Obradovic’in efsaneleştiği, son 6 yıldır Obradovic’in yokluğunda final four dahi göremeyen Panathinaikos ile karşılaştı ekibimiz. Meşhur Panathinaikos taraftarının önceki haftalarda yaptığı taşkınlıklardan dolayı OAKA’da seyircisiz oynanan karşılaşmada, deyim yerindeyse, iki kötü performanstan daha az kötü olanı kazandı.

Maça guard pozisyonunda son 3 haftadır olduğu gibi Melih Mahmutoğlu ile başlayan Fenerbahçe Beko ilk çeyrekte Datome ve Melih Mahmutoğlu ile etkili olmaya çalıştı. Ev sahibi ekip ise pota altında genç pivotu Papagiannis ile karşılık verdi ve ilk yarıda her iki takım da yenişemedi.

İkinci çeyrekte konuk ekip yıldız oyun kurucusu Nick Calathes’in asistlerini çok iyi değerlendirdi ve hem pota altında Mitoglou hem de geçen sezonu NBA’de geçirmiş çok iyi bir dış atıcı olan Jimmie Fridiette ile skor bulmayı başardı. Bu andan itibaren itibaren Nando De Colo ile toparlanan ekibimiz, Lauvragne’in de etkili oyunu ile bir ara farkı 7 sayıya kadar çıkarsa da Panathinaikos’un imdadına yeniden Nick Calathes yetişti ve Fenerbahçe Beko ilk yarıyı sadece 2 sayı önde kapattı.

Takımın muhakkak ki bu sezon çok fazla eksiği var ancak en barizi nedir diye soracak olursak kesinlikle üçüncü periyotlardaki oyunu diyebiliriz. Hem ligde hem de Euro-League sahnesinde Fenerbahçe Beko üçüncü çeyreklerde neredeyse akıl tutulması yaşıyor birkaç haftadır. Malesef bu senaryo bu maçta da geçerli oldu ve Fenerbahçe Beko takım oyunundan tamamen uzak bireysel performanslar ile üçüncü çeyrekte skor bulmaya çalıştı. Topu eline alan skorerimizin de tuğla attığı üçüncü çeyrekte Panathinaikos cezayı Fridiette ile kesti ve üçüncü çeyreği ev sahibi takım 23-11 gibi bir skorla önde bitirdi.

Son periyodu ise son iki dakika ve öncesi olarak ayırmakta fayda var. Son iki dakikaya kadar rolantide geçen maçta, maçın bitimine yakın Yunan guard Kostas Sloukas devreye girdi. Bulduğu üçlükler ve yaptığı asistlerle takımı bir anda ayağa kaldıran Sloukas sayesinde Fenerbahçe Beko son 30 saniyeye girerken farkı 2 sayıya kadar indirdi. Ancak bu andan itibaren şans Panathinaikos’un yanındaydı. De Colo Fenerbahçe’nin aradığı üçlüğü bulsa da ayağı son anda çizgiye temas ettiği için skoru dengeleyemedik. Son 5 saniyede de De Colo’ya üçlük çizgisinin gerisinden yapılan bariz faul hakemler tarafından verilmeyince de Fenerbahçe Beko hem şanssız hem de formsuz olduğu bu maçı 3 sayı farkla kaybetti.

Yenilginin nedenlerine göz atacak olursak; hakemler bu sezon ilk defa canımızı  yaktı diyebiliriz. Maçtan sonra da resmi sitesinden hakemlerin yapmış olduğu bu bariz hatayı kabul eden Euro-League’in maçın hakemlerine ne tür bir ceza vereceği herkes tarafından merak konusu.

Takımımızda ise yenilgiye çanak tutan faktörler muhakkak ki pota altında Lauvragne’in yalnız kalması ve üçüncü çeyrek performansımız oldu. Formsuz Vesely’nin ayağındaki sakatlık hala düzelmedi ve bütün takımlar Fenerbahçe Beko’nun bu zaafından çok iyi yararlanıyor diyebiliriz.

Üçüncü çeyrekteki performans düşüşünün sebeplerini de koç Obradovic muhakkak analiz edip gerekli önlemleri alacaktır.

Şurası net ki Fenerbahçe Beko bu performansını devam ettirirse playoff’ları zora sokar. Büyük beklentiler ile sezona giren ekibimizin devre arasında takıma neşter vurması gerektiği ve bazı oyuncularla yolların ayrılması kaçınılmaz bir gerçek. Özellikle Westermann, Vesely ve Ahmet Düverioğlu takımın zayıf halkaları olarak göze çarpıyor. Euro-League gibi çok zorlu bir platformda Fenerbahçe Beko’nun bu oyunu ile tutunması neredeyse imkansız. Umuyoruz ki devre arasına kadar takım daha fazla tökezlemez ve play-off umutlarımızı sürdürür.

Dr. Akın TAŞ