İş yerini tarihi eşyalarla donattı, gençlerin ve turistlerin ilgi odağı oldu
YAKLAŞIK 400 YILLIK TARİHİ ANTAKYA EVİNDE ESKİ, ANTİKA EŞYALARI SERGİLEMEYE BAŞLAYAN ŞAHAP FANSA’NIN İŞYERİ GENÇLERİN VE TURİSTLERİN İLGİSİNİ ÇEKMEYE BAŞLADI.
Hatay’da bir iş yeri sahibi, kimi zaman çöplükten, kimi zaman antikacılardan toplamaya başladığı tarihi eşyaları, iş yerinde sergilemeye başlayınca gençlerin ve turistlerin ilgi odağı oldu.
Yaklaşık 400 yıllık tarihi Antakya evinde eski, antika eşyaları sergilemeye başlayan Şahap Fansa’nın iş yeri gençlerin ve turistlerin ilgisini çekmeye başladı. Geçmiş zamanlarda kullanılan kahve değirmeninin ilgisini çekmeye başlamasıyla geçmiş zamanlara ait gazete, mektup, kamu kurum evrakları ve birçok eşyayı toplamaya başlayan Fansa, bu topladıklarını iş yerinde sergilemeye başlayınca büyük ilgi gördü. Tarihi eşyaları kimi zaman çöplükten, kimi zaman antikacıdan temin eden Fansa, amacının gençlere eski zamanlarda insanların nasıl yaşadığını ve nasıl zaman geçirdiğini göstermek olduğunu söyledi.
Eski Antakya evinde kendisine ait bir kafe açan Şahap Fansa, gazeteleri antikacıdan, mektupları eski Antakya evlerinin gizli bölmelerinden bazı diğer eşyaları da kimi zamanda çöplükten topladığını belirterek, “Çocukluğumda dedemlerde büyüdüm. O zamanlar kahve değirmeninde kahve çekerdik. O ilgimi çekti ve merakım orada başladı. Daha sonra eski olan gazeteler mektuplar ilgimi çekmeye başladı, toplamaya başladım ve eski Antakya evinde bir kafe açtık, sergilemeye başladık. Genelde mektupları eski Antakya evlerinin gizli saklı bölmelerinden bulup temin ediyoruz. Gazeteleri de antikacılardan, yaşlı insanlardan, bazen çöplükten topluyoruz eski dergileri ve antika eşyaları” dedi.
Amacının eski olan günlük hayatta kullanılan eşyaları şimdi ki nesle göstermek olduğunu söyleyen Şahap Fansa, “Amacım eski olan günlük hayatta kullanılan eşyaların şimdiki gençlere, eskiden nasıl yapıldığını nasıl zaman geçirdiğini, telefon olmadan nasıl yaşandığını görmelerini sağlamak. Genelde hep yerli turistler geliyor, onlarda gazeteleri, dergileri görünce baya ilgisini çekiyor. Gençlerde gelip bazı eşyaları gördüklerinde geçmiş zamanda nasıl yaşadıklarını anladıklarında hayretle bakılıyor” dedi.
Fansa, ziyarete gelen turistlerin gördükleri birçok eşyayı almak istediklerini ancak kendisinin satmadığını sadece topladığını dile getirerek “yabancı turistler de yazın geliyor ver geldiklerinde kahve değirmenleri olsun, eski antika eşyalar, gazeteler olsun çok ilgilerini çekiyor. Buranın nasıl ayakta durduğunu hayretle izliyor ve inceliyorlar. Çünkü burası yaklaşık 350-400 yıllık bir konak. Sadece burayı görmek, bu atmosferi yaşamak için gelen yabancı turistlerimiz var. Genellikle gelen turistlerin çoğu ellerine aldıkları her eşyayı ‘bize satar mısın?, satılması lazım’ diyorlar. Ama biz maalesef satmıyoruz, alıyoruz ve topluyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kafedeki geçmiş zamanlara ait tarihi eşyaları merak ederek kafeye gelen Cebrail Tuncer ise “burada yaklaşık 300-400 yıllık tarihi Antakya evlerinin tarihi eşyalarla donatılması gerçekten güzel bir iş. Burada eski mektupların, 1970’li yıllara dayanan gazeteleri yerinde görüp inceleme fırsatı buluyoruz. Hiç görmediğimiz eski eşyaları yerinde görüp inceleyebiliyoruz. Benim hiç görmediğim eşyalar vardı mesela gaz lambası hiç görmemiştim, yerinde inceledim, nasıl çalıştığını işlediğini gördüm” dedi.
Selma Nur Bayır ise tarihi eşyaları görerek, dokunarak geçmiş zamanları daha iyi öğrendiklerini belirterek, “Eski Antakya evlerinde tarihi eşyaların bu şekilde kullanılması çok hoşumuza gidiyor. Eski radyolar, ütüler, kasetler, Yeşilçam filminin afişleri bu tür eşyalar ilgimizi çok çekiyor. Eskilerden görmediğimiz yerleri bizlere afişlerle, fotoğraflarla göstermişler. Burada ki tarihi eşyalara gerek görerek, gerek dokunarak geçmişimizi bu şekilde öğreniyoruz ve daha etkili. En çok kahve değirmeni ve gaz lambası dikkatimi çekti. Geçmişte bunu kullanıyorlarmış ama ben hiç görmedim. İlk defa görüyorum” dedi.