Emre Belözoğlu: “Fenerbahçe’nin tek hedefi şampiyonluktur”
FENERBAHÇE’NİN TECRÜBELİ KAPTANI EMRE BELÖZOĞLU, SARI-LACİVERTLİ TAKIMIN TEK HEDEFİNİN HER ZAMAN ŞAMPİYONLUK OLDUĞUNU SÖYLEYEREK, “HEM TAKIM HEM BEN DAHA İYİ BİR HALE GELECEĞİZ” DEDİ.
Fenerbahçe’nin tecrübeli kaptanı Emre Belözoğlu, sarı-lacivertli takımın tek hedefinin her zaman şampiyonluk olduğunu söyleyerek, “Hem takım hem ben daha iyi bir hale geleceğiz” dedi.
Süper Lig’in ilk haftasında Gazişehir Gaziantep’i 5-0’lık farklı skorla geçerek liderlik koltuğuna oturan Fenerbahçe’de 4 sezon sonra sarı-lacivertli formayı tekrar giyen kaptan Emre Belözoğlu, maçın ardından kulübün yayın organına açıklamalarda bulundu. İç sahada başlamanın kendileri adına avantaj olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Emre Belözoğlu, “Bu avantajı da çok iyi değerlendirdik. Takım çok iyi bir reaksiyon gösterdi. İlk dakikadan itibaren maçı kazanmak istediğini kendi içimizde birbirimize hem rakip takıma hem de taraftarımıza net bir şekilde hissettirdik. Böyle bir başlangıç sayesinde de rahat bir uyku çekeceğimiz bir gece yaşadık. Mutluyum, belki de daha iyi bir başlangıç olamazdı. Bizi yanlış düşüncelere sevk etmesin. Ben bireysel olarak da net hazır değilim. Takımın da koordinasyonun oturması ve fizik anlamında oturması için 3-4 haftaya ihtiyacımız var. Eksiklerimizi gördük. Görmemiz de gerekir. En iyi oynadığımız dönemlerde, en iyi skorları elde ettiğimizde bile böyle bakmamız gerekiyor. Ligin daha çok başındayız. Önümüzde çok zorlu bir süreç var. Zorlu haftalar bizi bekliyor. Bu şekilde başlamak, taraftarımızı rahat bir şekilde evlerine göndermek biz futbolcuları, takımımızı, hocalarımızı çok mutlu etti. İnşallah bunun devamını getiririz” dedi.
“Bu oyunu oynamaya devam edeceğiz”
Hem fizik hem de mental açıdan yüksek motivasyon isteyen bir oyun sergilemeye çalıştıklarını vurgulayan Belözoğlu, “Sezonun henüz başı. Bazı şeyleri söylemek için çok erken ama böyle oynamamız gerektiğini hocamız bize sürekli toplantılarda ve antrenmanlarda söylüyor. Bu oyunun gerçekten koordinasyonlu bir şekilde, bütün halinde oynandığında ben Türkiye’de kabul edilebilir bir oyun olduğunu düşünüyorum. Özellikle büyük takımlar için, Fenerbahçe için. Bu oyunun aynı zamanda zaaflar da getirdiğini düşünmemiz gerekiyor. O yüzden oyunun iki yönünü de doğru oynamamız lazım. Topun bizde kaldığı dönemde de savunma güvenliğinin çok önemli olması gereken bir süredir. Futbol sadece top ayağınızdayken oynanmaz. Hoca da bunu söylüyor. Bu oyunu oynamaya devam edeceğiz. Taraftarımızın keyif alması için ki zaten Fenerbahçe bu dominant oyunu yıllarca oynadı. Şampiyonlukların geldiği senelerde hep böyle oynadı. İnşallah bunu sezon sonuna kadar devam ettirmek istiyoruz ama bu kolay bir oyun değil. Süreklilik isteyen, hem fiziki kalite hem de mental anlamda yüksek motivasyon isteyen bir oyun. İnanıyorum ki sezon sonuna kadar bunu devam ettirebilecek bir kapasitemiz var. Kaliteyi arttırdığımız sürece taraftarımızın beklediği görüntüyü ve oyunu sezon sonuna kadar devam ettireceğiz” diye konuştu.
