Reklam
tvTürk

Erdoğan: “İstanbul halkının 212 bin diğer yandan 30 bin oyuna halel gelmesine göz mü yummalıydık?

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN, “İSTANBUL HALKININ 212 BİN DİĞER YANDAN 30 BİN OYUNA HALEL GELMESİNE GÖZ MÜ YUMMALIYDIK? HADİ DİYELİM Kİ, BU DURUMUN ORTAYA ÇIKMASINDA SANDIKLARA SAHİP ÇIKAMADIĞIMIZ İÇİN EKSİĞİMİZİN VE HATAMIZIN PAYI VAR. PEKİ HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?” DEDİ.

  • Diğer
  • 24 Mayıs 2019
  • 191 KEZ OKUNDU
Reklam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul halkının 212 bin diğer yandan 30 bin oyuna halel gelmesine göz mü yummalıydık? Hadi diyelim ki, bu durumun ortaya çıkmasında sandıklara sahip çıkamadığımız için eksiğimizin ve hatamızın payı var. Peki hırsızın hiç mi suçu yok?” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezinde gerçekleştirilen iftar programında esnaf ve sanatkarlarla bir araya geldi. İftarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, İstanbul Valisi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım eşlik etti.

“Önümüzdeki ay sonunda biten ÖTV süresini de gerekirse uzatabiliriz”

İftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Günümüz şartlarına uygun yeni bir esnaf ve sanatkarlar kanunu biz çıkardık. Sıkıntıya düşen kardeşlerimizin borçlarını yeniden yapılandırarak işlerini sürdürmelerini temin ettik. Emeklilik sonrası devam eden sanatkarlarımıza destek pirimi kaldırarak emekli maaşlarında yüzde 10’luk artış sağladık. Sağlık hizmetlerinden yararlanma şartlarını kolaylaştırdık. Düşük faizli kredilerle sizlerin yanınızda olduk. Gençler, kadınlar, engelliler için ilave destekler getirdik. Ticari araçların yenilenmesi için ÖTV sıfırlamıştık. Önümüzdeki ay sonunda biten bu uygulamanın süresini de gerekirse uzatabiliriz. Sizlerden sosyal güvenlik kurumu ödemelerinizde konusunda hassasiyet göstermenizi rica ediyorum. Türkiye bu konuda dünyanın en makul tarifelerini uyguluyor. Devlet olarak zaten yeterince destekliyoruz. Sizlerin de ödemelerinize aksatmayarak sahip çıkacağınızı biliyorum. Dijitalleşmenin kaçınılmaz sonucu olarak geliştirilen ve İtaksi uygulaması şehir içi uygulamasında önemli bir ihtiyacı karşılanacaktır. Araç kalitesi ÖTV indirimine rağmen hala yeterince yükseltilmedi. Turkuaz ve siyah taksi bu yüzden ilgi buluyor. Taksi şoförlerimizin çağın gereklerine uygun donanmış olması gerekiyor” dedi.

“UBER konusu Türkiye Cumhuriyet hükümeti olarak bizde bitmiştir”

UBER’le ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esnaf demek milletin taleplerine uygun hizmet veren kişi demektir. Gençlerle Dolmabahçe sarayında sohbet ettik. Çıkışta UBER’le ilgili bizim halimiz ne olacak dediler. Bende şunu söyledim, bizim literatürümüzde UBER diye bir şey yok dedim. UBER olayının korsan taksicilikten bir farkı yok. Sizler dedim, hangi yasaya göre böyle bir şey çıkardınız, kendi kendinize böyle bir şey icat ettiniz, döküldünüz sokaklara. Şu anda taksilerimiz, taksicilerimiz hakkını gasp ederek kusura bakmayın size devredemeyiz dedim. Bunun için de dünya UBER taksiciler kuruluşunun başındaki şahsa ben randevu vermedim, hala da vermiyorum. Vermeyince buradaki takım taklavat ne var ne yok götürdüler. Ne aldanan olacağız, ne aldatan olacağız. Ben yaptığımı söylüyorum, birileri de yalan yanlış söylüyor. UBER konusu Türkiye Cumhuriyet hükümeti olarak bizde bitmiştir böyle bir şey yok” diye konuştu.

