Reklam
tvTürk

Fibromiyalji hastalarının dikkat etmesi gerekenler

NÖROŞİRURJİ UZMANI OP.DR. KEREM BIKMAZ, FİBROMİYALJİ’NİN EKLEM DIŞI ROMATİZMA HASTALIĞI OLDUĞUNU BELİRTEREK, “TOPLUM DA YÜZDE 5 ARASINDA GÖRÜLMEKTEDİR. GÖRÜLME SIKLIĞI 40-60 YAŞLARDA ARTAR. HASTALIK UYKU BOZUKLUKLARI, YORGUNLUK, DEPRESYON, KAS VE İSKELET AĞRILARIYLA KENDİNİ GÖSTERİR. FİBROMİYALJİ HASTALARININ İKİNCİL VE DESTEKLEYİCİ BİR TEDAVİ YÖNTEMİ OLARAK BESLENMELERİNE VE PSİKOLOJİLERİNE ÖNEM GÖSTERMELERİ GEREKMEKTEDİR” DEDİ.

  • Diğer
  • 27 Nisan 2019
  • 163 KEZ OKUNDU
Reklam

Nöroşirurji Uzmanı Op.Dr. Kerem Bıkmaz, fibromiyaljinin eklem dışı romatizma hastalığı olduğunu belirterek, “Toplumda yüzde 5 arasında görülmektedir. Görülme sıklığı 40-60 yaşlarda artar. Hastalık uyku bozuklukları, yorgunluk, depresyon, kas ve iskelet ağrılarıyla kendini gösterir” dedi.

INCA Klinik Nöroşirurji Uzmanı Op.Dr. Kerem Bıkmaz, fibromiyalji konusunda dikkat edilmesi gerekenler konusunda bilgi verdi. Op. Dr. Bıkmaz, “Öncelikle uyku saatleri düzene oturtulmalıdır. Bu sirkadiyen ritmi ve birçok hormonun sentezini olumlu yönde etkileyecektir. Beslenme ve kilo problemlerini önemsemek şart. Ağrılarınızın nedeni fazla kilolarınız olabilir. Bir diyetisyene başvurup bu sorunu ortadan kaldırmanız hem ağrılarınızı azaltacak hem de psikolojik olarak fazla kilolardan kurtulmak size iyi gelecektir” dedi.

Fibromiyalji hastalarında triptofan aminoasidinden zengin bir beslenme planı yapılması gerektiğini ifade eden Op.Dr. Kerem Bıkmaz, “Muz, ananas, fındık, hindi eti, ıspanak, yumurta triptofandan zengin besinlerdir. Triptofan mutluluk hormonu diye bilinen serotine çevrilir. Uyku, iştah ve dürtü kontrolünün düzenlenmesi serotonin görevleri arasındadır ve artmış serotonin seviyesi, ruh halinin iyi olması ile ilişkilidir. Hastalarda genellikle konstipasyon halk arasında kabızlık diye bahsettiğimiz durum sıklıkla gözlenir. Çözüm olarak bol su tüketimi, fiziksel aktiviteyi arttırıcı etkinlikler ve posadan zengin bir beslenme önerilir. Hastalarda kronik ağrı, yorgunluk, depresyona eğilim sebebiyle fiziksel aktivite azalır. Bu azalma erken dönemde osteoporoz (kemik erimesi) gelişim riskine de neden olabilmektedir. Hastalar yıllık kan kontrollerini yaptırmalı kalsiyum, fosfor ve vitamin D seviyelerine baktırmalılardır. Hiçbir ağrı kalıcı değildir, ağrının sebebini bulmak ve ona uygun bir tedavi yöntemi belirlemek en uygun yöntemdir” şeklinde konuştu.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