Karı-koca çamuru sanat eserine dönüştürüyor
BURSA’NIN İZNİK İLÇESİNDEKİ YAŞAYAN HASAN YAMAN YILLARDIR ELLERİ İLE TOPRAĞA HAYAT VERİYOR. BABA MESLEĞİ OLAN ÇÖMLEKÇİLİĞİ ZORLU HAYAT ŞARTLARINA RAĞMEN DEVAM ETTİRMEK İÇİN EŞİ İLE BİRLİKTE ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR.
Bursa’nın İznik ilçesinde yaşayan çift, yıllardır elleri ile toprağa şekil veriyor.
Yıllar önce evlerin ve iş yerlerin vazgeçilmez ihtiyacı olan toprak çanak ve çömlek gibi ürünlerin teknolojiye yenik düşüp rağbet görmemesi bu sektörde bir çok kişiyi işsiz bıraktı. Hasan Yaman, babasından aldığı bu mesleği, eşi ile birlikte yürütmenin yollarını bulmuş durumda.
İznik’e Bağlı Çakırca köyünde kendi kurduğu atölyesinde klasik tarzda çanak ve çömlek imal eden ve firmalara özel ürünler de üreten Hasan Yaman, “Çömlekçilikte adet, sayı ve çeşit sınırı yoktur. Toprak ve seramik sonsuz bir malzemedir. Önemli olan hayal edebilmektir. Hayalleriniz sizi binlerce çeşide götürür” sözleri ile bu meslekte ayakta kalabilmek için yetenek yanında hayal gücüne de ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Mesleğini yürütebilmek için klasik çömlek tarzı el üretimi yanında çeşitli hediyelik eşyalar, şişeler, dış mekan ve iç mekan dekoratif malzemeleri imal eden Hasan Yaman, “Ayakta kalmak için her türlü ürün üretiyoruz. Tuğla istiyorlar, tuğla yapıyoruz. Selçuklu dönemi sırlı tuğla gibi malzeme de ürettik. Kullandığımız hammaddeyi bu bölgenin toprağından kendimiz hazırlıyoruz. Çamurun hazırlanması, tavlanması, yoğurulması, makineden geçirilip işleme alınması başlı başına ayrı bir süreç. Tornada ürün hazırlamak bizim işimizin en kolay tarafı. Öncesi ve sonrasındaki kurutma, fırınlama, sırlama, boyama gibi işler bizim işimizin yüzde 99’nu teşkil ediyor. Çömlekçilik denildiğinde herkes tornadaki işi görüyor, ama işimiz sadece o değil. O işimizin sadece görünen yanı” diye konuştu.
Eşi ile ailece sürdürdüğü baba mesleği çömlekçiliğe son günlerde talep olduğunu ifade eden Hasan Yaman, ”Bundan birkaç yıl öncesine kadar bizim işlerimize rağbet yoktu. Bizlerin ürettiği sırlı kap, kacak, vazo gibi ürünler yurt dışından bilhassa Çin’den çok daha ucuza geliyordu. Yerli üreticiler uzun müddet görmezden gelindi. Hatta bu gibi meslekler ölmek üzere idi. Ürün çeşitlerimizi değiştirdik, ayakta kalmaya çalıştık. Bu durum yıl içinde yaşanan döviz hareketliliğinden sonra değişti. Bizler şu an bu durumdan gayet memnunuz. Devlet büyüklerimizin ithalata kotalar koyması, engelleyici tedbirler alması bizim gibi sanatkarlara rağbeti artırdı. Yerli ve milli üretim yapan bir çok sektör ithalat dolayısı ile çok büyük darbeler aldı. Şükür ki bugün bu sıkıntıları aştık” dedi.