El arabacılarının zorlu yaşam mücadelesi
İŞSİZLİĞİN YOĞUN OLARAK YAŞANDIĞI YERLERDEN BİRİ OLAN AĞRI’DA, DÖRT TEKERLEKLİ EL ARABALARIYLA HAMALLIK YAPARAK GEÇİMİNİ SAĞLAMAYA ÇALIŞAN EL ARABACILARI, TAŞIMAK İÇİN YÜK BULAMADIKLARINDAN YAKINIYOR.
İşsizliğin yoğun olarak yaşandığı yerlerden biri olan Ağrı’da, dört tekerlekli el arabalarıyla hamallık yaparak geçimini sağlamaya çalışan el arabacıları, taşımak için yük bulamadıklarından yakınıyor.
‘Hamal arabası’ olarak bilinen dört tekerlekli yük arabaları, Ağrı’da yük taşıma işindeki önemini korurken el arabacı sayısının fazla olması hamallıktan geçimini sağlamaya çalışanların işini zorlaştırıyor.
Çoğu yoksul ailenin tek geçim kaynağı olan bu el arabaları, yaşlı genç demeden birçok yaş grubu vatandaşlar tarafından ilgi görüyor. Çarşı merkezi ve ara sokaklarda onlarca el arabacı görmek mümkünken, sayı bakımından fazla olmalarına karşın bu işten elde edilen gelirin çok az olmasından yakınan vatandaşlar, geçimlerini sağlayamadıklarını söyledi.
“Evime doğru düzgün sebze, meyve götüremedim”
Uzun yıllardır el arabacılığı yaptığını söyleyen evli ve 4 çocuk babası Zeynel Abidin Kaya Ramazan ayından beri daha siftah yapamadığını söyledi. Taşımak için yük bulamadıklarını vurgulayan Zeynel Abidin Kaya, “El arabası ile hamallık yapıyorum. Saatlerce bekliyoruz. Bir vatandaş gelsin de yük çıksın taşıyalım. 10 lira bazen 5 lira alalım diye. Çoğu gün akşama kadar burada diğer arkadaşlarımla beraber bekleyip, hiç yük taşımadan evimize gidiyoruz. Hiç siftah yapmıyoruz bazen. Sadece bu işi yapıyoruz. Başka işim yok. 6 kişilik ailemi bu şekilde geçindirmeye çalışıyorum. Benim durumumda olan birçok arkadaşım var böyle. Geçinebilmek için oldukça zor şartlarda çalışıyoruz. Belki iki aydan beridir evime doğru düzgün bir sebze, meyve götürebilmişliğim yok” diye konuştu.
El arabacılığı dışında bir işleri ve gelir kaynakları yok
El arabacılarının müşteri beklediği yerde seyyar satıcılık yapan Resul Bakış, el arabacılarının durumuna her gün şahit olduğunu ve onlar için bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.
Bakış, iş açısından imkanları kısıtlı olan Ağrı’da yapılacak başka iş olmadığı için bu işi yapan yüzlerce kişi olduğunu dile getirerek, “Ben cadde başlarında sürekli bu arkadaşları görüyorum. Bazen iş oluyor birkaç kuruş para kazanabiliyorlar. Bazen de hiçbir iş yapmadan evlerine dönüyorlar. Bazen kazandıkları parada 15-20 lira arası. Hepsi de bu iş ve para ile aile geçinmeye çalışıyorlar. Alıyorlar dört teker el arabasını, hamallık yapıp yük taşıyorlar. Bizim Ağrı’da bu yolla geçinmeye çalışan çok arkadaşımız var. Ben yetkililerden bunların iş durumuna çözüm bulmasını istiyorum. Başka da gelir kaynakları yok. Çoğu kişide kira ödüyor. Evleri bile yok” şeklinde konuştu.
İŞKUR’a defalarca başvurmasına rağmen olumlu dönüş almadığını ve diğer bütün iş arama girişimlerinin sonuçsuz kalmasının ardından son çare olarak el arabacılığı yapmaya başladığını dile getiren Halis Tekin ise, “Her gün saatlerce cadde başlarında iş bekliyoruz. Başka iş yok yapacak. Günlük en fazla 30-40 lira kazanıyoruz. Akşama kadar el arabası ile bütün şehri dolaşıyoruz. Hamallık yapıyoruz. Benim bir gecekondum var. Orada oturuyorum. Bir tane oğlum var. Oda işsiz, iş bulamıyor. İŞKUR’a başvurdu ama iş çıkmadı. Evlendiremiyorum. Gücüm yetmiyor. Çok zor durumdayım. Yaklaşık 25 yıldır bu şekilde geçinmeye çalışıyorum. Ama gün olur 5 lira alıyoruz. Onu da siz düşünün. 5 lira ile ne alınır? Ne yenir? Ağrı’da benim gibi binlerce el arabacısı var. Hepsi de aynı durumda. Hepsi de mağdur” dedi.