Reklam
tvTürk

EFES REAL’İ SIMON İLE GEÇTİ

Akın Taş

Akın Taş

1992 tarihinde Osmaniye’de doğan Dr. Akın Taş aslen Gazianteplidir. Taş, Osmaniye Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni tamamladı. Profesyonel iş yaşamına 2017 yılında Kilis Devlet Hastanesi’nde başladı. Suriye’nin birçok bölgesinde doktor olarak çalıştı. Taş, halen Al-Rai (Çobanbey) Bölgesi sevk koordinatörü olarak çalışmaktadır. Akın Taş aynı zamanda Türkiye Judo Milli Takım Sorumlu Doktoru olarak görev yapmaktadır. Tıp Eğitimini İngilizce yapan Taş, iyi derece İngilizce ve orta düzey Arapça bilmektedir.

Geçtiğimiz sezon final four’da boy gösteren 2 ofansif ekibin karşılaştığı maçta Efes sadece Moerman’dan yoksun Başlarken Real ise 3 önemli eksikle maça çıktı. Oyun stilleri benzer olan ve sete dayalı oyundan ziyade yüksek tempoda oyun tarzı benimseyen iki takımın mücadelesinin bir diğer ilginç tarafı da Efes’in yaklaşık 3 yıldır Real Madrid’e karşı galip gelememesiydi. Anadolu Efes’in bu maçta şeytanın bacağını kırıp kıramayacağı herkes tarafından merak ediliyordu. Maça ilk 5 dakikada tutuk başlayan Efes, daha sonra kısalarının hem savunmada hem de hücumda dümene geçmesi ile oyuna ortak oldu ve Real’i ilk çeyrekte 7 top kaybına zorladı. Ayrıca Real Madrid alışılmışın aksine boyalı alanda ilk çeyreği hiç sayı kaybetmeden tamamladı. Bu sene Hücum varyasyonları geçtiğimiz senelere kıyasla çok daha fazla olan Efes’te Chris Singleton nihayet hayata döndü ve ilk defa bir EuroLeague maçında potansiyelinin hakkını verdi. Efes’in 40 sayı ile galip geldiği son lig maçında da bizlere bu performansının ipuçlarını veren Singleton’ın bu sürpriz performansı, Real Madrid’in de boyalı alan oyununu oldukça etkiledi. İlk çeyrekte kısa oyuncuların ve Singleton’ın etkili savunması ile savunmada fark yaratan Efes ilk çeyreği 4 sayı önde kapattı. İkinci çeyreğe Singleton’ın üçlüğü ile giren Efes te Beabouis ve Larkin acele kararlar vererek Efes’in üst üste hücumlardan eli boş dönmesine neden oldu. Fernandez ve Sergio Llull gibi iki ceza atıcısı olan Real bu fırsatı doğal olarak iyi değerlendirdi ve bir ara 9 sayılara kadar çıkan farkı ceza atışları ile kapatarak rakip 2 sayı ile ilk yarıyı önde tamamladı.

3. periyoda fırtına gibi başlayan Efes henüz ilk dakikada 15-5 lik bir seri yakalasa da usta dış atıcıları deck lull ve Fernandez çok zor şutları tutarak Real Madrid’i oyunda tuttu. Bu da Real Madrid’i yenmenin ne kadar zor olduğunun temel örneklerinden tabiki bir tanesi. Takım oyunu ne kadar kötü olursa olsun bir joker oyuncu çıkıyor takımın skor yükünü sırtlıyor. Ancak Efes’de bugün hiç beklenmeyen bir oyuncu sahneye çıktı ve ikinci yarıda dengeleri tamamen bozdu. Takımın üçüncü yedek oyun kurucusu olan ve adı sürekli olarak Larkin ve Micic ikilisinin altında anılan Kronuslav Simon bu gece adeta parladı. Bu performansını sanırım ne koç Ataman ne Real Madrid ne de biz bekliyorduk. Simon’un performansı sayesinde Efes ikinci yarıda hem yıldız guard’larını dinlendirme fırsatı buldu hem de artan bir ivme ile farkı arttırdı ve maçı da Real Madrid gibi bir takıma karşı 16 sayı gibi bir farkla kazanmayı başardı. 17 sayı 9 rebaund ile double-double’ı kıl payı kaçıran Hırvat guard 4 de asist katkısı yaparak hem Ergin Ataman’a hem de Efes’in meşhur guardlarına ben buradayım mesajı verdi.Normalde büyük maçlarda çok da ön plana çıkamayan Simon’un bu performansı hiç şüphesiz maçın kırılma noktası oldu. 

Hem savunma hem de hücumda özellikle de 2. yarıda hakimiyet kuran Efes’de galibiyetin bir diğer mimarı diğer iki maçta olduğu gibi Bryant Dunston oldu. 35 dakika gibi çok uzun bir süre alan Dunston’ın savunmadaki etkinliği Efes’in gösterdiği direncin temel taşını oluşturdu. 

Simon ve Dunston’dan ayrı olarak bugün takımda göze çarpan isim ise hiç şüphesiz Chris Singleton oldu. Şeytanın bacağını sonunda kıran Singleton’ın oyunun her iki yönündeki etkinliği şüphesiz Efes’in ileriki dönemlerinr oldukça kritik etkiler yaratacaktır. 

Rakip takımda ise bizi yıpratan isim ise pota altındaki yeni transfer Jordan Mickey oldu. Mickey Avrupa’nın en iyi pivotlarından Tavares’i henüz yeni bir oyuncu olmasına rağmen yedek bıraktı. İçeride blokları ve atletizmi ile oldukça caydırıcı bir pivot olduğunu gösteren Mickey yüksel ikilik ve üçlük yüzdesi ile Euroleague’de ne kadar önemli işler yapabileceğini bir kere daha gösterdi. 

Takımın artı ve eksi terazisinde artıların büyük oranda ağır bastığı, Real Madrid gibi bir hücum basketbolu ekolünü 60 sayıda tuttuğumuz bu maçla Efes herkese ligin zirvesine oynayacağının sinyallerini vermeye başladı. Ayrıca guard’larının fiziksel üstünlüklerini ustaca kullanan Ergin Ataman’ın da bu maçta antrenör zekasını fazlasıyla sahaya yansıttığını söylemekte fayda var. 

Umarım bu takım ruhu ve gelişen oyun tarzı devam eder ve Efes geçen sezon sonundaki sürprizine bu sene de imzasını atar…

Dr. Akın TAŞ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