Kanserden korunmanın yolu sofradan başlıyor

Diyetisyen F. Hüban Gönülol, kanserden korunmanın yolunun beslenmeden geçtiğini söyledi.

Kanser, erken tanı ve etkin yöntemlerle tedavi edilebilmekte. Kansere yol açan birtakım etmenler kişinin kendi kontrolünde olmasa da yaşam tarzında yapılabilecek değişikliklerle bağışıklık sistemini güçlendirmek ve kanserden korunmanın mümkün olduğu, uzmanlar tarafından söyleniyor. Medicana Samsun Hastanesi Diyetisyeni F. Hüban Gönülol kanserden korunmak için beslenmenin önemine değinerek, açıklamalarda bulundu.

Yanlış beslenmenin kanseri tetiklediğini ifade eden diyetisyen Gönülol, “Yapılan araştırmalara göre; yanlış beslenme alışkanları kanserin ortaya çıkışı ve gelişiminde yüzde 35 etkili rol oynamaktadır. Bu nedenle mevsiminde meyve-sebze yenilmesi, doğru miktarlarda ve çeşitte protein, karbonhidrat ve yağ seçimiyle doğru pişirme yönteminin tercih edilmesi oldukça önemlidir. Amerikan Kanser Derneği, kanserden korunmak için daha çok sebze, meyve ve tam tahıllı besinlerin yer aldığı, kırmızı et ve basit şeker içeren paketli işlenmiş gıdaların mümkün olduğunca bulunmadığı bir beslenme modelini benimsemek gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca bazı besinler içerdiği antioksidanlar aracılığıyla, vücuttaki koruyucu enzimleri harekete geçirip vücudun doğal kanserle mücadele etme yeteneğini aktive ederek veya içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek kansere karşı koruyucu etki göstermektedir. Bu besinlerden biri olan brokolinin, filizinde bulunan sülforafan isimli doğal bileşik, kanser hücrelerinin yanı sıra kanser kök hücrelerini de öldürdüğü bilinmektedir. Bu nedenle üzerinde en çok durulan anti kanser doğal ürünler arasında yer almaktadır” dedi.

Beslenme şekli hakkında da bilgiler veren Gönülol, şunları söyledi:

“Brokolinin faydasının görülmesi için doğru pişirmek çok önemlidir. Suyun içinde kaynatarak pişirdiğimiz brokoli tüm bu özelliklerini maalesef yitirir. Dolayısıyla bilimsel gözlemlere göre yapılan öneri; buharda birkaç dakikalık pişirmek veya çiğ tüketmektir. Bunun yanı sıra domateste bulunan likopenin, özellikle meme kanserinin önlenmesi ve tedavisinde etkili olduğu bilinmektedir. Domates ayrıca piştikçe etkinliği artan anti kanserojen özelliğe sahip karotenoidler de içermektedir. Ayrıca zerdeçalda curcumin, zencefilde gingerol, siyah üzüm çekirdeğinde yer alan resveratrol gibi doğal antioksidan bileşenler kanserden korunmada yararlı olmaktadır ve bu birçok bilimsel araştırmada gösterilmiştir. Bu besinlere günlük diyette yer vermek kanserden korunmak için önemli bir etkiye sahiptir. Ancak antioksidanlar fazla miktarda kullanılırsa ‘prooksidan’ da olabileceği yani hücreye, amaçlananın aksine, oksidatif hasar vermeye başlayabileceği unutulmamalıdır.”