FETÖ soruşturması kapsamında yargılanan eski Uşak Belediye Başkanı beraat etti
FETHULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ/ PARALEL DEVLET YAPILANMASI’NA (FETÖ/PDY) YÖNELİK YÜRÜTÜLEN SORUŞTURMADA HAKLARINDA 2016 YILINDA DAVA AÇILAN ESKİ UŞAK BELEDİYE BAŞKANI ALİ ERDOĞAN, EŞİ SAFİYE AYSUN ERDOĞAN VE ESKİ BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI ÖMER OKTAY AKARCA YARGILANDIKLARI DAVADA BERAAT ETTİ.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturmada, haklarında 2016 yılında dava açılan eski Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan, eşi Safiye Aysun Erdoğan ve eski Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Oktay Akarca yargılandıkları davada beraat etti.
Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklar Ali Erdoğan, Safiye Aysun Erdoğan ve Ömer Oktay Akarca, sanık avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Tanık beyanlarında E.Ş., Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) şoför olduğunu, birçok bürokratı götürüp getirdiğini, Ali Erdoğan’ı da ziyaretten dönerken havaalanından aldığını beyan etmişti.
Sanıklardan Ali Erdoğan tanığın iddialarına karşı yaptığı savunmada, “2010 yılında Amerika’ya gittik. Bu gezinin öncesinde Güney Afrika ziyareti vardı ve dönemin Valisi Özdemir Çakacak, birçok iş adamı ile birlikte gerçekleştirdik. Bu gezilere turistik bir gezi gerekçesi ile katıldık. 2015 yılına kadar dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yurtdışı ziyaretlerine destek programı vardı. 2015 yılına kadar devlet FETÖ’nün örgüt ilişkisi tespit edilmemişti” ifadelerinde bulundu.
Ali Erdoğan hakkındaki belediye başkanlığı seçim döneminde FETÖ’den oy aldığı iddialarına yönelik yaptığı savunmada, “Ben bir belediye başkan adayı olarak, her kesime gittim. Bundan dolayı FETÖ desteği ile belediye başkanı olduğum iddia ediliyor. Takdir edersiniz ki bir belediye başkanı herkesten oy alabilir. Bu iddialar kesinlikle doğru değildir” şeklinde beyanlarda bulundu.
Erdoğan diğer tanıklarla da ilişkisi olmadığını bildirip hakkındaki iddiaları reddederek, “Bank Asya’ya para yatırmadım, dijital haberleşmelerini kullanmadım. Devletimizin yanında olduk, beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.
Erdoğan’ın avukatı Hüsnü Şahin Bülbül de, “Müvekkilimin cemaatin toplantılarına katıldığına dair tek bir beyan yoktur. Her kesimden oy istemesi siyaset gereğidir. Tanık beyanlarında kolluklarda alınan beyanlar esas alınamaz. Alınan beyanlar yok hükmündedir. Mahkeme huzurunda alınan beyanlar esas alınmalıdır. Ali Erdoğan’ın HSYK üyesi ile olan fotoğrafı tamamıyla protokol gereğidir. 2004-2010 döneminde belediyeye işe alınan kimse FETÖ’den ihraç edilmedi. 17-25 Aralık döneminden sonra müvekkillerimizin FETÖ ile ilişkisi olmamıştır. Eğer 17-25 Aralık dönemi bir milat kabul ediliyorsa müvekkillerim beraat etmelidir. Müvekkillerimin mal varlığına tedbir koyuldu, iş yerlerine kayyum atandı ve 7 dairesi peyderpey satıldı. Bu insanlar çalışamıyor. Gelir elde edemiyor geçim sıkıntısı yaşıyorlar. En büyük cezayı çektiklerini düşünüyoruz. Beraatlerini ve tüm tedbir kararlarının kaldırılmasını talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Diğer sanıklardan Safiye Aysun Erdoğan ile Ömer Oktay Akarca yaptıkları savunmada beraatlerini talep ederek, şirketleri üzerindeki kayyumun kaldırılması ve kişisel mal varlığı üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını istedi.
Yaklaşık 2,5 saat süren karar duruşmasında mahkeme heyeti tarafından tüm sanıkların beraatine, kişisel mal varlığı tedbirlerinin ve kayyumların kaldırılmasına karar verildi.
Kararın açıklanması üzerine salonda bulunan sanıkların yakınları gözyaşlarına boğuldu.