Reklam
tvTürk

Haban Hayatı Uzmanı Prof. Dr. Başkaya: “Sadece Tunceli’de değil 30 ilimizde de var”

ONUYLA İLGİLİ BİR DEĞERLENDİRMEDE BULUNAN KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (KTÜ) YABAN HAYATI EKOLOJİSİ VE YÖNETİMİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. ŞAĞDAN BAŞKAYA: TUNCELİ’DE ÇEKİLEN GÖRÜNTÜNÜN “PARS” OLDUĞUNU İFADE ETTİ.

  • Diğer
  • 06 Temmuz 2019
  • 134 KEZ OKUNDU
Reklam

Tunceli’de geçtiğimiz günlerde bir taksici tarafından cep telefonu ile görüntülenen havyanın Anadolu Parsı olduğu belirtildi.

Konuyla ilgili bir değerlendirmelerde bulunan ve alanında Türkiye’nin en önemli akademisyenlerinden biri olarak kabul edilen Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, Tunceli’de bir taksici tarafından çekilen görüntüdeki hayvanın Anadolu Parsı olduğunu söyledi.

Türkiye’de Pars’ın varlığından yıllar önce söz ettiklerini ve en az 30 ilde bu hayvanın yaşadığını kaydeden Başkaya, “Taksici vatandaşımızın Tunceli’de çekmiş olduğu görüntüye baktığımızda ‘Pars’ olduğunu söylüyoruz. Koruma altında olan bu hayvan korunması, kollanması gerekiyor. Biz 1990 yılından bu yana yaptığımız açıklamalarda, yazdığımız makalelerde, raporlarda ülkemizde ‘Pars’ın varlığından bahsettik. Yaklaşık 10 yıl öncesinde en az 30 ilimizde ‘Pars’ olduğunu söyledik. Buna inanmayan epey bir kesim çıktı, hala görüntülere kedi diyenler var. Söyleyeceğimiz şudur; Pars, Marmara bölgesinin Trakya bölgesi hariç, bütün Anadolu yarımadasında her yerde rastlayabileceğimiz bir hayvan. Öyle ki birkaç il ismi söyleyeyim bu hayvan, Antalya‘da, Muğla’da, Kastamonu’da, Eskişehir’de yaşıyor. Kuzeye gelecek olursak Artvin, Ardahan’dan tutun Hakkari, Şırnak’a kadar bu ülkede bu hayvan yaşıyor. Birinci sırada Doğu Anadolu, ikinci sırayı Doğu Karadeniz başta olmak üzere Akdeniz ve İç Anadolu’nun civar bölgelerinde yaşadığı görülmektedir. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde rastlayabilirsiniz. Pars’a dair görüntüleri şimdiye kadar çoğu kez kayıt altına aldık. Mesela 2004 yılında Doğu Karadeniz dağlarında yayılışıyla alakalı bir çalışma yayınladık. Sadece Doğu Karadeniz’e has ama Türkiye’nin bir çok yerinde yaşadığına tanığız. Gittiğimizde ayak izleri görüyoruz dışkılarını görüyoruz, foto kapan görüntüleri elde ediyoruz. Son zamanlarda kısmi küçük videolar elde ettik. Diğer bir veri kaynağı da askerlerimiz son yıllarda artan çekimleri, termal kamera çekimleri noktasında gayet iyi durumda. Son yıllarda birçok askeri kamera kayıtlarında bu hayvana rastlamaktayız. Hayvan, Türkiye’nin sadece doğusunda yaşamıyor. Bundan yıllar önce Diyarbakır Çınar’da vurulduğunda ’Bu hayvan Irak’tan, İran’dan kaçtı’ gibi tuhaf açıklamalarda bulunuldu. Bu hayvanın ana yaşam alanı Türkiye’dir” dedi.

“Pars, görüntülerine daha çok rastlayacağız”

Pars’ın yırtıcı bir hayvan olduğunu belirten Başkaya, bu hayvanın önümüzdeki yıllarda daha çok karşımıza çıkacağını kaydederek, “Pars, büyük bir yırtıcı hayvan. İnsanların ondan kendini koruması gerekir. O kendisini zaten kolluyor, uzak duruyor ancak ani karşılaşmalarda aksi durum diyeceğimiz durumlarda sıkıntılı sonuçlarla karşı karşıya kalabiliriz. O yüzden insanların tedbirli davranması gerekiyor. Sayıları her geçen yıla oranla artış göstermektedir. Ve bu artış halen devam etmektedir. Bu şu demektir; Pars, artık olmaz inşallah diyerek, trafik kazalarında karşımıza çıkacak, taksicinin çektiği gibi yöredeki vatandaşlar, yaylaya çıkanlar, askerler, avcıların karşılaşma sayısı daha da artacak” diye konuştu.

“Avrupa ve Amerika’da yaşamayan bir hayvan”

Pars’ın, Avrupa ve Amerika’da yaşamayan bir hayvan olduğunu kaydeden Başkaya, “Pars’ın dünya yayılışına baktığımızda başta Afrika’da, Asya’nın Kuzey ve Güney kesimleri ve Türkiye’nin İç ve Doğu kesimlerini kapayacak kadar geniş bir coğrafi bölgede varlığını sürdürmektedir. Avrupa ve Amerika’da yaşamayan bir hayvan. Bulunduğu ülke içi popülasyon bakımından Afrika başı çekmektedir. Türkiye’deki popülasyonlarını şahsen ben düşük görmüyorum. Her ne kadar nesli tehdit altında olan bir tür olarak bahsedilse de 1990 yılından beri günümüze Pars’ın Türkiye’de batıdan doğuya birçok yerde yaşadığını daha önce söyledim. Türünün tehdit altında olduğunu söylemeyen bir kişiyim. Çünkü bizde yeterince bir popülasyon var. Biz onları şuan korumasak bile o kendilerini koruyor. Sadece bulundukları bölgeye ve üzerlerine gitmesek yetiyor, önemli olan da bu” ifadelerini kullandı.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