Dürümlü patlamasının üzerinden 3 yıl geçti, acısı geçmedi
PATLAMADA, 2 KARDEŞİNİ, AMCALARI İLE KUZENLERİ VE YEĞENLERİNİ KAYBEDEN HACI ÇELEBİ YAMAN, YAŞADIKLARI DURUMU İHA MUHABİRİNE ANLATTI. YAMAN, OLAYIN ÜZERİNDEN 3 YIL DEĞİL 3 BİN YIL DA GEÇSE ACISININ AYNI OLDUĞUNU BELİRTTİ
Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Dürümlü mezrasında terör örgütü PKK mensuplarınca kamyona yüklenen 15 tonluk patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu 16 kişinin hayatını kaybettiği olayın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen acılar ilk günkü tazeliğini koruyor.
Terör örgütü PKK mensupları, 12 Mayıs 2016 tarihinde Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Döşekkaya köyü yakınlarında yol çalışması yapan bir firmaya ait kamyonu gasp ederek yaklaşık 15 tonluk bombayı araca yüklemiş, bomba yüklü araç içindeki PKK’lılarla birlikte Sur ilçesine bağlı Tanışık Mahallesi’ne gelmişti. Köylülerin şüphelenmesi üzerine araçtaki PKK’lılar ile köylüler arasında tartışma yaşanmış, olayın ardından teröristler bomba yüklü kamyonu Dürümlü mezrasına doğru yönlendirmişti. Köylüler tarafından takibe alındığını ve kaçamayacaklarını anlayan teröristler 15 ton patlayıcı yüklü kamyonu infilak ettirmiş, olayda hepsi akraba olan 16 kişi ölmüş, 26 kişi de yaralanmıştı. Olayın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen acılar ilk günkü tazeliğini koruyor.
“Üzerinden 3 değil, 3 bin yıl da geçse acı aynıdır”
Patlamada 2 kardeşini, amcalarını, kuzenleri ve yeğenlerini kaybeden Hacı Çelebi Yaman, yaşadıklarını İHA’ya anlattı. Olayın üzerinden 3 yıl değil 3 bin yıl da geçse acısının aynı olduğunu belirten Yaman, “Sanki bugün olmuş gibi yaşıyoruz bu acıyı. Allah onların belasını versin. Köyde sessizlik eksilmedi, eksilmez de. Davada değişen bir durum yok, davamızın arkasındayız, devletimizin yanındayız, sırtımızı her zaman devletimize dayamışız. Allah devletimizi zeval vermesin. O günkü olaydan şöyle bahsedeyim, sanki o günü yaşıyorum. Ben orada değildim, beraberdik yasımız vardı, yasımızın son günüydü. Amcam vefat etmişti. Benim bir hastalığım vardı, o gece de migrenim tuttu ve eve gittim. Üstümü çıkardım, bununla birlikte malum olay meydana geldi. Ben dışarı fırladığımda evimin üzerine bir şey fırlattı sandım. Sessizlik vardı. Sonra kardeşimi aradım, rahmetli kardeşimi, onu aradım telefonu kapalıydı, diğerini aradım, onun da kapalıydı, en son amcamı aradım konuşamıyordu, şoktaydı. Ben babamı aradım, babam ’Sen yaşıyor musun’ dedi. Sürekli bunu söyledi. ’Ne oldu?’ dediğimde, ’Kimse kalmadı’ dedi. Sonra ben artık bir şeyler olduğunu anladım ve olay yerine gittim. Yine söylüyorum, bütün Kürt kardeşlerimden şunu istiyorum, artık uyansınlar. Kime hizmet ettiklerini, neye hizmet ettiklerini görsünler. Bugün Kürt’üm, Müslümanım diyen insanın artık uyanması lazım. Nerede saf tutacağını, kimin yanında olmasını bilmeleri gerekiyor” dedi.