İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok: “192 ülkeden 5 milyon insana ev sahipliği yapıyoruz”
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI GÖKÇE OK, TÜRKİYE’NİN 192 ÜLKEDEN 5 MİLYON İNSANA EV SAHİPLİĞİ YAPTIĞINI BELİRTEREK, “TAMAMINA YAKINININ BU ÜLKEYE, BU ÜLKENİN EKONOMİSİNE, GELECEĞİNE, EĞİTİMİNE, SAĞLIĞINA, MEDENİYETİNE, KÜLTÜRÜNE, SANATINA KATKISI VAR. BU KATKIYI ARTIRMAKTIR MARİFETTİR, İNSANLARI BİRBİRİNE DÜŞÜRMEK DEĞİL” DEDİ.
MERSİN (İHA) – İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok, Türkiye’nin 192 ülkeden 5 milyon insana ev sahipliği yaptığını belirterek, “Tamamına yakınının bu ülkeye, bu ülkenin ekonomisine, geleceğine, eğitimine, sağlığına, medeniyetine, kültürüne, sanatına katkısı var. Bu katkıyı artırmaktır marifettir, insanları birbirine düşürmek değil” dedi.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği işbirliğinde, Türkiye’deki geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler başta olmak üzere koruma başvuru ve statü sahipleri ile diğer göçmen gruplarına yönelik ‘Biz Bize Sohbetler’ etkinliği gerçekleştirilecek. Göçmenlerin yoğun olarak yaşadıkları illerde düzenlenecek etkinliklerle Türkiye’deki uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri ile geçici koruma altındaki bireylerin ve ev sahibi toplumun sosyal uyuma ilişkin yaşadıkları zorluklar ve sosyal uyuma yönelik illerde yürütülen faaliyetleri ve yaşanan sorunları yerinde tespit etmek amaçlanıyor.
Etkinliğin ilki Mersin’de gerçekleştirildi
‘Biz Bize Sohbetler’ etkinliğinin ilki Mersin’de gerçekleştirildi. Mersin’de dün başlayan ve bugün sona erecek ‘Biz Bize Sohbetler’ etkinliğinin ilk gününde Türk ve yabancı kanaat önderleri ile bir toplantı gerçekleştirildi. Bir otelde gerçekleştirilen toplantıya, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok, Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Aydın Keskin Kadıoğlu, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Mersin’de yaşayan Suriyeliler ve yerel halk katıldı.
“Milletimiz, daima mazlumun yanında yer almıştır, yer almaya da devam edecektir”
Etkinlikte konuşan Vali Su, Türkiye’nin ve Türk milletinin, tarihten günümüze kadar her zaman hangi şart altında olursa olsun daima mazlumun, mağdurun yanında yer almış, ona kucak açmış, insan onurunu her zaman yüceltmeye çalışmış, çiğnenmesine asla izin vermemiş bir devletin mensupları olduğunu söyledi. Su, “Bugün de bunu yaşıyoruz, gelecekte de bunu yaşayacağız. Bütün dünya bunu görmüştür ve gelecekte de görmeye devam edecektir. Biz, tarihimizden günümüze kadar birçok göç almışız. Niçin insanlar burayı tercih ediyor? Bir; ülkemiz bölgesinde, dünyada istikrarın, insan hak ve hürriyetlerinin en güzel şekilde yaşandığı, ekonomisi güçlü, gelenlere daima umut veren ve onları en iyi şekilde yaşamaları için hayata hazırlayan bir devlet ve millet anlayışımız var. Bulunduğumuz coğrafyada her an kan ve gözyaşı var, savaşlar var. Bu da ülkemize göç edilmesinin bir başka nedeni. Diğeri de milletimizin sahip olduğu kadirşinaslık, misafirperverlik ve gönüldaşlık. Bunlar da buraya gelen insanların rahat ettiği bir pozisyon oluşturuyor” dedi.
“Göç yönetimi konusunda tüm dünyaya örnek bir yönetim sergiliyoruz”
Biz Bize Sohbetler etkinliği çerçevesinde, Türkiye’ye sığınan insanların sosyal uyum kapsamında karşılaştıkları zorlukları ve Türk vatandaşlarının bakış açılarını değerlendirmek ve iyi bir hale getirmek için bu tür etkinlikler düzenlediklerini belirten Su, ilk etkinliğin de Mersin’de gerçekleştirildiğini ifade etti. Su, “Biz, bunları akıl ve vicdan potasında yaparken, aynı zamanda bu işe gönlümüzü de koyuyoruz. Bunu hem inancımızın hem kültürümüzün bir gereği olarak yerine getirmeye çalışıyoruz. O yüzden kucak açtığımız bu insanları toplum içerisinde uyumlu hale getirmek, onların sorunlarını çözmeye çalışmak bizim en önemli görevlerimizden birini oluşturuyor. İnanıyorum ki, bu tür toplantılarla göçle gelen insanların sosyal uyum konusundaki sorunlarını en asgariye indirerek, onları toplumumuzla kaynaştırarak daha iyi hale getirme amacını en güzel şekilde yerine getireceğiz. Biz, göç yönetimi konusunda da tüm dünyaya örnek bir yönetim sergiliyoruz. Dünyadaki ve ülkemizdeki göçmenlerin durumuna baktığınızda farkımızı çok net görürsünüz” diye konuştu.
