FENERBAHÇE BEKO, BARCELONA KARŞISINDA DARMADAĞIN OLDU
Hafta içerisinde hatırlayacağımız üzere Obradovic oyuncularına küfür etmiş ve Euroleague başkanı dahil Avrupa basketbol kamuoyu Obradovic’in geleceğini tartışmaya başlamıştı. Son 5 yıldır final four görmüş bir takım için alışılmışın çok dışında bir kriz yaşıyor Fenerbahçe Beko.
Son 5 yılda içeride ve deplasmanda hiç mağlup olmadığımız, ezici bir üstünlüğümüzün olduğu Barcelona’ya karşı ekibimiz son haftalarda yitirdiği prestiji yeniden kazanmak için sahaya çıktı. Bu stresli maça ekibimiz, kadroda sadece De Colo olmadan çıktı.
İlk periyotta içeride Lauvragne ve Ahmet Düverioğlu, dışarda Sloukas ile skor üretmeyi başaran ekibimiz, her ne kadar maça fırtına gibi başlasa da ilk çeyreğin ortalarından itibaren sezonun en formda takımı olan Barcelona, kalitesini sahaya yansıtmayı başardı. Özellikle Higgins’in içeri penetreleri ile oyunu geniş alana yaymayı başaran Barcelona 7’nci dakikadan itibaren oyuna hükmetmeye başladı ve ev sahibi takım ilk çeyreği 10 sayı önde kapattı.
2’nci çeyrekte takımımız kaptan Melih Mahmutoğlu hamlesini yaparak her ne kadar farkı 5 sayıya indirse de, ev sahibi ekip, boyalı alanı tecrübeli pivot Mirotic ile adeta işledi. 16’ncı dakikadan sonra Obradovic yaptığı rotasyon değişiklikleri ile maça tekrar dönmeye çalıştı ancak istediği bench katkısını genç oyuncular Ekrem ve Biberovic’ten de alamadı ve ilk yarıyı takımımız 14 sayı geride tamamladı.
3’ncü periyodun başında Barcelona bize uyguladığı şok savunma ile taraftarı da arkasına almaya başladı. Üstüste yaptığımız top kayıplarını yaptığı smaçlarla değerlendirmesini bilen ev sahibi ekip, maçı adeta şova dönüştürdü 3’ncü çeyrekte. Bizim için onur kırıcı sahneler izlediğimiz bu çeyrek, Fenerbahçe Beko adına utanç dakikalarından bir kesit olarak tarihe geçecektir.
4’ncü çeyrekte farkın da 20 sayılara ulaşması ile birlikte her iki takım da genç oyuncularını sahaya sürdü. Rölantide geçen son periyotta takım psikolojik olarak çöktü. Rakip takım ise son 5 yılın acısını bizim pivotlardan çıkarıyordu adeta. Takım adına olumlu tek taraf ise son çeyrekte gençlerin göstermiş olduğu onurlu duruş oldu. Rakip takımla gerek skor anlamında gerekse oyun olarak başabaş oynayan Fenerbahçe Beko, yine de skoru eritmeyi başaramadı ve 26 sayı farkla son yılların en ağır yenilgisini tattı maalesef.
Neredeyse 90 sayı yediğimiz 63 sayıda kaldığımız, 16 top kaybı gibi rekor seviyede hata yaptığımız maçı takımın unutmaktan başka bir çaresi yok maalesef. Aldığı ücretlere kıyasla oynadığı basketbol düşünüldüğünde Vesely, Datome gibi yıldızlar da kendilerinden utanıyordur muhtemelen. Taraftar ve seyirci olarak bile utanarak izlediğimiz maçı onların kenarda hangi psikoloji ile izlediğini tahmin etmek zor. Takımın devre arasında bazı oyuncular ile yollarını ayırmaktan başka çaresi yok. Özellikle pivot pozisyonundaki yumuşak karnımızı nasıl toparlayabiliriz bunun üzerine yoğunlaşmak gerek. Ligin zirvesi ile arasındaki galibiyet farkı 5 maça çıkan Fenerbahçe Beko’nun bu kriz günlerinden nasıl çıkacağı, bir sonraki maç olan Asvel gibi zor bir deplasmanda nasıl bir oyun sergileyeceğini hep birlikte izleyeceğiz.
Dr. Akın TAŞ