İlik nakli bekleyen Sonat’ın annesinin acı feryadı: “Zamanı durdurmak istiyorum”
ANTALYA’DA AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ (ALL) HASTALIĞIYLA 4 YILDIR SAVAŞAN 14 YAŞINDAKİ SONAT EMRE ÖZCAN’IN YAŞAMA TUTUNABİLMEK İÇİN GEREKEN İLİK NAKLİNDE SON İKİ HAFTAYA GİRİLDİ.
Antalya’da Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) hastalığıyla 4 yıldır savaşan 14 yaşındaki Sonat Emre Özcan’ın yaşama tutunabilmek için gereken ilik naklinde son iki haftaya girildi. Günlerin hızla ilerlediğini belirten anne Sinem Güney Kuru ise, “Zaman o kadar beni üzüyor ki, şu anda elimde olsa zamanı durdurmak isterim. Durduramayacağıma göre de, insanların benim için zamanı bu anlamda durdurmalarını istiyorum” diyerek, herkesi ilik bağışçısı olmaya davet etti.
4 yıl önce baş dönmesi ve ağrı şikayetiyle gittiği hastanede yüksek riskli ALL hastası olduğunu öğrenen Sonat Emre Özcan’ın hayatı, hastane koridorlarında geçiyor. Daha önce kemoterapi ve ilaç tedavisi gören Özcan, kendisine uygun ilik bulunamaması nedeniyle hastalığı son günlerde tekrar nüksetti. Hastanede müşahede altına alınan Özcan, hayata tutunabilmesi için gerekli iliği dört gözle bekliyor. Uygun ilik nakli 14 gün içerisinde bulunamaması halinde ise Sonat’a yarı uyumlu ilik nakli gerçekleştirilecek.
Yarı uyumlu ilik naklini istemediğini belirten anne Sinem Güney Kuru, böyle bir durumda Sonat’ın yaşama şansının yüzde 50 olacağını belirtti. Bu riski göze almak istemediğini kaydeden Kuru, “Ben yarı uyumlu nakli başından beri istemiyorum. Çok razı değilim çünkü yarı uyumlu ilik yarı yarıya yaşam şansı demek. Ben de bu riski göze almak istemiyorum” dedi.
“Zamanı durdurmak istiyorum”
Yarım uyumlu nakil için protokollerin başladığını da ifade eden Kuru, “Protokolün bitmesine 2 hafta kadar zaman kaldı. Bu zaman içerisinde uygun donörü hızlıca bulmamız lazım. Zaman o kadar beni üzüyor ki, şu anda elimde olsa zamanı durdurmak isterim. Şu an itibariyle çok daha önemli, herkesin duyarlı olmasını istiyorum. Zamanı durduramayacağıma göre, insanların benim için zamanı bu anlamda durdurmalarını istiyorum. Ben anneyim, bu çaresizliğimi, bu geçtiğim dar boğazda insanların daha da çok elimi tutmalarını bekliyorum. Çağrımdır ve bu çağrıya bir kere daha ses versinler, bugün, yarın, gelecek hafta diye ertelemesinler öyle bir zaman yok artık. Ne olur hızlı bir şekilde Kızılay Kan Merkezlerine gidip 3 tüp kan versinler” diye konuştu.