Reklam
tvTürk

DEİK, ‘Yurt Dışı Yatırım Endeksi 2019’ raporunu açıkladı

DEİK BAŞKANI NAİL OLPAK, BİRLEŞİK KRALLIK’IN BREXIT SÜRECİNE RAĞMEN TÜRK YATIRIMCILAR İÇİN GEÇEN YIL OLDUĞU GİBİ, HALA ÖNEMLİ BİR CAZİBE MERKEZİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ

  • Ekonomi
  • 19 Eylül 2019
  • 160 KEZ OKUNDU
Reklam

Yurt dışı yatırım endeksi 2019 raporuna göre; bir önceki yıl olduğu gibi yüksek gelirli ülkeler kategorisinde Türk iş dünyası için yurt dışındaki yatırımlarda en cazip ülke İngiltere olurken, orta gelirli ülkeler arasında Rusya, düşük gelirli ülkeler kategorisinde ise Azerbaycan ilk sırayı aldı.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Bain & Company iş birliği ile hazırlanan ‘Yurt Dışı Yatırım Endeksi 2019’ raporu açıklandı. Bu yıl 4’üncüsü yayımlanan ve Türk iş dünyasının önde gelen 500 şirketinin bakış açısıyla değerlendirmeye tabi tutan endekste bir önceki yıl olduğu gibi yüksek gelirli ülkeler kategorisinde, Türk iş dünyası için yurt dışındaki yatırımlarda en cazip ülke İngiltere olurken, orta gelirli ülkeler arasında Rusya, düşük gelirli ülkeler kategorisinde ise Azerbaycan ilk sırayı aldı.

Endeksten elde edilen verilere göre, Türk yatırımcıların 2018 yılında yurt dışındaki yatırımlarının büyüklüğü ise yaklaşık 6 milyar dolara ulaştı. Endeks raporundan öne çıkan bulgularda, özellikle son yıllarda yavaşlama eğilimine giren küresel yatırım akışları göze çarparken, Türkiye’nin yurt dışı yatırımlarının yıllık para akımı ise yakın dönemde azalma eğilimindeyken, 2018 yılında arttığı gözlemlendi.

Olpak: “Türk iş dünyasının yurt dışındaki 2018 yılı yatırım miktarı 6 milyar dolara yaklaştı”

Toplantıda yaptığı konuşmada son 20 yılda Türkiye’nin dış yatırım miktarının 10 katına yükseldiğini belirten DEİK Başkanı Nail Olpak, “Yurt Dışı Yatırım Endeksi çalışmamız diğer yabancı yatırım endekslerinden farkı; Türk şirketlerinin önceliklerini, motivasyonlarını ve kaygılarını yansıtması. Bu alt yapıyı esas alarak, şirketlerimizin yurt dışında yatırım kararı almasına yardımcı olmak için Türk şirketlerinin perspektifiyle, ülkemize has dönemsel bir endeks hazırladık. Endeksimizi hazırlarken ülkeleri, Dünya Bankası’nın gelir kategorizasyonuna göre, yüksek, orta ve düşük gelirli ülkeler olarak ayrı ayrı ele aldık. Bununla da yetinmedik, aynı zamanda raporumuz, kıta ve ülke yıllık yatırım görünümlerini de içeriyor” dedi.

Brexit’e rağmen İngiltere hala cazibe merkezi

Bu yılki endekse göre, Birleşik Krallık’ın, Brexit sürecine rağmen Türk yatırımcılar için geçen yıl olduğu gibi, hala önemli bir cazibe merkezi olduğunu vurgulayan Olpak, “Dünya ticaretinin yavaşladığı ve küresel ticaret savaşlarının yaşandığı bir dönemde, bizim uluslararası yatırımlarımızın da daralması gayet normal. Ancak buna rağmen, 2018 yılında Türk yatırımcıların yurt dışındaki yatırımlarının toplam büyüklüğünün 6 milyar dolar seviyesine yaklaştığını gözlemledik. Eskiden sermaye kaçışı olarak görülen yurt dışı yatırımlar, artık küresel ölçekte ve oyun kurucu şirketlere sahip olma yolunda ilerleyen ülkemiz açısından hayati bir önem taşıyor. Şirketlerimizin küresel pazarlarda yaptığı yatırımları Türkiye’nin uzun vadeli hedefleri doğrultusunda stratejik bir konu olarak görüyor ve destekliyoruz. Ülkemizin yapısal sorunu olan cari açığın azaltılması, know-how transferi ve arz güvenliğine katkı sağlayacak yurt dışı yatırımların teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

