İzmir’de doğan nakış sektörü can çekişiyor, firmalar kepenk kapatıyor
KONFEKSİYON SEKTÖRÜNE UZUN YILLAR KATKI SAĞLAYAN NAKIŞÇILAR, ESKİ GÜNLERİ ADETA MUMLA ARARKEN, BÜYÜK KÜÇÜK BİRÇOK FİRMA KÜÇÜLMEYE GİTMESİNİN YANI SIRA BİR BİR KEPENK KAPATIYOR.
İzmir’den doğup Türkiye geneline yayılan nakışçılık sektörü, giderek kan kaybediyor. İzmir Nakış Sanayicileri Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Muin Altın, sektör olarak modanın durgunluğundan olumsuz etkilendiklerini, kalifiye eleman bulamayarak birçok firmanın kepenk kapattığını söyledi.
İlk üretimine İzmir’de başlanan nakış sektörü, bugünlerde can çekişiyor. Tişörtten çoraba, ayakkabıdan daha birçok ürüne kadar hemen hemen tekstilin her alanında kullanılan nakış sanayiciliği, son yıllarda giderek kan kaybediyor. Konfeksiyon sektörüne uzun yıllar katkı sağlayan nakışçılar, eski günleri adeta mumla ararken, büyük küçük birçok firma küçülmeye gitmesinin yanı sıra bir bir kepenk kapatıyor.
İzmir Nakış Sanayicileri Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Muin Altın, 2018’de büyük durgunluk yaşadıklarını yeni yeni sektörün hareketlilik kazandığını söyleyerek, önceden 130 firmanın nakış alanında faaliyet gösterdiğini, şu an ise 60 firmanın faaliyetine devam ettiğini açıkladı. Nakışçılığın tekstil ve konfeksiyonun birçok alanında kullanıldığını belirten Başkan Muin Altın, “Nakış bir moda olduğu için her sene olmayabiliyor; baskı giriyor, aksesuarlar giriyor. Değişik şeylerle üretim devam ediyor. Türkiye’de İzmir’de de aynı şekilde. Biz de bu modanın durgunluğundan etkilendik, sektör olarak etkilendik. Dolayısıyla sektör kan kaybetti; ayakta kalan firmalarımız oldu, kalamayanlar oldu. Taşınan ve kapanan firmalarımızda oldu” dedi.
“Nakış bölümlerimiz maalesef İzmir’de kapanıyor”
Nakışın İzmir’de doğup Türkiye’ye yayıldığını ifade eden Main Altun, “İzmir’deki nakış sektörünü ayakta tutmak için çalışıyoruz. 1960’lı yıllardan beri mekanik makinelerle uğraşırken, elektronikle beraber nakış Türkiye’ye İzmir’den yayılmıştı; ama tabi ki Anadolu bütün bu gelişmeler bekleniyordu. İstanbul liderliği aldı, öncülüğü aldı. Denizli havlu sektörün de özellikle nakışlı, jagarlı önderliği aldı Bursa’dan. İzmir’de konfeksiyonlarımız devam ediyordu; fakat İzmir’deki firmalarımızda Anadolu’ya yayılmasıyla beraber yurt dışına giden şirketlerimizde oldu. Bazıları döndü, bazıları hala orada üretim yapabiliyorlar. Bizde İzmir’deki nakış sektörünü ayakta tutmayla ilgili çalışıyoruz; fakat kan kaybettik. Sektör içerisindeki arayışlarımızda devam ediyor. Oda hazır giyim federasyonu içerisinde örgütlü bir yapımız var. İzmir, İstanbul, Denizli, Antep derneklerimiz var. Yaklaşık 30 dernekle beraber bütün bunların çözüm yollarını aramayla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Nakış bölümlerine bunun diplomalı olduğunu düşünürsek nakış bölümlerine talep yok. El sanatları bölümlerimizde ki nakış bölümlerimiz maalesef İzmir’de kapanıyor. Üniversitelerimizde de tekstil bölümleri yeterine öğrenci bulamıyor. Yetişen insan gücümüz azalıyor. Sektörün canlı kalması bunun için mutlaka desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde aktardı.
İzmir dışında diğer bölgelerde de bu işi yapanların sektörel destek vermesi gerektiğini vurgulayan Altun, son olarak şöyle devam etti:
“Sektörden insanlar ekmek yiyeceklerine inanırlarsa bu okullara ve bu bölümlere geleceklerdir. Bu elemanlar burada yeniden yetişecektir. Dünya rekabetini yapabilmek için ücretlerin iyileştirilmesi, sektörlerin dediğim gibi bölgeler değil sektör olarak desteklenmesi gerekir.”