EFES ZORLANSA DA KAZANMAYI BAŞARDI
Maç öncesini değerlendirecek olursak; Anadolu Efes her ne kadar yıldız pivotu Moerman’dan yoksun olarak sahaya çıksa da tecrübesiz Alba Berlin karşısında rahat bir galibiyet alması bekleniyordu. Ancak maç hiç de öyle geçmedi. Özellikle de Alba Berlin’in ilk haftada 23 asist ile 20 sayı farkla aldığı maçı da göz önünde bulunduracak olursak genç ve tecrübesiz kadrosuna rağmen EuroLeague’ in sürpriz takımı olacağını ve play-off yarışının içinde olacağını öngörebiliriz. Özellikle 1,2 ve 3 numara oynayabilen Guadraitis Euroleague için yükselen yıldız ödülünün önemli adaylarından biri olmaya göz kırpıyor. Efes cephesinde ise sezonun ilk galibiyeti için ideal maçtı diyebiliriz. Yine Singleton’ın kendini gösterebilmesi için ideal bir maçtı.
Maça hızlı başlayan Alman ekibi ilk 2 dakikada farkı 5 sayıya kadar çıkardı. Ancak daha sonra Larkin’in üst üste üçlükleri ile skoru dengeleyen Efes bu üstünlüğünü ilk yarının sonuna kadar sürdürdü. Geçtiğimiz sezondaki alışagelmiş Efes basketbolunun aksine ilk yarıda top neredeyse herkesin eline değdi ve sayılar bireysel performanslar yerine daha çok asistler üzerinden geldi. Tabi asist deyince de akıllara direk Micic geliyor. O da ilk yarıda oldukça etkili oynadı ve 8 sayının yanı sıra 3 asist ve 2 top çalma ile geçtiğimiz sezonda kaldığı yerden devam ettiğini gösterdi. Ayrıca bir diğer önemli silah Larkin ise sadece belirli dakikalarda süre alarak ilk yarıda sıkıştığımız anlarda oyuna dahil olarak hem skor krizini çözdü hem de yeni geçmiş olan sakatlığı riske edilmemiş oldu.
Alba Berlin tarafında ise Giedraitis ve Cavenough’un boyalı alan dışındaki artışlarının dışında herhangi bir etkilerinin olmadığını söyleyebiliriz. Özellikle Giedraitis ilk yarıda Alba Berlin’i neredeyse tek başına oyunda tuttu ve yüksek bir dış atış yüzdesi ile 12 sayıyla tamamladı ilk yarıyı.
İkinci yarıda konuk takım dış atışlarda müthiş bir performans sergiledi. Pota altını neredeyse hiç kullanmayan konuk takım ikinci yarıda dış atışlarla kullandığı hücumlarının neredeyse yarısını skora çevirmeyi başardı. Efes ise aksine hem ikili oyunları kullanarak Pleiss ve Dunston ile pota altını hem de Larkin ve Micic ile üçlük çizgisinin gerisini çok iyi kullanmasına rağmen rakibinin dış atışlarına engel olamadı ve son 1 dakikaya kadar 3 sayı geride tamamladı. Efes son 1 dakikada öne geçse de son hücumu Larkin sayıya çevirmedi ve maç 95-95 gibi NBA vari bir skorla uzatmaya gitti.
Uzatmalara Larkin’in üçlüğü ile giren Efes 5-0’lık seri yakaladı ve uzatmaların sonuna kadar rakibinin en az 3 sayı önünde maçı sürdürdü ve rakibinin yorgunluğunun da katkısı ile maçı 105-104 ile kazanmayı başardı.
Maçın kahramanları 26 sayı 5 rebaund ve 5 asist ile geçen sezonun yıldızı Larkin ve 23 sayı ve 13 asist ile Vasilije Micic oldu. İki yıldızdan birini seçmek eminim tüm yorumcular için zordur ve bu ünvanı ikisinin de fazlasıyla hakettiğini söyleyebiliriz. Efes bu performansı ile de yine playoff’lara göz kırptı diyebiliriz. Maçı uzatmaya götüren ise Efes’in formsuzluğu değil Alba Berlin’in yüksek yüzdeli atışları ve asistleri oldu. Yine de Moerman’ın yokluğunda Efes ‘in takım halinde ideale yakın bir performans sergilediğini söyleyebiliriz.
Küçük bir not düşmek gerekirse; Singleton bu maçta da oyuna dahil olamadı ve Ergin Ataman gibi sert bir antrenörün ona bu oyunuyla bundan sonra bu kadar süre ve fırsatı tanıyacağını hiç sanmıyorum. Bu Efes’in geleceği adına büyük bir handikap olacaktır.
Efes’in performansının sezonun devamında daha da ilerleyeceğini varsayıyoruz. Geçtiğimiz haftaki performans ile de bunu fazlasıyla gösterdiler. Tebrikler Anadolu Efes!
Dr. Akın TAŞ