Elazığ’ın Kovancılar ilçesi Yazıbaşı köyünde 115 yıl önce yapılan Alibeyköy Konağı yok olmak üzere
ELAZIĞ’IN KOVANCILAR İLÇESİNDEKİ ZAMANLA YOK OLAN 115 YILLIK ‘ALİBEYKÖY KONAĞI’NIN KÖYLÜLERİN GÖZETİMİNDE BUGÜNE KADAR AYAKTA KALAN KEMERLİ GİRİŞ KAPISI RESTORE EDİLMEYİ BEKLİYOR.
ELAZIĞ (İHA) –Elazığ’ın Kovancılar ilçesindeki zamanla yok olan 115 yıllık ‘Alibeyköy Konağı’nın köylülerin gözetiminde bugüne kadar ayakta kalan kemerli giriş kapısı restore edilmeyi bekliyor. Tarihi yapının taşlarının düşmeye başladığını belirten yöre sakinleri, çocukların altından geçtiğini, üzerilerine devrilmesi halinde kurtulmalarının çok zor olduğunu söyledi.
Kovancılar ilçesine bağlı Yazıbaşı Köyü (Sekrat) sınırları içerisinde bulunan tarihi ‘Alibeyköy Konağı’ndan geriye kalan kapının kemerli surları zamana karşı direniyor. 2. Abdülhamid döneminde inşa edildiği bilinen ve kapı surundaki kilitli taşta 1905 yılında yapıldığı yazılı olan tarihi konak zamanla yok oldu. Geleneksel mimari tekniğinden ziyade kilit sistemiyle yapılan ve üzerinde Osmanlı dönemine ait rakamların olduğu tarihi kapı suru, şimdilerde mevsimsel yağışların da etkisiyle aşınmaya ve zaman zaman taşlar düşmeye başladı. Köyün içerisinde kalan yüzyılı aşkın tarihi ile sit alanı içerisinde yer alıp almadığı köy sakinleri tarafından bilinmiyor. Herhangi bir müdahalede bulunmayan ancak giriş çıkışta surların altından geçen köy sakinlerinden Zülfü Çelik, kapıdan düşen taşların çocukları için büyük tehlike arz ettiğini, restore edilerek sahip çıkılmasını istedi.
Öte yandan İsmet İnönü’nün hatıralarında, 1. Dünya Savaşı yıllarında Ali İhsan Paşa komutasındaki kolordunun o köyde konakladığı, ordu komutanın da Mustafa Kemal Atatürk’ün olduğunu ve Alibeyköy Konağı’nda misafir edildiğinin yer aldığı öğrenildi.
“Kapının altından korkarak geçiyoruz”
Tarihi kemer kapının zamana direndiğini ve zaman zaman düşen taş parçalarının tehlike arz ettiğini dile getiren yöre sakini Zülfü Çelik, “ Sorunumuz, köyümüz sınırları içerisinde bulunan tarihi Alibeyköy Konağı’nın giriş kemer kapısının yıkılmaya yüz tutması. Bugüne kadar hala ayakta duruyor. Ancak yağışlardan ve iklim şartlarından dolayı yıllar geçtikçe aşınmaya uğruyor. Bizim de burada çocuklarımız oynuyor, hayvanlarımız var. Bu kapının altından korkarak geçiyoruz. İnsandan daha değerli değil ama sonuçta tarihi bir eser ve değeri olduğu için biz de herhangi bir müdahalede bulunamıyoruz” dedi.
“Tarihi Ali Bey Konağı şu anda yok”
Konağın sadece kapısının ayakta olduğuna ve korumaları altında olduğuna dikkat çeken Çelik, “Yetkililerin bu duruma el atmaları ve durumumuzla ilgilenmeleri en büyük ricamız. Büyüklerimiz mümkünse bizlere, yardımcı olsunlar. Konağın kapısının ayakta durması, bizim gözetimimizde olmasından dolayıdır. Bizlerin gözetimi altında olmasaydı belki şu anda kapı ayakta olmayabilirdi. Tarihi Alibeyköy Konağı mevcut değil. Fakat kapı bizim kontrolümüz altında” şeklinde konuştu.
“Kapının taşları düştü düşecek “
En büyük korkularının düşecek taşların çocuklara zarar vermesi olduğunu dile getiren Çelik,”Kapının taşları düştü düşecek diye korkudan altından geçemiyoruz. Bizi geçtik, bir şekilde kendimizi koruyabiliriz ama çocuklardan dolayı büyük korkumuz var. Taşlar düşüyor. Altından geçerken taşlar düşmüş olsa kurtulmamız çok zor” ifadelerini kullandı.