Gelibolu Yarımadası’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı kutlandı

Çanakkale’de Gelibolu Yarımadası’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı düzenlenen törenle kutlandı.

Seddülbahir Kalesi’nde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programa; Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Levent Kerim Uça, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Karaşit, Avustralya Konsolosu Lucas Robson, Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törende askeri bando takımı ve mehteran topluluğu tarafından marşlar seslendirildi, öğrenciler tarafından günün anlam ve önemini vurgulayan şiirler okundu.

“Bayrağı, ezanı, vatanı düşürmeyenlerin galip geldiği gün”

“Bir milletin yeniden dirilişi” sloganıyla gerçekleştirilen programda bir konuşma yapan Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale’de 104 yıl önceki elde edilen tarihi zaferin önemine vurgu yaparak, “Bugün 9 Ocak. Zafer günümüzdür. Kutlu olsun. Bugün, bu mukaddes topraklardan, son düşman çizmesinin terk edip gittiği, firar ettiği gündür. Yaklaşık 8,5 ay süren, onurlu bir savunmadan sonra hilalin galip geldiği gün. Bağımsızlığımızın sembolü hilalimizi yere düşürmemek için, dönmemek üzere Çanakkale’ye gelip toprağa düşen ama bayrağı, ezanı, vatanı düşürmeyenlerin galip geldiği gün. Bugün memleketin kararan ufuklarında, şafağın sökmeye başladığı gündür. Uzun yıllardır süren bir geri çekilme sürecimizden sonra, ’Buradan bir adım geriye gitmem’ dediğimiz gündür. ’Son Kale’ Çanakkale’nin düşmediği gündür” ifadelerini kullandı.

“En büyük fedakar; şehitlerimizdir”

Programda konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ise yapılabilecek en büyük fedakarlığın şehitliğe yürümek olduğunun altını çizerek, “Hep düşünmüşümdür şehitlik nasıl anlatılır diye. Öyle bir yol bulmak lazım ki; yavrularımıza iyi tarif etmek lazım. Aile en küçük devlettir. Annelerimiz bizi 9 ay karnında taşırlar, doğururlar, bir ömür kalplerinde taşırlar. Babalarımız büyük fedakarlıklar yaparlar. Bir aileyi bir arada tutmaya çalışırlar. Burada en sihirli kelime de fedakarlıktır, paylaşmaktır. İnsanoğlu paylaşma felsefesi üzerine zaten vardır. Ama fedakarlığın en üst seviyede gerçekleştiği alan şehadettir. Bir insan evladına bakar, ailesini bir arada tutmaya çalışır, zekat verir, sadaka verir. Ama sıra kanını vermeye geldiğinde, canını vermeye geldiğinde en büyük fedakar; şehitlerimizdir” dedi.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği program, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile sona erdi.