Erzincan’da yüzlerce Müslümanın katılımıyla Mursi için gıyabi cenaze namazı kılındı
ERZİNCAN’DA YÜZLERCE MÜSLÜMANIN KATILIMIYLA DÜN MAHKEME SALONUNDA HAYATINI KAYBEDEN MISIR’IN DEMOKRATİK YÖNTEMLERLE SEÇİLMİŞ İLK CUMHURBAŞKANI MUHAMMED MURSİ (67) İÇİN GIYABİ CENAZE NAMAZI KILINDI
Erzincan’da yüzlerce Müslümanın katılımıyla dün mahkeme salonunda hayatını kaybeden Mısır’ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi (67) için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Mısır’da darbeyle görevinden uzaklaştırılan eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin vefatının ardından bugün Türkiye genelinde öğle namazına müteakip gıyabi cenaze namazı kılındı. Erzincan’da Camii Kebir Camisinde toplanan cemaat, öğle namazına müteakip gıyabi cenaze namazı kıldı.
İl Müftüsü Mehmet Emin Çetin’in kıldırdığı gıyabi cenaze namazına sivil toplum kuruluşlarından, siyasi parti temsilcilikleri ve vatandaşlardan oluşan çok sayıda cemaat katıldı.
Namazın ardından dualar edilerek basın açıklaması yapıldı.
Erzincan Memur-Sen il temsilcisi Nebi gül, basın açıklamasında, “Mısır’ın ilk ve tek meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, kendisine yapılan sistematik işkence ve ihmallerin ardından dün şehit olmuştur. Aslında Mursi, 17 Haziran’daki duruşmada haksız suçlamalara karşı hem kendini hem de davasını savunurken şehit edilmiştir. Mursi’nin şehadet haberini dünyaya büyük bir neşeyle bildiren cuntanın dikkatlerden kaçırmaya çalıştığı gerçekler, cinayet ardından daha net ortaya çıkmıştır. Şehit Mursi, yıllardır böbrek, karaciğer ve şeker hastalıklarından muzdarip olduğu halde, tedavileri keyfi biçimde engellenmiş, olumsuz hapishane koşullarında durumunun kötüleşmesi beklenmiştir. Günün 23 saatini tek başına hücre hapsinde geçiren Mursi, hayatının ciddi tehdit altında olduğunu daha bir kaç ay önce bizzat kendisi mahkemede açıklamıştı. Şehit Mursi’yi idam cezasıyla yargılayan Mısır cuntası, karar çıksa bile bir cumhurbaşkanını idam etmenin siyasi sonuçlarına katlanamayacağını bildiği için onu yavaş bir süreçte öldürmeyi tercih etmiştir. 6 yıldır hapiste bulunan şehit Mursi, bu süre zarfında sadece 3 defa ailesi ile görüşebilmişti. Avukatları ile görüşmesi de çok sıkı ve keyfi şartlara bağlanmıştı. Bu görüşmelerin hepsinde özgürlüğü kameralar önünde ve kişi mahremiyetine saygısız bir biçimde kısıtlanmıştı.
Mursi’nin şehadeti sadece ailesini ve dava arkadaşlarını değil, tüm İslam dünyasını yasa boğmuş, Mısır’da unutulmaya yüz tutmuş zulmü bir kez daha gündeme getirmiştir. Mursi’nin 6 yıllık tavizsiz mücadelesi ve şehadeti bir kez daha göstermiştir ki, Mısır’da direniş ve mücadele devam etmektedir. Son bir asırdır zalimlere ve emperyalistlere karşı savaşan Mısır halkı, tüm sinmiş görüntüsüne rağmen şehitler vermeye ve hala ayakta olduğunu haykırmaya devam etmektedir. Mursi, Mısır’da Hasan el-Benna’dan itibaren devam eden lider kadrolarının hayatını ve mücadelesini şehadetle taçlandırma geleneğinin son halkası olmuştur. Size söz veriyoruz ey şehitler topluluğu! Samimiyetinizle, gözyaşınızla, canınızla ve kanınızla inşa ettiğiniz ve bize emanet ettiğiniz bu dava alın yazımızdaki en güzel cümledir. Ortaya koyduğunuz iradeyi her gün biraz daha güçlendirmek ve yarınlara taşımak da boynumuzun borcudur. Allah sizlerden razı olsun. Allah şehadetinizi kabul etsin” ifadelerine yer verdi.