Dr. Yıldırım: “Obezite ameliyatı estetik kaygı için yapılmaz”
GENEL CERRAH DR. ÖĞR. ÜYESİ KADİR YILDIRIM, OBEZİTE CERRAHİSİNE İLİŞKİN, “BU AMELİYAT ESTETİK KAYGI İÇİN YAPILMAZ. KİŞİNİN TANSİYON, KALP, ŞEKER SORUNLARI ORTAYA ÇIKTIYSA SOLUNUM FONKSİYONLARI BOZULDUYSA CERRAHİ MÜDAHALE HAYAT KURTARICI OLABİLİR” DEDİ.
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kadir Yıldırım, obezite cerrahisine ilişkin, “Bu ameliyat estetik kaygı için yapılmaz. Kişinin tansiyon, kalp, şeker sorunları ortaya çıktıysa solunum fonksiyonları bozulduysa cerrahi müdahale hayat kurtarıcı olabilir” dedi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kadir Yıldırım, obezite cerrahisi hakkında bilgi verdi. Obezitenin değerlendirilmesinde kullanılan en pratik ölçümün kilonun boyun metrekaresine bölünmesiyle hesaplanan vücut kitle indeksi (VKI) değeri olduğunu ifade eden Yıldırım, “Vücut kitle indeksi (beden kitle indeksi) hesaplama değeri 30’un üzerinde olan kişi obez, 40’ın üzeri olan kişi ise morbid obez olarak kabul edilir” diye konuştu.
“Yaşamı uzatmak açısından obezite cerrahisi kanıtlanmış en etkin tedavidir”
Obezite cerrahisinin estetik kaygılardan ziyade yaşamsal bir önem taşıdığını aktaran Dr. Yıldırım, “Obezite cerrahisi kısaca sağlık problemleri oluşturacak ağırlıkta, diyet ve egzersiz gibi metotlarla çözülememiş aşırı kilo sorununun çözümü için yapılan cerrahi müdahalelerin tamamına verilen isimdir. Yapılan cerrahi, hem kilo kaybında hem de şeker-tansiyon-karaciğer rahatsızlığı-uyku apnesi gibi ikincil rahatsızlıkların giderilmesine yardımcı olmaktadır. En önemlisi, yaşamı uzatmak açısından obezite cerrahisi kanıtlanmış en etkin tedavidir” şeklinde konuştu.
“Obezite kaderiniz değil”
Obezite tedavisinde uygulanan yöntemleri anlatan Yıldırım şunları söyledi:
“Obezite cerrahisi, temelde etki mekanizmaları iki grupta incelenebilir. Bunlar alınabilecek gıda miktarını kısıtlayıcı (restriktif) etki ve gıdaların emilimini azaltan (malabsorbtif) etkidir. Bu ameliyatlar laparoskopik olarak yani büyük karın kesisi olmadan, kapalı ameliyatla yapılmaktadır. Dolayısı ile laparoskopik ameliyatların tüm avantajları obezite cerrahisinde de aynen söz konusudur. Ameliyat sonrası ağrı ciddi bir problem olmaz ve ağrı kesicilerin ilk gün kullanılması yeterli olur. Sonuç olarak hastalar aynı gün ayağa kalkıp, birkaç gün içinde taburcu olurlar, günlük yaşamlarına bir hafta içinde dönebilirler. Kesi olmadığından estetik sonuç da mükemmeldir ve kesi iltihaplanması, kesi fıtığı gibi komplikasyonlar da azdır. Cerrahide kullanılan standart bir yöntem olmamakla birlikte en sık yapılan obezite cerrahi yöntemi sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatıdır. Sonrasında gastrik by-pass, duodenal switch, transit bipartitisyon gibi birçok yöntem olmakla birlikte en sık uyguladığımız yöntemler sleeve gastrektomi ve minigastrik by-pass ameliyatlarıdır. Tedavide en önemli adım, obezite hastalarının, obezitenin kaderleri olmadığını bilmeleri ve buna inanmalarıdır.”