Hipertansiyon ve diyabet böbrek yetmezliğine sebep olabilir

Nefroloji Uzmanı Dr. Cemal Kurt, toplumda yaygın görülen hipertansiyon ve şeker hastalığının böbrek yetmezliğine davetiye çıkardığını belirterek, “Şeker ve hipertansiyonu olan kişiler öncelikle düzenli olarak kan ve idrar tahlili yaptırmalı” dedi.

Böbrek yetmezliğiyle ilgili açıklama yapan VM Medical Park Mersin Hastanesi Nefroloji Uzmanı Cemal Kurt, tansiyon ve şeker kontrolünün ya da görüntülemenin bir nefroloji uzmanının gözetiminde yapılması gerektiğini söyledi. Böbrek fonksiyonları bozuk olmayan hastaların 3 ayda bir nefroloji uzmanına görünmesi gerektiğine dikkat çeken Kurt, “Özellikle ağrı kesici kullanırken de çok dikkat etmek gerekir. Ağrı kesicilerin büyük bir kısmı böbrek fonksiyonlarını bozabilir. Böbrek yetmezliği sinsi bir hastalıktır. Hemen bulguları ortaya çıkmaz hastalık ilerlediği zaman belirti vermeye başlar. Toplumda yaygın görülen tansiyon ve şeker hastalığı böbrek yetmezliğine davetiye çıkarıyor. Şeker ve hipertansiyonu olan kişiler öncelikle düzenli olarak kan ve idrar tahlili yaptırmalı” diye konuştu.

Hipertansiyonun toplumda her 3 kişiden birinde görülen kronik bir hastalık olduğunu da kaydeden Kurt, “Hipertansiyon hastalarının büyük bir kısmı kontrolü zor olduğu için ya da ilaç kullanmaktan kaçındıkları için eninde sonunda böbrek yetmezliğine girerler. Diyabette ise belli bir süre sonra özellikle 10 yılı geçen diyabetik hastalarda büyük oranda böbrek tutulumu ortaya çıkar. Diyabet de hipertansiyon gibi iyi kontrol edilmemiş, kan şekerleri böbrek yetmezliğinin ortaya çıkmasını erkene alabilir veya hızlandırabilir. Kronik böbrek yetmezliği sinsi bir hastalıktır bazen hiç bulgu vermeyebilir” şeklinde konuştu.

Böbrek yetmezliğinin belirtilerinden bahseden Kurt, “Gece idrara çıkma sıklığında artma, ağız kuruluğunda sıklık, ayaklarda şişme, kaşıntı, bulantı huzursuzluk gibi semptomlar ortaya çıkar. Bu semptomlar spesifik olmadığı için gözden kaçabilir. Laboratuvar değerleri ve ultrason ile tanısı çok kolay ortaya konulabilir. İlerleyici bir böbrek yetmezliği varsa önlenebilir veya en azından diyalize girme süresi uzatılabilir” ifadelerini kullandı.

Böbrek yetmezliğinin akut böbrek yetmezliği ve kronik böbrek yetmezliği olarak iki başlık halinde değerlendirildiğini, kronik böbrek yetmezliğini 5 evreye ayırdıklarını vurgulayan Kurt, “Son evrede böbrek çalışmasını gösteren test 15-16’nın altına düştüğü zaman hastaları kanlarının diyalizle temizlenmesini sağlıyoruz. Bu döneme kadar hastaların 2 ayda bir veya 3 ayda bir takiplerle böbrek yetmezliğinde oluşan semptomları elektrolit bozuklukları veya oluşan ekstra durumları düzelterek tedavi ediyoruz. Kronik böbrek yetmezliğinde ilk aşama diyaliz sürecini uzatmaktır. Sonrasında hasta diyalize devam mı edecek, böbrek nakli mi olacak bunlara karar verilir” dedi.