“Milletle inatlaşılmaz, millete tabi olunur, hizmetkar olunur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Madem insanlarımız taksiler konusunda daha yüksek standart istiyor hep birlikte taksici kardeşlerim karşılama yolları arayacaklar. İstanbul taksicileri odasıyla havalimanında bir araya geldim, onlara da söyledim. Taksilerimizi yenileyeceğiz, gerekli desteği veririz, taksi içerisinde sigara içmeyecek, içirmeyecek dedim. Taksilerimizde pırıl pırıl olacak. İstanbulluya pırıl pırıl taksiler yakışır. Belki inşallah sayın başkanımız bir araya gelecek o da bizimle konuşacak, burada İstanbul’a yönelik belki modellerde bile değişime gidilebilir. Dünyanın bazı ülkelerinde bunlar farklılık arzu eden şeyler. İstanbul’a belediye başkanı olduğum zaman ikarus otobüsleri vardı, mazot kokusundan otobüse binilmez koltuklar mazotlu bezelerle temizlenirdi. Benim halkıma bunlar yakışmıyor, marka reklamı yapmayalım ama Mercedes otobüs alacağız dedim. MAN, BMC onlar bu şekilde girdi. Kore’den Hyundai otobüslerin halk otobüsleri olarak aldık. Biz en üst seviyeye en kaliteye inşallah ulaştıracağız, dedik ve ulaştırdık. Şimdi aynı şey bütün taksilerde taksicilerde bu kararı alabiliriz. Milletle inatlaşılmaz, millete tabi olunur ve hizmet edilir. Siz iyi hizmet verirseniz, millette size karşılığını verir. Taksi tarifeleri her yıl haziran ayının sonunda periyodik olarak düzenlenecektir” şeklinde konuştu

“31 Martta gerçekten hakkıyla seçimi kazanmışsanız, 23 Haziran’da yine kazanırsınız”

Seçimlere yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “31 Mart’ta bir seçim yaşadık. Bu seçimde büyükşehir, il, ilçe belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi muhtarlarımız belirledik. Yüksek Seçim Kurulu bazı ilçe ve beldelerle birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığıyla ilgili yenileme kararı verdi. Önceki gün bu kararın gerekçeleri yayınladı. İstanbul’da 31 bin 186 sandığın 754 başkanları kanuna aykırı şekilde atanmıştır, hırsızlık burada çalma burada. Sandık kurulu başkanları seçim sonucuna etki edebilecek, yetki ve hareket edecek kişilerdir. Bu sandıklar 212 binin üzerindedir, niye sayıma yaklaşmadınız. Tekrar tümünü sayalım dedik, dolayısıyla kanuna aykırı atanmış, bu sandıklarda kullanılan oylar şüpheli duruma düştü. Seçimi kazandığı ilan edilen adayla, ikinci sıradaki adayla arasında fark, 28 binden başlamış en son 13 binlere kadar indi, burada şaibe var, şüphe var demektir. 1963’te şüpheye dayalı olarak Türkiye’de iptal edildi. Üstelik YSK resmen tespitin yaptığı tek sorun bu değildi. Gerekçeli karara göre, İstanbul genelinde 18 sandığın sayım döküm cetveli bulunamamıştır, 90 sandığın sandık kurulu üyeleri tarafından imzalanmadığı için güvenirliğini yitirmiştir. Toplam 108 sandığın içindeki 30 bin üzerinde oy yok hükmünde sayılmıştır. Bir kez daha tekrarlıyorum, iki adayın arasındaki oy farkı, 13 bin 729 Sandık kurulu üyeleriyle sandıklarıyla ilgili bu iki mesele birbiriyle değerlendirilince birinde 212 bin diğerinde 30 bin oy şüpheli hale gelmektedir. Birileri bu karar sebebiyle hem YSK, hem de AK Partiye birileri yükleniyor, saldırıyor, hakaret ediyor. Bu kesimler ortaya çıkan tablo karşısında bizim ne yapmamızı bekliyorlar. İstanbul halkının 212 bin diğer yandan 30 bin oyuna halel gelmesine göz mü yummalıydık. Hadi diyelim ki, bu durumun ortaya çıkmasında sandıklara sahip çıkamadığımız için eksiğimizin ve hatamızın payı var. Peki hırsızın hiç mi suçu yok, bide buna bakalım. AK Parti’ye verdiği oyları gasp edenlerin hiç mi kabahati yok mu? Çünkü YSK kuruluna ve AK Partiye saldıranların hiçbirinin dönüp de sandıklardaki oyların şaibeli hale gelmesine yol açanlara tek kelime ettiklerini duymadım. Üstelik YSK mazbatayı bir adaydan alıp, ötekine vermemiş, çözümün yeniden sandıkta aranmasına hükmetti, demokrasiyle inanan, milli iradeye güvenen, sandığı sağlam gören herkesin bu karar saygı duyması gerekir. 31 Martta gerçekten hakkıyla seçimi kazanmışsanız, 23 Haziran’da yine kazanırsınız. Ortada yargı kararıyla kesinleşen vahim şüpheler varken, seçimin yenilenmesine karşı çıkılmasını manidar görüyorum” dedi.

