Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Demir’den ABD Savunma Bakanı Vekili’ne yanıt

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, IDEF 2019 Savunma Fuarı Değerlendirme toplantısında, önemli mesajlar vererek, ASELSAN’ın Ukrayna ile yaptığı ihracat anlaşması olduğunu ifade etti. Demir, Türkiye’de, ’Zırh çeliği ihracatı’’nın da tarihe karışacağını ifade ederek, Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı Vekili, Patrick Phanahan’nın Türkiye’nin Rusya’da ’S-400’ alımı ile ilgili sözlerine, “’Biz buna müsaade etmeyiz’ tavrı, başka türlü izah edemiyoruz. Teknik bir argüman varsa bunu dinlemeye hazırız” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Büyükçekmece’de bir otel de düzenlenen IDEF 2019, 14’üncü Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.

Burada konuşan Demir, 60’a aşkın ülke bini aşkın firmanın katılımı ile yapılan fuarda, firmalarının yarısının yerli diğer yarısının ise dış ülkelerden olduğunu ifade ederek, “71 ülkeden 153 heyet katılımı oldu. Başkanlığımız bünyesinde 49 adet üst düzey resmi heyet ile işbirliği görüşmeleri yapıldı. Toplamda ise 75 adet imza töreni gerçekleştirildi. Bunlar; iyi niyet anlaşması, mutabakat metni muhtırası imzası, işbirliği anlaşması gibi çeşitli anlaşmalar ve faaliyetler oldu” diyerek ihracat açısından önemli anlaşmalar olduğunu kaydetti.

ASELSAN’dan Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine ihracat

Demir, yapılan ihracat anlaşmaları arasında ASELSAN’ın Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin haberleşme ihtiyacına yönelik yazılım tabanlı telsiz sözleşmesi imzalandığını ifade etti. Demir, “Fuar aslında Türkiye’de, savunma sanayi vitrinini teşkil etti. Özellikle yabancı katılımcılardan ve heyetlerden aldığımız geri bildirim Türkiye’nin geldiği noktayı gerçekten hayretle izlediler. Özellikle daha önce Türkiye’yi çok bilmeyen daha önce hiç katılmamış ülkelerden gelen kişiler gördükleri karşısında gerçekten şaşırdıklarını beyan ettiler. Bu da ülkemizin ve ülkemizdeki savunma sanayi tanıtımı noktasında daha da fazla gayret göstermemiz gerektiğini bir kez daha ispat etti. Genelde ülkemizin bir savunma sanayi ihracatçısı bir ülke sınıfında olmaması, tarihsel olarak, bu algıyı oluşturuyor. Artık bunun değiştiği Türkiye’nin de bir oyuncu olarak alanda yer aldığı görülebiliyor. Büyük yabancı firmaların katılımı noktasında benim özellikle dikkatimi çekti. O da fuarda aldıkları yer ve sergiledikleri ürünlerde azalma vardı. Bunu ben şahsen şöyle yorumluyorum. O da, ‘Artık Türkiye’de biz kolay kolay mal satamayız’ anlayışı ile çokta büyük bir varlık gösterme ihtiyacı duymadılar ve ya Türkiye’nin olduğu ortamda bizim ürünlerimizden ise Türkiye’nin ürünleri öne çıkar gibi bir algı oluştu sanırım. Ama ziyaretçi sayısına baktığımızda katılımcı sayısına baktığımızda önemli rakamlar gerçekleşti” dedi.

“Zırh çeliği ithal etme tarihe karışacak”

Prof. Dr. Demir, hava platformlarındaki yeni ürünlerle ilgili de konuşarak, zırh çeliği noktasında Türkiye’nin önemli adımlar attığını kaydetti. Demir, “İsimlerini yeni zikrettiğimiz, lansmanlarını yeni yaptığımız ürünler oldu. Bunların yanında yine, ROKETSAN, ASELSAN gibi şirketlerimizde çeşitli sistemlerin sergilenmesini gördük. Çeşitli lazer kabiliyetlerini burada gösterebildik. Kara araçlarındaki çeşitliliği gördünüz, 10 çarpı 10’dan 4 çarpı 4’e kadar çeşitli boyutlarda araçların burada sergilendiğini, firma sayısının fazlalığına da dikkat çekmek isterim. Burada zırhlı araçlar için, zırh çeliği konusunda Türkiye’nin attığı önemli adımlar oldu. İnşallah bundan sonra da zırh çeliği ithal etme konusunda artık tarihe karışacak. Dikkatinizi çektiğini umarım, motor serisinde çeşitli güç grubundaki motorlardaki faaliyetlerin sergilendiği ortamı gördünüz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Teknik bir argüman varsa bunu dinlemeye hazırız”

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Demir, Türkiye’nin S-400 alımıyla ilgili Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Savunma Bakanı Vekili Patrick Shanahan’nın sözleriyle ilgili olarak, “ ‘ikisine birden sahip olamazlar’ mevzusu, ‘biz istemiyoruz, bizim emrimize uyarsanız uyarsanız’ mı yoksa arkasında mantıklı teknik bir argüman var mı? Şimdiye kadar bize mantıklı bir teknik argümanı olduğu yönünde argümanlar vardı. Biz de sürekli olarak bu argümanlar her ne ise bu argümanı dinlemek ve üzerinde çalışmak, eğer risk var ise gerekli tedbir varsa biz hazırız demiştik. Ama bugüne kadar bu konuda tek bir görüşme, tek bir çalışma yapılmak istenmedi. Biz yine tekrarlıyoruz, biz kendi sistemimiz ile bu sistemlerin Türkiye ile uyumlu kendi yazılımlarımız ile çalışması ile ilgili gerekli tedbirleri aldığımızı söylüyoruz. Bu anlaşılmak istenmiyorsa bilmiyorum. Biz birazda bunun anlaşılmak istenmediği kanaatindeyiz. Eğer anlaşılmak istenmiyorsa sayın Cumhurbaşkanımız da belirttiler, Amerika Devlet Başkanı ile görüşmelerinde bir teknik heyetin kurulması gerektiğinin gündeme gelmesini belirttiler. Biz hala o noktayız. Eğer bir teknik heyet kurulur ise lütfen bize göstersinler nedir risk, nedir tehlike. Bizim aldığımız tedbirleri bilmiyorlar, tehlikenin ne olduğunu bize belirtmiyorlar ama ‘biz buna müsaade etmeyiz’ tavrı başka türlü izah edemiyoruz. Teknik bir argüman varsa bunu dinlemeye hazırız” dedi.