Engelli çocuğunu her gün kucağında okula götürüyor
MERSİN’DE YAŞAYAN 44 YAŞINDAKİ EMEL CENGİZ, DOĞUŞTAN BEDENSEL ENGELLİ KIZINI OKUTMAK İÇİN HER GÜN OKULA GETİRİP, KUCAĞINDA SINIFA KADAR GÖTÜRÜP DERSE GİRMESİNİ SAĞLIYOR. KIZININ OKUL SÜRECİ BOYUNCA OKULDAN AYRILMAYAN, YAZAMADIĞI İÇİN TENEFFÜSLERDE KIZININ YANINA GİDEREK ARKADAŞLARININ ALDIĞI NOTLARI YAZAN VEFALI ANNE, GÖREN HERKESİN TAKDİRİNİ TOPLUYOR.
Mersin’de yaşayan 44 yaşındaki Emel Cengiz, doğuştan bedensel engelli kızını okutmak için her gün okula getirip, kucağında sınıfa kadar götürüp derse girmesini sağlıyor. Kızının okul süreci boyunca okuldan ayrılmayan, yazamadığı için teneffüslerde kızının yanına giderek arkadaşlarının aldığı notları yazan vefalı anne, gören herkesin takdirini topluyor.
Bütünleştirme eğitimi kapsamında Mersin’in merkez Toroslar ilçesine bağlı Akbelen Mahallesi’nde bulunan Nihal Erdem Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Radyo ve Televizyon Bölümü 11. sınıfında okuyan 18 yaşındaki Berfin ile onun okuması için çaba harcayan anne Emel Cengiz, herkese örnek oluyor. Doğuştan engelli kızının okuması için her sabah kızını arabayla okula getiren 2 çocuk annesi Emel Cengiz, ellerini kullanamayan ve tek başına ayakta duramayan kızını kucağında sınıfına kadar götürüp, onunla akşama kadar okulda zaman geçiyor. Teneffüs aralarında kızının yanına gelerek dersleriyle ilgili bilgi alan ve eğer not alındıysa Berfin’in arkadaşlarından alarak kendi yazan anne Cengiz, görenlerin takdirini topluyor. Kızı için elinden gelen her şeyi yapan anne, yetkilerden kızına yetişmese bile ondan sonra okula gelecek engelliler için asansör yapılmasını istiyor. Özellikle Berfin gibi bölümü uygulamayla doğrudan bağlantılı olan ve bu derslerden yararlanamayan çocuklar için asansörün şart olduğunu söyleyen anne, bu şekilde çocukların okula ve hayata daha da bağlanacağını ifade etti.
“Onun her şeyi oldum”
Emel Cengiz, Berfin’in prematüre bir bebek olarak dünyaya geldiğini söyledi. Doktor hatasından kaynaklı o dönemde kızının oksijensiz kaldığını belirten Cengiz, “Oda yürümesini, vücut gelişimini geri bıraktı. Yoğun bir tedavi sürecinden geçti. Çabalarla Berfin’i 11. sınıfa kadar getirdik. Tabi bu yol çok zorlu bir yoldu. Yeri geldi ben ilkokul da kızımın sıra arkadaşı, onun kalemi, onun her şeyi oldum. Ortaokulda ben öğretmenler odasına atandım. Orta okulda kendi arkadaşlarıyla idare edebilecek noktaya geldi. Liseye geçtikten sonra Berfin biraz daha bağımsızlaştı. Ben artık teneffüslerde yanına gelmeye başladım. Halen yazısını ben tamamlıyorum ama artık sıradan düşmüyor, tek başına oturabiliyor” şeklinde konuştu.
“Okulda asansör olmadığı için çocuk uygulama dersleri için yukarı çıkamıyor”
Berfin’in sosyal bir çocuk olduğunun altını çizen Cengiz, “Çok özel ve mutlu bir çocuk. Radyo ve televizyon bölümünü özellikle kendisi çok istediği için ben de ona destek oldum. Konuşmayı çok seviyor, telaffuzu çok düzgün. Radyo programı yaptı, çok güzel bir şekilde gerçekleştirdi. Onu mutlu edecek her şeyin arkasındayım. İlla ki akademik olarak bir yerlere gelmesi değil. Berfin ne yapmak istiyorsa ben onun arkasında eli, ayağı, kolu, kanadı olmak için hayattayım. Okulumuzda öğretmenlerimiz çok iyiler ama çocuğun akademik olarak ilerleyebilmesi için eksiklikler var. Bu okulda asansör olayımız olmadığı için çocuk yukarıda uygulama derslerinin hiçbirine katılamıyor. Bölümü uygulamayla direk bağlantılı olmasına rağmen çocuk uygulama derslerinde sınıfta oturuyor ve hiçbir şey yapamıyor, bilmiyor. O yüzden okula gelmek istemedi. Yetkililerden istediğimiz bu çocuklar için bu tür okullara asansör yapsınlar. Berfin seneye 12. sınıf ve mezun olacak. Biz öyle yada böyle mezun oluyoruz ama Berfin tek değil. Berfin gibi nice çocuklar var ve Berfin tek olmayacağı gibi, onlarda tek olmayacak. Onlardan sonra da gelecek çocuklar olacak. Biz bunları normalleştirip, özel olduklarını kabul edip, arkadaşlarıyla eşit okullara gönderiyorsak onlarla da eşit haklara sahip olmalılar diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Rabbimin emanetine bakıyorum”
Berfin doğduktan sonra önceliğinin hep kızı olduğunun altını çizen Cengiz, “O benim cennet kokulum. Gerçekten sabır olmasa emek olmuyor, emek olmasa da sabır olmuyor. Rabbim bunu bize hediye olarak vermiş. Büyük kızım üniversite öğrencisi. Onun okuması için bu kadar çabalarken, onun güzel yerlere gelmesi için emek harcarken Berfin’i yok sayamam. Rabbim Berfin’in önüne bir engel koydu, yanına da beni verdi o engelli aşabilmemiz için. Rabbim bana güç verdiği sürece ben onun elleri, ayakları, istediği herşeyi yapmak için mükellefim. Sadece rabbimin emanetine bakıyorum” dedi.
“Kendi hayatımı, kendi başarımla kurtarmak istiyorum”
Berfin Cengiz ise 11 sınıfa kadar çok şey yaşadığının altını çizerek, “Sadece okulda değil hayatım boyunca her şeyi yaşadım. Genel anlamda benim gibi bazı çocuklarda olabiliyorsa bizlere her konuda yardımcı olunması gerekir. Ben mezun olup, iş sahibi olursam okula asansör yaptıracağım. Uygulama sınavlarım oluyor, ben asansörle yukarı çıkmak istiyorum ama çıkamıyor. O yüzden asansör şart. Benim en büyük hayalim basketbol oynamaktı ancak onu başaramadım. Diğer hayalim de buradan mezun olup, inşallah kendi hayatımı kendi başarımla kurtarmak olacak” diye konuştu.