Eklem kireçlenmesi ’yalnızlığa’ neden oluyor
DR. YÜKSEL BÜKÜŞOĞLU, KÖK HÜCRE TEDAVİSİNİN EKLEM RAHATSIZLIKLARI İÇİN DE OLDUKÇA BAŞARILI BİR ŞEKİLDE KULLANILABİLDİĞİNİN ALTINI ÇİZDİ.
Yaşlılarda sık görülen rahatsızlıklardan biri olan eklem kireçlenmesinin hastaların günlük yaşamlarını etkileyerek yalnızlığa neden olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, hastaların günlük rutin hareketlerini bile sınırlayarak depresyon ve kalp rahatsızlıklarına da yol açabilen bu hastalığın tedavi yöntemlerinden birinin de kök hücre tedavisi olabileceğini söyledi.
İleri yaşlılarda sık görülen bir sağlık sorunu olan eklem kireçlenmesinin sosyal etkileri de var. Şiddetli ağrılara da neden olan eklem kireçlenmesi şikâyetleri, günlük aktiviteleri de sınırlandırdığı için çoğu zaman hastanın yaşam kalitesinin de düşmesine neden oluyor. Journal of the American Geriatrics Society’de yayımlanan bilimsel çalışma, eklem kireçlenmesi, yani osteoartrit, kaynaklı eklem ağrılarının yaşlılarda sosyal izolasyona, yani yalnızlığa neden olduğunu ortaya koydu.
Kök hücre tedavisi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Dr. Yüksel Büküşoğlu, ağrılı eklem kireçlenmesi nedeniyle günlük hareketleri sınırlanan yaşlıların daha çok sosyal olarak izolasyonuna neden olduğunu ve dolayısıyla kendilerini çok daha fazla yalnız hissettiğini, bu durumun da depresyon ve kalp rahatsızlıklarına sebep olabileceğini söyledi.
Dr. Yüksel Büküşoğlu, kök hücre tedavisinin eklem rahatsızlıkları için de oldukça başarılı bir şekilde kullanılabildiğinin altını çizdi.
“Göbek yağından elde edilen kök hücrelerle eklem kireçlenmesine son”
Hastanın kendi göbek çevresi cilt altından alınan yağ dokusundan elde edilen kök hücrelerin tedavilerde kullanıldığını hatırlatan Dr. Yüksel Büküşoğlu, yağ dokusundan elde edilen kök hücreler ile yapılan tedavinin ortopedik rahatsızlıklar ve estetik uygulamaların yanı sıra tıbbın birçok alanında artık kullanılabildiğini söyledi.
Kök hücrelerin uygulandığı vücut bölgesinde yenileme, onarım, tamir ve gençleştirme sağladığını ifade eden Dr. Yüksel Büküşoğlu şunları kaydetti: “Hastanın yağ dokusundan alınan kendi hücreleri kullanıldığı için herhangi bir alerji ya da reddedilme riski bulunmamaktadır. Alınan yağ dokusu hiç bekletilmeden, derhal işlemden geçiriliyor ve sorunlu bölgeye enjekte canlı canlı ediliyor. İşlem toplam 3 saat içerisinde tamamlanıyor. Hasta, tedavi sonrası yürüyerek klinikten ayrılıp normal hayatına aynen devam edebiliyor. İşlem genelde sadece bir kez uygulanıyor. Ancak ihtiyaç halinde tıbbi gereklilikler de yerine getirilmesi halinde sınırsız sayıda tekrar edebilmek de mümkün. Enjeksiyon yoluyla uygulanan kök hücreleri aynen toprağa ekilen tohumlar gibi düşünebilmek mümkün. Kök hücreler uygulama yapılan yerde yenileştirme, tamir, onarım ve gençleşmeyi sağlayarak istenen sonucu sağlıyor.”