasal ilaçlar hem bal üreten, hem de bitkilerin tozlaşmasında hayati öneme sahip bal arılarına zarar vermekte ve onların ölümlerine neden olmaktadır. Bu nedenle gerek bitkisel üretim yapan çiftçilerimiz gerekse arıcılıkla ilgili faaliyet gösteren çiftçilerimiz önlemlerin alınması gerekmektedir” diye konuştu.
“Çiçek açma döneminde ilaçlama yapılmaz”
Önlemler hakkında bilgi veren Kırmacı, şu ifadeleri kullandı:
“İlaçlamaların kültür bitkilerinin çiçek açtığı dönemden önce veya sonra yapılmasına dikkat edilmelidir. Çiçek açma döneminde ilaçlama yapılmaz. Eğer bu devrede ilaç atma zorunluluğu varsa kısa sürede parçalanabilen ve arılara en az düzeyde etkili ilaçlar seçilerek, arıların aktif olmadığı zamanlarda uygulanmalıdır. İlaçlanan meyve ağaçları altında veya tarla kenarlarında bulunan çiçekli yabancı otlar arı zayiatını önlemek için ilaçlamadan önce imha edilmelidir. Gerek havadan, gerekse yer aletleriyle yapılan ilaçlamada ilaçlanan sahanın dışına ilaç bulaştırılmamalıdır. İlaç buharlarının sürüklenmemesi için rüzgarsız havada ilaçlama yapılmalıdır. İlaçlamalar sırasında arıların su içtiği kaynaklara ilaç bulaştırılmamalıdır. Ayrıca boşalan ilaç ambalajları çevreye atılmamalıdır. İlaçlamalar akşamüzeri veya sabahları erkenden arıların uçuş yapmadıkları, faal olmadıkları zamanlarda uygulanmalıdır. Çiçek tozları ile birlikte kovana taşınması, arı ve larvalarını öldürmesi mümkün olan toz ve ıslanabilir toz ilaç formülasyonları yerine, varsa sıvı veya granül ilaçlar, hatta çevreye en az düzeyde zarar veren kuru akışkan formülasyonlar tercih edilmelidir. Bütün ilaçlar, arılara aynı oranda toksik olmadığı ve bir selektivite bulunduğuna göre arılara daha az zarar veren fakat hastalık veya zararlıya karşı etkili olan ve önerilen ilaçların kullanılmasına özen gösterilmelidir. Arıcılarımızın konaklama amacıyla yer seçiminde daha az risk taşıyan yerleri tercih etmeleri ve konu ile ilgili ilçe müdürlüğüyle görüşme yapmadan uygulamaya geçmemesi gerekmektedir. Arıcılarımız kolay taşınabilen havalandırması iyi kovanları tercih etmelidir. Arılıkta suluk bulundurularak arıların tehlikeli olabilecek başka kaynaklardan su almaları en aza indirilmelidir. İlaçlama öncesi çiftçilerce civarda bulunan arıcıların en az yedi gün önceden uyarılması sağlanmalıdır. Bu konuda arıcılarımızın İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerine başvurarak bilgi sahibi olmaları gerekmektedir.”