Dr. Sönmez: “Göğüs deformeleri en çok doğum sonrası görülüyor”
PLASTİK, ESTETİK VE REKONSTRÜKTİF CERRAHİ UZMANI DR. AHMET SÖNMEZ, KADINLAR İÇİN GÖĞÜSLERİN EN ÇOK DEFORME OLDUĞU DÖNEMİN HAMİLELİK VE SONRASINDA GELEN EMZİRME DÖNEMİ OLDUĞUNU BELİRTTİ.
Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ahmet Sönmez, kadınlar için göğüslerin en çok deforme olduğu dönemin hamilelik ve sonrasında gelen emzirme dönemi olduğunu belirtti.
Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ahmet Sönmez, kadınlarda göğüs deformasyonu hakkında bilgi verdi. Kadınlar için göğüslerin en çok deforme olduğu dönemin hamilelik ve sonrasında gelen emzirme dönemi olduğunu dile getiren Dr. Ahmet Sönmez, bu dönemde ortaya çıkan deformasyonların birkaç ana nedeni olduğunu ifade etti.
Genetik olarak derinin kalitesinin göğüslerde deformasyonu belirleyen en önemli etken olduğundan bahseden Dr. Ahmet Sönmez, bununla beraber, kaç yaşında hamile kalındığının, hamilelikte kaç kilo alındığının, ne kadar süreyle emzirildiğinin de önemli faktörler arasında olduğunu vurguladı.
Hamilelik ve emzirme sonrası göğüslerde görülen en sık deformiteler nelerdir ve nasıl düzeltilir?
Hamilelik döneminin sonuna doğru özellikle vücudun kilosu arttıkça ve sonra da süt salgısı arttıkça göğüslerde aşırı büyümenin olabileceğini anlatan Dr. Ahmet Sönmez, bu durumun göğüslerin üzerindeki derinin de gerginleşmesine neden olabildiğini, buna adapte olmaya çalışan deride çatlakların oluşabileceğini belirtti.
İlk zamanlarda bu çatlakların göze batmasa da sütün kesilmesi ve göğüslerin hacim kaybetmesiyle birlikte daha belirgin bir hal kazanabildiğine dikkat çeken Dr. Ahmet Sönmez, bu çatlakların sebebinin derinin esneme kapasitesinin üzerinde gerilmesi ve elastik liflerin deyim yerindeyse yırtılması olduğunu ifade etti.
Bu denli gerilen derinin doğum ve emzirme dönemi sonunda eski gergin kıvamına dönemediğini vurgulayan Dr. Ahmet Sönmez, ‘’Halbuki meme dokusu artık süt kesildiği için eski hacmine dönmüştür. Hatta bazen eski hacminin de altına düşmüş olabilir. Bu durum derinin fazla kalmasına yani sarkmasına sebep olur. Hamilelik sonrası göğüslerde en sık karşılaşılan problemlerden birisi de bu sarkıklık problemidir. Hastalar bu durumu ”mememin içi boşaldı” diyerek tarif ederler. Derinin gerginleştiği, göğüslerin büyüdüğü dönemde meme başı etrafındaki kahverenkli bizim areola dediğimiz alan da genişler. Doğum sonrası burası da eski şekline dönemez ve büyük kalır. Bu da estetik olarak kadınların istemediği bir görüntüdür’’ şeklinde açıklama yaparak tüm bu sorunların meme dikleştirme ameliyatı ile tedavi edilebildiğini söyledi.
“Hastalar, hamilelik öncesindeki göğüs görüntülerine tekrar kavuşabilir”
İhtiyacı olan hastalarda silikon protezlerden de destek alarak göğüs hacminin büyütülebileceğinden bahseden Dr. Ahmet Sönmez, böylece hem şekil olarak daha diri bir göğüs dokusu elde edildiğini, hem de hacim olarak daha dolgun bir görüntü oluşturulabildiğini sözlerine ekledi.
‘’Emzirme dönemi sonrası kadınları en çok rahatsız eden görüntülerden bir tanesinin de göğüslerin birbirinden farklı olmasıdır’’ diyen Dr. Ahmet Sönmez, emzirme döneminde genelde bir memeden daha fazla süt geldiğini veya annenin emzirmek için her iki memeyi de aynı oranda kullanamadığını belirtti. Bu farklılıkların bir göğüsün daha fazla deforme olmasına neden olabildiğini, her ne kadar hiçbir kadının memelerinin tam simetrik değilse de hamilelik ve emzirme sürecinin asimetriyi daha belirgin hale getirebildiğini açıklayan Dr. Ahmet Sönmez, ‘’ Göğüs dikleştirme ameliyatlarında bu asimetrileri giderecek şekilde planlama yapılır. Bir memeden belki biraz doku çıkararak, belki bir göğüsün derisini daha fazla gerdirerek mümkün olduğunca simetriye elde etmeye çalışmak mümkündür’’ dedi ve sözlerini noktaladı.