“Sandıktan kanuna ve hakkaniyete uyacak kararın başımızın üzerinde yeri vardır”

Baba ve oğul arasında geçen hırsız meselini anlatarak konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Han meşhur bir mesel vardır. Bir baba yan odadan gelen tıkırtılara bakmak için oğlunu gönderir. Biraz sonrada arkasından ne oldu diye seslenir. Oğlu baba bir hırsız tuttum diye cevap verir. Baba tut kolundan getir der, oğlu gelmiyor diye cevap verir. Bunun üzerine baba öyleyse bırak gitsin der, oğlu bu defada gitmiyor diye karşılık verir. Bunlarınki de aynı hesap, ne milletin karşısına çıkıyorlar, ne de kabahatlerinin mahcubiyetiyle dönüp gidiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar biz milletimizin hakkını savunmayı sürdüreceğiz. Biz sizlere inanıyoruz ve güveniyoruz. Belediye başkanlığımla benimle beraber İDO’nun genel müdür olarak milletvekilliği Ulaştırma Bakanlığıyla daha sonra Başbakanlığıyla daha sonra Meclis Başkanlığıyla bu ülkede hizmet vermiş, devleti gayet iyi tanıyan uluslararası camiada belirli bir konumu olan Binali Yıldırım’la beraber ilçelerde büyükşehir iki devlet üç olacak ve çok daha güçlü şekilde hizmet vereceğiz. Bizim için tüm siyasi hayatımız boyunca en büyük hakem daima milletimiz olmuştur. İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimi konusunda meselenin milletimizin hakemliğine başvuruyoruz. Sandıktan kanuna ve hakkaniyete uyacak kararın başımızın üzerinde yeri vardır. Yeter ki alavere dalavere yapmasınlar hesabı kitabı düzgün tutsunlar” diye konuştu.

“Noktayı İstanbullu hemşerilerimiz koyar, herkes işine baksın”

İftar programında konuşan AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, “31 Mart’ta Türkiye genelinde yerel seçimler oldu. Yurdun her köşesinde seçimler tamamlandı, bildiğiniz gibi İstanbul’da seçim sonuca erdirilemedi. Yaşanan olaylara girecek değilim, Yüksek Seçim Kurulu İstanbul seçimlerinin yenilenmesine karar verdi. Sizlerin İstanbul’da kullandığınız oyların sayılırken, yerini bulmadığını ne yazık ki gördük, şahit olduk. Bu yüzden oyunuza sahip çıkamadığımız için sizden özür diliyoruz. Sandık kurullarının oluşumundan oy sayımındaki kargaşaya kadar birçok bir dizi olayı birlikte yaşadık. 8,5 milyon İstanbullu oy kullandı. Maalesef arzu etmediğimiz halde bu büyükşehir seçimi üzerine gölge düştü. Hemşerilerimizin bu iradelerinin sandığa tam yansımamış olması, şüphesiz bir dizi yaşanan yanlışlığın hataların sonucudur. Bunda sizin zerre kadar kabahatiniz yoktur. Bu durumdan sandık kurullarını oluşturan ilçe seçim kurulları partililerin görevlileri kadar pek çok kişinin sorumluluğu vardı. Elbette bunlar hukuk önünde hesabını verecektir. Seçimlerin üzerindeki şaibe bizim hakkımızı, sizin hakkınızı aramak mecburiyetinde bırakmıştır. Tekrarlanacak seçimler bu yüzden çok önemli hale gelmiştir. Biz arzu ederdik ki, bu seçimler tekrarlanması, oylar yeniden sayılsın, bu gölge seçimlerin üzerinden kalksın, bu mümkün olmadı. Sizi biraz yoracağız, ama ramazan ve kurban bayramı arasında 23 Haziranda sandığa gideceğiz. İki bayram arasında 23 Haziranda demokrasi bayramına hazır mısınız? Öyle güçlü ses verelim ki, içerde ve dışarda heveslenenler Türkiye’yi istikrarsızlığa sürüklemek isteyenlerin sesi soluğu çıkmasın. Kendi ülkelerin yaşanan seçim yolsuzluklarını gündeme getirmeyenler İstanbul seçimlerine birden bire merak saldılar. Not alıp nokta koyuyorlar. Noktayı İstanbullu hemşerilerimiz koyar, herkes işine baksın, biz İstanbul’a güveniyoruz. Şüphesiz sayın cumhurbaşkanımız bunları sizlerle paylaşacak. İstanbul’u çiçek bahçesi yapmak için hazırladığımız birbirinden güzel projeleri de önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağım” ifadelerini kullandı.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