İstanbul depremi sonrası binalarla ilgili ortaya çıkan önemli ayrıntı
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI YAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEKNİK DAİRE BAŞKANLIĞI ZEMİN ETÜT ŞUBE MÜDÜRÜ HÜSEYİN ALAN, İSTANBUL’DA MEYDANA GELEN DEPREMİN ARDINDAN 40 BİNİN ÜZERİNDE VATANDAŞIN KENDİ BİNALARININ DA İNCELEME VE YETERLİLİK TESTİ İSTEDİĞİNİ KAYDEDEREK, BUNUN TOPLUMUN DEPREME KARŞI KAYGI VE KORKU İÇERİSİNDE OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ OLDUĞUNU BELİRTTİ.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Teknik Daire Başkanlığı Zemin Etüt Şube Müdürü Hüseyin Alan, İstanbul’da meydana gelen depremin ardından 40 binin üzerinde vatandaşın kendi binalarının da inceleme ve yeterlilik testi istediğini kaydederek, bunun toplumun depreme karşı kaygı ve korku içerisinde olduğunun göstergesi olduğunu belirtti.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Teknik Daire Başkanlığı Zemin Etüt Şube Müdürü Hüseyin Alan, Denizli Pamukkale Üniversitesinde gerçekleştirilen Mühendislik Jeolojisi Derneğinin bu yıl 3’üncüsünü düzenlediği Ulusal Mühendislik Jeolojisi ve Jeoteknik Sempozyumu’na (MÜHJEO 2019) katıldı.
Sempozyumda İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirinin soruları üzerine İstanbul depremi ve sonrasında yaşananlara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Alan, son İstanbul depreminde ortaya çıkan manzaranın toplumun depreme hazır olmadığını gösterdiğini ifade etti. Alan depremden sonra 40 binin üzerinden vatandaşın binalarının depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda başvuruda bulunduğunu kaydederek şunları söyledi:
“Son birkaç ayda Denizli’de orta büyüklükte bir deprem oldu. Birincisi Acıpayam, arkasından Bozkurt depremi gerçekleşti. Daha sonrada geçtiğimiz günlerde İstanbul’da 5.6 kimilerine göre 5.7 orta büyüklükte bir deprem gerçekleşti. Özellikle İstanbul depreminin gerçekleşmesinden sonra kamuoyunda artık hepimizin bildiği ‘biz ülke olarak depremlere hazır mıyız?’ sorusunun yanıtı aslında hazır olmadığımızı bir şekilde gösterdi. Son günlerde basın yayın organlarında sıkça gündeme geldiği üzere çok sayıda eksikliğimizin olduğu görülüyor. Bu eksikliklerin en önemlisi, depremler öncesi yapmamız gereken hazırlıkların aslında yapılmadığını veya eksikli yapıldığını veya zamanında yapılmadığını gösterdi bize, bakın 5.6 büyüklüğünde ki bir depremde İstanbul’da çok sayıda yapının ağır hasarlı olduğu, hatta vatandaşın korku ve panikle bugün itibari ile basına da yansımıştır bu, 40 binin üzerinde yurttaşımızın kamu kurum ve kuruluşlarına başvurarak kendi binalarının da incelenmesi ve yeterliliğin test edilmesi konusunda bir çalışma yürütülmesi arz ifade etmişler” dedi.
“Bu olay kaygı ve korku içerisinde olunduğunu gösteriyor”
Yapılan başvuruların deprem konusunda duyulan kaygı ve korkunun bir göstergesi olduğunu ifade eden Alan, “Bu son derece önemli arkadaşlar neden önemli bu toplumun büyük bir kesiminin kendi oturduğu konutun veya kullandığı yapının depreme hazır olup olmadığı veya bir deprem esnasında nasıl bir davranış gösterdiğine ilişkin önemli bir kaygı ve korku içerisinde olduğunu gösteriyor” dedi.
“Toplanma alanları gündeme geldi, bu da son derece önemli”
Açıklamalarında son olarak İstanbul’daki deprem sonrasında tartışmalara konu olan ‘toplanma alanı’ konusuna değinen Alan, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Toplanma alanları gündeme geldi. Bu da son derece önemli, bugün itibari ile bunlara ihtiyacımız olmayabilir ama bir deprem esnasında şu görülüyor ki, bizim bu alanlara yoğun bir ihtiyacımız olacak. Bugünden onların altyapısı hazırlanarak, geleceğe aktarılması gerekiyor. Nedir? İçme kullanma suyu, tuvalet ihtiyacı, bunlar son derece önemli ve insani ihtiyaçlar ve bugünden planlama yapmak gerekiyor.”