DEİK’in Türk iş dünyası için küresel bir misyon taşıdığını ifade eden Olpak, “Cumhurbaşkanımızın 2018 genel kurulumuzda belirttiği gibi; DEİK olarak, Türk iş dünyasına yeni ufuklar açacak, yol ve istikamet çizecek stratejik çalışmalara da imza atıyoruz. Dün de “Brexit Sürecinde Türkiye: Riskler ve Fırsatlar” raporumuzu açıkladık. Raporumuzda Brexit’in Birleşik Krallık, AB ve Türkiye için siyasi ve ekonomik etkilerini detaylıca ele aldık. Endeksimizin sonuçlarına göre, yatırımcılarımız için en cazip ülke olması açısından bu çalışmamızı da çok anlamlı buluyorum. Önümüzdeki ay, Çin’in ’Kuşak ve Yol Girişimi’ ile ilgili olarak, Türkiye’nin kendisini nasıl konumlandıracağına dair, alternatif senaryoları kapsayan bir çalışmamızı Lojistik İş Konseyimiz ve Türk-Çin İş Konseyimizle birlikte kamuoyuna sunacağız. Ticaret Bakanlığımızca belirlenen hedef ülkeler; Çin, Rusya, Hindistan ve Meksika’ya daha odaklı bir şekilde yöneldik. Bu ülkelerle ekonomik ilişkilerimizi artırmak üzere, hem pazar rehberleri hazırlıyor, hem de paydaşlarımızla bir araya gelerek, eylem planımızı kapsamlı bir biçimde oluşturuyoruz. Aynı zamanda gittiğimiz ülkelerde gerçekleştirdiğimiz iş forumlarının ve heyet ziyaretlerinin sonuç ve analizlerini tek tek rapor haline getiriyoruz” açıklamalarında bulundu.

Kara: “Avrupa, Türkiye açısından gerek yatırım kaynağı gerekse yatırım adresi olmayı sürdürüyor”

DEİK/Yurt Dısı Yatırımlar Is Konseyi Baskanı Volkan Kara ise dönemsel olarak Türk yatırımları incelendiğinde Avrupa’nın Türkiye açısından gerek yatırım kaynağı gerekse yatırım adresi olmayı sürdürdüğüne değinerek, “Endekste öne çıkan yatırım ülkelerinin 18 tanesi Avrupa’da yer alıyor. Doğu Avrupa ülkelerinin yatırım adresi olarak son yıllardaki pozisyonunu koruması da dikkat çekici bir diğer bulgu. Bu seneki endekse göre, geçen seneye paralel olarak Avrupa, Türkiye’nin gerek yatırım kaynağı gerekse yatırım adresi olarak önemini yineliyor. Son iki senedir ağırlığını arttıran Asya-Pasifik bu sene 10 ülkeyle önemini yükseltti. Yüksek gelirli ülkelerde geçen yılın birincisi Birleşik Krallık olurken, orta gelirli ülkeler kategorisinde birincisi tüm zamanların en fazla Türk yatırımını çeken Rusya, birinciliği Çin’den devraldı. Geçen sene Çin birinci sırada yer alıyordu” ifadelerini kullandı.

