Faciada ölen 263 madenci 27. yıldönümünde dualarla anıldı
3 MART 1992 TARİHİNDE ZONGULDAK’TA TÜRKİYE TAŞKÖMÜRÜ KURUMU (TTK) KOZLU MÜESSESESİNDE MEYDANA GELEN GRİZU FACİASINDA HAYATLARINI KAYBEDEN 263 MADEN ŞEHİDİ FACİANIN 27. YIL DÖNÜMÜNDE TÖRENLE ANILDI.
3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesinde meydana gelen grizu faciasında hayatlarını kaybeden 263 maden şehidi facianın 27. yıl dönümünde törenle anıldı.
3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesinde meydana gelen grizu faciasında hayatlarını kaybeden 263 maden şehidi facianın 27. yıl dönümünde törenle anıldı.
Facianın meydana geldiği Kozlu Müessesesinde Uzunmehmet kuyu başında düzenlenen anma törenine AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar, CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, Kozlu Kaymakamı Hüseyin Ergi, TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci ve protokol üyelerinin yanı sıra siyasi parti temsilcileri ve maden işçileri katıldı.
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu anma töreninde konuşan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, “263 maden işçimiz bata olmak üzere bütün maden şehitlerimizi rahmetle anıyorum. İşçi salığı ve güvenliği düzenlemeleri yanında maden çalışanlarına bazı haklar tanındı. Özellikle demir-çelik sektörünün temel girdisi olan ve sadece bu bölgede bulunan taşkömürüne sanayimizin ihtiyacı var. Havzamızda yaklaşık 1.5 milyar ton rezervimiz var. Biz yılda 2 milyon ton üretemiyoruz. Yüzlerce yıllık kömürümüz var. Ama ithalat için her yıl dışarıya 4-5 milyon doları veriyoruz. Şimdi döviz bulmakta zorlandığımız için üretimi artırmanın yollarını arıyoruz. TTK’ya bin 500 işçi alımı sözü verildi ve dün bin işçinin kurası çekildi. Alınacak diğer 500 kişinin durumu halen belli değil” diye konuştu.
TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu ise “Biz kuruluşundan itibaren var olma süreci ve bu sürecin korunmasında şehit olan, kanlarını veren bütün millet evlatlarına ve madenlerde ülkemizde kazalar sonucu şehit olanları rahmetle, minnetle anıyorum. Yakınlarına sabırlar temenni ediyorum. Dünyada madenciler için hüzün de aynı, sevinç de aynı. Ben bir çok ülkeyi görme imkanım oldu. Ukrayna’da giderken, ‘gelişiniz, gidişinize eşit olsun’ şeklinde buradaki gibi benzer temenniler var. Dolayısıyla bu tür travmaların yaşanmaması bizim temennimiz. Her amacımız, her arzumuz insan yaşamı merkezli bir faaliyettir. O anlamda elimizden geleni yapıyoruz. Yapılması gerekenler, uyarılar konusunda kapım da açık, kafam da açık. Kafanıza takılan herhangi bir sorunuz olduğu zaman birim amirleriniz ve kapım her zaman açıktır” diye konuştu.
“Soma kazasının sebebini net olarak halen kimse bilmiyor”
Soma kazasının yaşandığı dönemde görev yaptığını ifade eden Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş ise “Doğrusu bugün bu bölge için farklı bir gün. 263 insanımızı bu ekmek mücadelesinde burada kaybetmişiz. 27 yıl olmuş. Madencilik riski yüksek bir iş. Riski yüksek olunca bu iş kolunda riski ortaya çıkaran sebepleri ortadan kaldırmamız gerekir. Riski azaltmak zorundayız. Her şeyi yaparsınız yine risk bu işin karakterinde var. Yüzde yüz, bütün riski sıfırlamak bu işin karakterinde mümkün değil. Onun için madenciler evlerinden çıkarken helalleşerek çıkıyor. Ama bize ve size düşen riski oluşturan sebepleri olabildiği kadar azaltmaktır. Nerede bir sıkıntı varsa onu ortadan kaldırmak için riski azaltmak her şeyi yapmak zorundayız. Burada 27 sene olmuş ama ben Soma’da çok sıcak ve canlı yaşamak durumunda kaldım. Bakıyorsunuz ufacık bir ihmal faturayı önümüze koyuyor. O zaman dedik, ‘Soma Türk Madenciliğinde milat olacaktır.’ Gerçekten Soma’dan sonra madencilik sektörü hem diğer tedbirlerin gündeme gelmesi açısından gerekse devletin elini cebine atması açısından bir dönüm noktası oldu. Artık bu saatten sonra böyle büyük facialar yaşanmaması lazım. Ufak faciaların da yaşanmaması lazım. Burası devlete ait bir ocak. Özel sektöre ait veya devlete ait ocaklarda bile şartların fark etmemesi lazım. Hiçbir şekilde işçi hayatını tehlikeye atacak bir uygulamaya kimse taraftar değildir. Ben Soma’dan biliyorum. Orada özel sektörün ocakları devletin ocaklarından daha yüksek güvenlikli ocaklardı. Soma kazasının sebebini net olarak halen kimse bilmiyor. Bu iş gerçekten çok bilinmeyenli bir iş” diye konuştu.
Program, yapılan dualar ile son buldu.