“Göçü bir fırsat olarak görüp, medeniyetinize katkı sunacak çıkarımlarda bulunursanız, bunu yönetebilir ve başarılı olabilirsiniz”
Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Ok da yeni yol haritalarının ilkini Mersin’de gerçekleştirdiklerini dile getirdi. 11 Nisan’da 6’ıncı yaşını kutlayan Göç İdaresi’nin, çok kısa sürede çok genç, aktif ve dinamik bir personel yapısıyla Türkiye’de göç krizini yönetebilmek adına yüksek bir kapasiteyi kısa sürede geliştirdiklerini vurgulayan Ok, “Göç, büyük bir kriz ve dünya var olduğundan bu yana gerçekleşmiş, bundan sonra da devam edecek bir büyük vak’a. Göçü sürekli olarak kriz vaziyetinde görürseniz ne akılla ne ruhla ne bedenle ne de medeniyet tasavvuruyla altından kalkmanız mümkün olur. Ama göçü bir fırsat olarak görüp, bu fırsattan da kendi medeniyetinize katkı sunma noktasında çıkarımlarda bulunursanız, elbette bunu yönetebilir ve başarılı olabilirsiniz. Dünyadaki örneklerine baktığımızda, milletimizin verdiği destekle devletimizin yaptığı işlerle bu göç krizini yönetebilme iradesinden şeref duyuyorum. Lütfen sizlerde devletinizle şeref duyun” ifadelerini kullandı.
“Onların düşündüğü gibi düşünürsek onların yaptığı gibi yapmaya başlarız. Asla böyle yapmayacağız”
“Biz hiçbir şeyi eksik etmiyoruz” diyen Ok, göç krizini ve göçü akılla bilimle mantıkla idare ettiklerini, kapasitelerini geliştirdiklerini, eksiklerini tamamladıklarını belirterek, “Ama iki şeyi de unutmuyoruz; insanlık ve vicdan. Biz batı medeniyetinin bir parçasıyız ama bir ayağımızda gönül coğrafyamızda. Batı ile doğunun, hatta güney ile kuzeyin arasında bir köprüdür Anadolu. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi başkalarının düşündüğü gibi düşünemeyiz. Zeminimizi kaybederiz. Onların düşündüğü gibi düşünürsek onların yaptığı gibi yapmaya başlarız. Asla böyle yapmayacağız. Tarih boyunca olduğu gibi bize sığınmış, bize elini uzatmış dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir mazlumun ve mağdurun yüzünü düşürmedik, başını eğmedik. Hiç kimseyi gaddar medeniyet anlayışının lütfuna esir etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Bu kararlılığımızı herkesin bilmesini istiyorum. Maalesef belirli dönemlerde en çok aklıselimi, en çok sağduyuyu dillendirmesi gerekenler tabiri caizse sözün şehvetine kapılıyorlar. Bundan fayda umamayız biz. Bundan ne krizleri yönetebilme aklı çıkar ne bir medeniyet tasavvuru ortaya çıkar ne de güçlü bir devlet olma projeksiyonu çıkar. Bunun esiri oluruz. Esiri olduğumuz zaman birbirimize düşeriz” şeklinde konuştu.
“192 ülkeden 5 milyon insana ev sahipliği yapıyoruz”
Genel Müdürlük olarak devletin bütün kurumları, sivil toplum örgütleri ve uluslararası paydaşlarla ortaya bir akıl koymaya çalıştıklarını anlatan Ok, şöyle devam etti: “Sözün şehvetine kapılıp birbirimize düşmememiz gerekiyor. Bugün sadece Suriyeliler yok. Maalesef Türkiye’de göçmenin adı Suriyeli olmuş. Yok böyle bir şey. 192 ülkeden 5 milyon insana ev sahipliği yapıyoruz. Çürük elmalar varsa devlet onları toplar, herkes rahat ve huzurlu olsun ama tamamına yakınının bu ülkeye, bu ülkenin ekonomisine, geleceğine, eğitimine, sağlığına, medeniyetine, kültürüne, sanatına katkısı var. Bu katkıyı artırmaktır marifettir, insanları birbirine düşürmek değil. Biz, sen-ben demiyoruz, biz bize diyoruz.”
Etkinlik, yerel ve yabancı katılımcıların sohbet ortamında sorunları, bakış açıları ve değerlendirmelerinin alınmasıyla devam etti.