Gamze öğretmen ara tatilde de kaynaştırma öğrencisinin eğitimini aksatmıyor
KIRIKKALE’NİN SULAKYURT İLÇESİNDE GÖREVLİ İLKOKUL ÖĞRETMENİ GAMZE RAHİME KESKİN, BİR YILDIR KIZI GİBİ BAKTIĞI 10 YAŞINDAKİ KAYNAŞTIRMA ÖĞRENCİSİ BÜŞRA’NIN ÖZ BAKIM BECERİSİNİ VE OKUMA-YAZMASINI GELİŞTİRMESİ İÇİN ARA TATİLDE DE KÖYÜNDEKİ EVİNE GİDEREK EĞİTİMİNİ AKSATMIYOR.
Kırıkkale’nin Sulakyurt ilçesinde görevli ilkokul öğretmeni Gamze Rahime Keskin, bir yıldır kızı gibi baktığı 10 yaşındaki kaynaştırma öğrencisi Büşra’nın öz bakım becerisini ve okuma-yazmasını geliştirmesi için ara tatilde de köyündeki evine giderek eğitimini aksatmıyor.
Sulakyurt Cumhuriyet İlkokulunda görevli öğretmen Gamze Rahime Keskin, 2. sınıf kaynaştırma öğrencisi Büşra Üzüm’ün (10) ikamet ettiği Sarıkızlı köyüne ara tatilde de giderek okuma-yazma öğretip, öz bakım becerisini geliştirmeye çalışıyor. 10 yaşındaki Büşra’ya kızı gibi bakan Gamze öğretmen, kişisel bakımlarını da yapıp, ders çalıştırıyor. 1. sınıfa 9 yaşında başlayan Büşra’ya yaklaşık 1 yıldır kızı gibi bakan Gamze öğretmen, hem okulunda hem de evinde eğitim veriyor. Bu yıl ilkokul 2. sınıfa geçen küçük Büşra, ilçe merkezine 15 kilometre uzaklıktaki köyünden taşımalı sistem ile okuluna gidip geliyor.
İlkokul öğretmeni Gamze Rahime Keskin, kaynaştırma öğrencisi Büşra Üzüm’ün geçen yıl sınıfında eğitimine başladığını ve yaşadığı kişisel sıkıntı ve problemleri gidermek için elinden gelen gayreti gösterdiğini söyledi.
“Aramızda ayrı bir elektrik ayrı bir enerji oldu”
Büşra ile geçen yıl tanıştıklarını ifade eden Keskin, “Büşra 1. sınıfa başladı geçen sene. Kendisi ile aramızda ayrı bir elektrik ayrı bir enerji oldu. Okula geldiğinde bir takım sıkıntıları vardı, sorunları vardı, biz bu sorunları aşmamız için elimizden gelen gayreti gösterdik. Başta ilçe müdürüm, okul müdürüm ve diğer arkadaşlarım ile birlikte her türlü fedakârlığı yaparak ne şekilde nasıl kurtarabilirsek onu düşünerek yola çıktık” dedi.
“Sevgiyle yaklaştım”
Büşra’nın öz bakım becerilerini kazanması konusunda kendisine görev edindiğini anlatan Keskin, şöyle devam etti:
“Kendisinde özellikle öz bakım becerileri yönünden eksiklikler vardı. Bir öğretmen olarak bir harfi bir rakamı öğretmek kolay olabilir ya da bunu öğrenebilecek potansiyele uygun çocuğa bunu aktarmak daha rahat olabilir. Ama biz ama ben sevgiyle ve sevginin hiç aşamayacağı bir kapı olmadığını düşündüğüm için sevgiyle yaklaşarak önce Büşra’nın öz bakım becerilerini kazanmasını kendime görev edindim. Çünkü Büşra diğer arkadaşlarıyla kaynaşmalıydı, onlardan ayrışmamalıydı, onlarla birlikte akranlarıyla birlikte oynamalıydı ve beceriler kazanmalıydı, hayata tutunmalıydı.”
“Öğretmenlik sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi benim için”
Keskin, “Öğretmenlik sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi benim için. Ve her çocuğa neresinden tutarsanız, ne kadar ilerletirseniz, onu ne kadar hayata katarsanız, ne büyük değer budur benim için. Büşra ile şu an devam ediyoruz 2. sınıfta her türlü saç-bakım ve yemek yeme alışkanlığı, el yıkama, temizlik alışkanlıklarında da bir mesafe aldık. Artık Büşra sınıfında herkesten önce hijyen kurallarını sıralayabilen, öz bakımını büyük ölçüde yapabilen, bir öğrencim haline geldi. Buda benim için en büyük en kıymetli ve bana meslek hayatımda en güzel duyguları hissettiren bir şey oldu” diye konuştu.
“Tatil olması benim için çok önemli değil”
Büşra’ya katabileceği çok şeylerin olduğunu, mutluluğunu dile getiren Keskin: “Tatilde olmak ya da okulda olmak fark etmez. Bir yaşam biçimi benim için ve dolayısıyla öğrencimin hissetmek istediğimde ihtiyacı olduğunu düşündüğüm her anda her zaman da görmek iletişim kurmak özellikle tatil dolayısıyla vaktin daha müsait olmasından dolayı vakit geçirmek benim için büyük bir zorluk değil. Yani benim içimden gelen yaptığım bir şey o yüzden tatil olması benim için çok önemli değil” şeklinde konuştu.