Bir şehir düşünün, kadim bir şehir…

Yapılan kazı ve keşiflerle, bilinen insanlık tarihinin ezberi bozulsun.

Dünyanın en eski üniversitesine sahip olsun.

Kutsal mağaralara, efsanelere konu olan göllere, muhteşem tabiata ve renkli bir kültüre ev sahipliği yapsın…

Ama turizmden yeterince pay alamasın…

Konuya ilgi duyanlar bildi, bu kadim şehri.

Evet, Şanlıurfa’dan bahsediyorum…

Şehrin yöneticileri, Şanlıurfa’nın potansiyelinin farkında.

Hedefleri ise şehri, eşsiz bir tarih ve kültür merkezi yapmak..

Bunun için hepsi, birbiri ile tatlı bir rekabet içinde…

Şanlıurfa geçen yıl, önemli bir kültürel keşifle dünyanın gündemine oturdu.

Göbeklitepe kazılarında, insanlık tarihine ilişkin yeni bilgilere ulaşıldı.

Henüz kazıların yüzde 5’inin bile tamamlanmamasına rağmen…

Şu günlerde şehrin bir başka ilçesinde Harran’da, muhteşem bir çalışma var.

Şimdiden İngiltere basınında ses getirdi.

Financial Times, projeden övgüyle bahsetti.

Peki bu çalışma nedir? İlçede hatta ilde neleri değiştirecek?

Harran, zengin bir tarihe sahip.

İlk İslam Üniversitesi’nin kalıntıları, Emeviler döneminden kalma Ulu Cami ve konik kubbeli evleri ile ilgi odağı…

İlçeye 19 kilometre mesafede bir de Bazda ya da Bozdağ adıyla bilinen, mağaralar var.

Ancak bu mağaralar doğal yolla oluşmamış.

İnsan eliyle yapılmış…

Aslında bölge mimarisinin oluşmasına katkı sunan, taş ocakları bunlar…

Dağın yüzeyinden, taş kesilmesi sebebiyle zaman içinde büyük oyuklar açılmış.

 Buralarda, çok sayıda meydan, tünel ve galeriler oluşmuş.

Hatta bazılarının yüksekliği 15 metre.

Geniş bir alana yayılan mağaraları, uzaydan bile görmek mümkün.

İşte bu muhteşem güzellikler turizme kazandırılacak.

Projenin tam adı “Işıklandırılmış Bazda Mağaraları Sanat Merkezi Projesi”

Projeyle, mağaranın içi restore edilecek.

Işıklandırma yapılacak.

Mağara, sanat galerisi olacak.

Ayrıca diğer büyük mağara da yeraltı oteline dönüştürülecek.

Mağaralarda kurulacak lazer ve teleskop sistemleri ile gökyüzü izlenebilecek.

Bir sonraki aşamada çalışmalar mağara dışına taşacak.

Harran ve şehir surlarına kadar devam edecek.

Binlerce yıllık hazineleri barındıran ve tarih fışkıran bölge, ışıklandırmalarla doğal bir müze haline getirilecek.

Yani bölge, kültür turizmi cennetine dönüştürülecek.

Bunların yapımında bölge insanı çalışacak.

Arazi Sanatı olarak adlandırılan bu turizm çeşidi, dünyanın en zengin turistlerini bölgeye çekecek.

Bütün bunlar için ne kaymakamlık ne de devlet para harcayacak.

Finansmanı, dünyaca ünlü İsviçreli fotoğraf sanatçısı, Michel Comte tarafından sağlanacak.

Vali Abdullah Erin liderliğinde yürütülen projenin mimarı, Kaymakam Ömer Faruk Çelik…

Çelik’ e göre Harran, tarih ve çağdaş sanatın çok özel bir buluşma noktası olacak.

Ömer Faruk Çelik;

“Proje önümüzdeki ay başlayacak  ve  2-3 yıl içerisinde  bitirilecek. Aktif ve modern bir kültür destinasyonu kimliğiyle dünya sanat gündemine oturacak…

Yatırım bölgeye hem  büyük bir ekonomik katkı  sağlayacak hem de  eğitim ve kültürel gelişime de  öncülük edecek” dedi.

Kaymakam projeye inanıyor, bölgeyi turizme kazandırmak için var gücüyle çalışıyor.

 Zira proje tamamlandığında sadece Harran değil, Şanlıurfa ve bölge uluslararası cazibe merkezi olacak..

Bölgenin kültürel dokusu bozulmadan yeni tesisler de açılacak.

Türkiye’nin gündemine, nüfusa oranla en çok sosyal yardım alan il olarak geçen Şanlıurfa, makus talihini kıracak.

On binlerce kişiye istihdam sağlanacak.

Ve ülke ekonomisine de destek olacak.

Dinamik, başarılı aynı zamanda kültür, tarih ve sanata değer veren yöneticileriyle Türkiye, bir adım daha ileri gidecek.

Yüksel DEĞERCAN