“Çubukluyla sahaya çıktığım her maç benim için ayrı olmuştur”
Kendi performansı hakkında da açıklamalarda bulunan tecrübeli oyuncu, “Benim için çubukluyla her sahaya çıktığım maç çok ayrı olmuştu. Dört senelik bir aradan sonra da ilk resmi maçımdı. Benim için de çok güzeldi. Kelimelerle ifade edemeyeceğim duygulardı. Taraftarımızın teveccühü, sokakta beni gördüğü zaman Fenerbahçelilerin göstermiş olduğu teveccüh beni çok mutlu ediyor. Onların bana karşı olan bu sevgilerini gördükten sonra onların benden istediğini bilen bir oyuncu olarak sahada elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. Dün de benim adıma çok şükür iyi geçti ama ben de tam anlamıyla hazır değilim. Fizik olarak da tam hazır değilim. Biraz daha maç oynamaya ihtiyacımız var. Herkesin gözden kaçırdığı bir durum da vardı. Hava çok nemliydi. Çok sıcak ve tam hava geçişlerinin olduğu bir periyot bu. Oyuncular için de zordur. Sezon başı kamplarından çıkıp biraz daha serin havalardan daha sıcak havalara geliyoruz. Bu beni de takım arkadaşlarımı da biraz etkiledi. Bunu da göz ardı etmesinler. Ben de tam hazır değilim. Hem takım hem ben daha iyi bir hale geleceğiz. Taraftarımızın bize vermiş olduğu güç, yıllardır süre gelen Fenerbahçe’nin başarısının arkasındaki yegane güç. O yüzden onların da bizden beklentisini yüksek bir şekilde hissettirmesi bizi motive etti. Takım arkadaşlarımın da gollerden sonra gösterdikleri sevinç de bunun bir göstergesi. Onların sevgisine, verdiği desteğe layık olmak adına yine bu birliktelikle inşallah hep beraber omuz omuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Fenerbahçe’nin olduğu yerde tek hedef şampiyonluktur”
Sarı-lacivertli takımın her zaman tek hedefinin şampiyonluk olduğunu ifade eden Emre Belözoğlu, “Fenerbahçe’nin olduğu her yerde tek hedef şampiyonluktur. Yeter ki bize o desteğini esirgemeyen, bu kulübün ayakta durmasının en büyük vesilesi olan büyük taraftarımız her zaman yanımızda olsun. Onlar bizim yanımızda olsun, ondan sonrası kolay olur diye düşünüyorum” dedi.
Vedat Muriqi’nin golünde kendi pasının çok konuşulmasının yanlış olduğunu da sözlerine ekleyen Belözoğlu, “Orada öne çıkması gereken benim pasım değil, Vedat’ın mükemmel gol vuruşu. Bunun konuşulması gerekiyor. Benimki tam bir asist gibi değildi. Boş kaleye bıraktı, attı gibi bir pas değildi. Vedat’ın becerisiyle alakalı bir durumdu. O golde en büyük şapka çıkartılacak kişi de Vedat. O çok özverili bir oyuncu. Ligimizi çok iyi tanıyor. Karakter olarak da gerçekten tam Fenerbahçelilerin seveceği, Fenerbahçe’nin kaybettiği zaman üzüldüğünü net bir şekilde hissettirecek, kazandığında da bir taraftar gibi çocuklar gibi sevinecek bir profil. Çok değerli bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Onun gibi bir futbolcuya ihtiyacımız vardı. Diğer takım arkadaşlarım da elinden geleni her şeyi yaptı. Dün vasat oynayan bir oyuncumuz yoktu. Herkes elinden geleni yaptı. Önemli olan birlikteliği devam ettirmek. Beraber kazanacağız. Bazen ne yazık ki futbolda bunlar var beraber kaybedeceğiz. Ama birlik ve bütünlüğümüzü hiçbir zaman bozmayacağız. En büyük destekçimiz de taraftarımız. Çubukluyu giyen her futbolcumuza, beklentilerin aşağısında kalan oyuncumuza bile o şefkati göstereceklerdir. Onlara çok ihtiyacımız var. Onlar bizim sahadaki en büyük gücümüz” açıklamasında bulundu.