ABD’nin azalmaya başlayan ekonomik egemenliğinin görüldüğünü söyleyen Kara, “Bu durumu diğer küresel ekonomik güçlerin yükselişe geçmesine bağlayabiliriz. Çin büyük güç statüsüne yaklaşmasıyla küresel dinamiklerde bir değişim yaşanıyor. Soğuk savaştan galip çıkan ittifaklar, yeniden değerlendirilmeye açılıyor. Türkiye’de bunların ortasında bulunuyor. Buna birkaç örnek vermek gerekirse, 1960’larda dünyanın gayri milli hasılasının yüzde 40’ı ABD’den gelirken, şuanda ABD’nin bu oranı yüzde 23’e düşmüştür. Bu durumda en büyük çıkış Çin’den geliyor. Çin bu sene dünyanın gayri safi milli hasılasının yüzde 16’sını oluşturuyor. Çin’in 2030’lu yıllardan önce ekonomik büyüklük olarak ABD’yi geçmesi öngörülüyor” dedi.

Endekste yer alan diğer bilgiler şu şekilde:

Endeksin hazırlanmasında kullanılan yaklaşık 500 Türk şirketin katıldığı yatırımcı algı anketinde Türk yatırımcıların, yatırım iştahının yüksek olduğu gözlemlendi. Geçtiğimiz yıl yüzde 40 seviyesinde olan yüksek yatırım iştahlı katılımcı oranı, bu sene yüzde 50 seviyesine yükseldi. Gelişmesi beklenen ülkelere yatırım yapmayı düşünen katılımcılar, en yüksek yatırım iştahına sahip grup olarak öne çıkıyor. Yatırım yapılan pazarlara olan güvene bakıldığında, bir önceki yıla göre çarpıcı değişiklikler göze çarpıyor. Gecen sene yüksek gelirli, orta ve düşük gelirli kategorilerin hepsi için yüzde 50 seviyelerinde olan güven oranı bu sene önemli ölçüde düşerek, yüksek gelirli ülkelerde yüzde 15, orta gelirli ülkelerde yüzde 13, düşük gelirli ülkelerde ise yüzde 20 olarak gerçekleşti.

Çin’e yönelen yatırımlar 138 milyar dolar ile zirvede

Asya Pasifik bölgesi, geçtiğimiz yıl çektiği yatırımları yüzde 4 oranında arttırdı. Özellikle Çin’e yönelen yatırımlar 138 milyar dolar ile tüm zamanların zirvesine ulaşırken, Çin haricinde Güneydoğu Asya ülkelerine toplam 150 milyar dolar yatırım yapıldı. Türk yatırımcılarının bölgedeki yatırımları ise 2017 yılında toplam işlem büyüklüğü 353 milyon doları bulurken, 2018 yılındaki yatırımların büyüklüğü yaklaşık 1,2 milyar dolara ulaştı. Malezya miktar olarak bölgede en fazla Türk yatırımı alan ülke olurken, Hindistan ise işlem bazında bölgede en fazla Türk yatırımını çeken ülke oldu.

Amerika Kıtası, genel itibariyle son yıllara göre daha Türk yatırımı çekti. ABD, 2016 ve 2017 döneminde en buyuk küresel yatırımcı konumunu korusa da 2018 yılı istatistiklerinin finansal acıdan farklı bir tablo ortaya koyduğu görüldü. ABD menşeili çok uluslu şirketlerin 2018’in ilk iki çeyreğindeki birikmiş dış kazançlarının, 2017’nin sonunda hükümetin getirdiği vergi reformlarını takiben, buyuk ölçüde ülkeye geri getirmesinden kaynaklı dış yatırımlar negatif bir görüntü sergiledi. Bu durum küresel yatırım tutarındaki azalışın da temelini oluşturmaktadır. Öte yandan ABD, 252 milyar dolar tutarında yatırımı 2018 yılında çekerek, dünyada en fazla yatırım çeken ülke özelliğini bu yıl da korudu. Bölgede, ABD hem sıfırdan yatırımlarda hem de birleşme ve satın almalarda adetsel olarak en çok yatırım yapılan ülke olarak ilk sırada yer aldı. 2017 yılında yapılan Türk yatırımların tutarı 100 milyon dolar iken, 2018 yılında yapılan 6 Türk yatırımının toplam değeri yaklaşık 60 milyon doları buldu. Yatırım aktivitesi olarak da lojistik ve tekstil sektörleri on plana cıktı.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