“Alper çok değerli bir hareket yaptı”
Yeni transferlerin performansları hakkında açıklama yapan Emre Belözoğlu, “Bireysel olarak bakarsak konuşacak o kadar çok oyuncu var ki… Buraya bazen erken geliyoruz. Oyuncular hep motive halinde. Herkes ekstra bir şekilde çalışıyor. Oynamayanlar kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar, eksikleri varsa gerek bireysel oyuncularımızla gerek Ersun Hoca ve ekibiyle hem fiziki hem mental kendilerini hazırlamaya çalışıyorlar. Zanka, çok yeni ve ligimizi iyi tanımayan bir oyuncu olmasına rağmen iyi bir oyun sergiledi. Bizim de ondan beklentimiz yüksek. Tolga da dün oyuna girdi. Uzun süreden sonra ilk defa böyle bir maça çıktı. Onun için de süre almak çok değerlidir. Taraftarımız da ona destek verdi. Dün Alper’in yapmış olduğu duruş da oynamasa dahi çok önemliydi. Profesyonel futbolcular olarak bizler ekmeğimizi bu meslekten kazanıyoruz. Belki taraftarlarımız bizim gibi bu işe bakamazlar ama her sabah işine gider, aşının ekmeğinin peşinden giden herkes bilir ki ekmek parası için verilen mücadele çok değerlidir. O, kendi isteğiyle kendi maaşından feragat ettiğini yönetimimize bildirdi. Sayın Başkanımız da önemli ve değerli bir açıklama yaptı. Alper’in davranışını çok önemli ve değerli buluyorum. Taraftarımızın her futbolcuya, çubuklu giyen her futbolcuya desteği vermesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle onların beklentilerinin altında kalan oyuncuları da hep beraber içimize almamız gerekiyor. Çünkü bu sene çok zorlu olacak. Bire bir gittiğimizde her oyuncuyu sayabilirim ama bireyselleştirmeden herkesi içimize aldığımız bir bütünlüğün olması gerekiyor. Başarılar ancak bu şekilde ortaya çıkıyor. Onların desteğine çok ihtiyacımız var” değerlendirmesini yaptı.
“Motivasyon için elimden geleni yapıyorum”
Takım arkadaşlarını maç öncesi ve sahada motive etmek için elinden geleni yaptığını da söyleyen Emre, “Oyuncu arkadaşlarıma her zaman oyuna, 90 dakikaya motive edebilmek için elimden geleni maçtan önce de maçtan birkaç gün önce de yapmaya çalışıyorum. Çünkü maçı o anda yaşayamazsınız. İyi bir senaryo çıksın istiyorsanız bunun biraz daha önce olması gerekiyor. Ancak bu tek seslilik değil de biraz daha çok sesliliğe dönüyor. Soyunma odasında herkes düşündüğünü bir şekilde hissettirmeli. Çünkü bir kişinin sesinin çıkması sadece sizi belli bir yere kadar motive edebilir. Ancak herkesin bunu çok istediğini hissettirmesi soyunma odalarında daha önemlidir. Bizim takımımızın soyunma odasında da yavaş yavaş bu durum gelişmeye başladı. Olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Bunun devamı da gelecek. İnşallah skorlar da yardım eder. Çünkü takımlar yavaş yavaş oturuyor. Her sistem yavaş yavaş oturuyor. Biz de yeni bir oyun oynamaya çalışıyoruz. Onun için de bir süreye ihtiyacımız var. Fizik kalitemiz oturana kadar soyunma odasındaki o sinerjiyi, o havayı, o çok sesliliğe ihtiyacımız var. Ben de onlardan bir tanesiyim. Herkes gibi saha içinde de saha dışında da görevimi yapmaya çalışacağım” diyerek sözlerini noktaladı.