Çağın hastalığı fıtık, artık çocukları da tehdit ediyor
VM MEDİKAL PARK MERSİN HASTANESİ BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ UZMANI OP. DR. HAKAN BAHÇECİ, MODERN ÇAĞIN TEKNOLOJİ BAĞIMLISI ÇOCUKLARININ DA HAREKETSİZLİK, OBEZİTE VE DÜZENSİZ BESLENME ÜÇGENİNİN KISKACINDA BİRER BEL FITIĞI ADAYI OLDUKLARINA DİKKAT ÇEKEREK, AİLELERİ UYARDI.
MERSİN (İHA) – ‘Çağın hastalığı’ olarak tanımlanan fıtık, giderek hareketsizleşen çocuklar için de artık bir tehdit olmaya başladı. VM Medikal Park Mersin Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hakan Bahçeci, modern çağın teknoloji bağımlısı çocuklarının da hareketsizlik, obezite ve düzensiz beslenme üçgeninin kıskacında birer bel fıtığı adayı olduklarına dikkat çekerek, alileri uyardı.
Daha çok orta yaş sonrası özellikle yaşlılık hastalığı olarak bilinen bel fıtığı artık çocukları bile tehdit ediyor. Yaygın bir sağlık problemi olan bel ağrısı ve bel fıtığı görülme yaşı giderek düşüyor. VM Medikal Park Mersin Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Bahçeci, fıtığın çağımızın hastalığı olduğunu belirterek, hareketsizlik ve obezite nedeniyle özellikle yeni neslin ileride fıtık olma ihtimalinin gün geçtikçe daha da arttığı uyarısında bulundu. Bel fıtığı ile ilgili bilgiler veren Bahçeci, aileleri, çocuklarının hareket etmelerini sağlamaları konusunda uyardı.
“Televizyon ve bilgisayar bağımlılığı ile hareketsizlik fıtığa zemin hazırlıyor”
Omurların arasında ’disk’ adı verilen, içi su ve kollajenden oluşan yumuşak dokularda genetik etkenlerle zamanla dejenerasyon oluştuğunu belirten Bahçeci, ancak genetik etkenlerin dışında uzun süreli sabit pozisyonda kalmak ve obezite gibi faktörlerin de dejenerasyona zemin hazırladığına dikkat çekti. Bahçeci, “Günümüzde ‘çağın hastalığı’ olarak tanımlayabileceğimiz bel fıtığının görülme oranı, özellikle masa başında çalışan sayısının artmasıyla hızla yükseliyor. Üstelik yeni neslin de ileride fıtık olma riski gün geçtikçe artıyor. Hastalığa, televizyon ve bilgisayar başında sabit pozisyonda geçirilen saatlerin artması, düzensiz beslenme ve hareketsizlik zemin hazırlıyor. Modern çağın teknoloji bağımlısı çocukları da maalesef hareketsizlik, obezite ve düzensiz beslenme üçgeninin kıskacına düşmüş durumda. İşte bu şeytan üçgeni çocukları aynı zamanda birer bel fıtığı adayı yapıyor. Oysa çocukların kas ve iskelet sisteminin sağlıklı gelişimi için ilk olarak sağlıklı beslenme alışkanlığının geliştirilmesi gerekiyor. Obezite, artık çok küçük yaşlara indi ve bu durum çocuklarımızın sağlığını her yönden etkiliyor. Bilgisayar, akıllı telefon bağımlısı haline gelen çocuklar bazen saatlerce yerlerinden kımıldamıyor” dedi.
“Çocuklarınıza sorumluluk verin”
Çocukları bu tehlikeli üçgenden korumada ailelere büyük görev düştüğünü vurgulayan Bahçeci, “Hareketliliklerini artırmak için sporu hayatlarına sokmamız, doğru açıda oturmalarını ve hareket etmelerini, sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarını sağlamamız gerekiyor. Onların sabit pozisyonda uzun süre kalmalarını engellemeliyiz. Aşırı korumacı olmaktan vazgeçmeli, çocuklarımıza sorumluluklar vermeliyiz. Kendi başlarına üstlerini değiştirmeleri, masadan tabaklarını alarak tezgaha koymaları, odalarını oyuncaklarını toplamaları gibi küçük sorumluluklar onların bedensel ve ruhsal gelişimlerine olumlu olarak katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Şeker, tansiyon ve damar sertliği gibi hastalıkların, vasküler yani damarsal yapıları etkileyen hastalıklar olduğuna işaret eden Bahçeci, bu durumda omurganın ve diskin beslenmesinin de bozulduğunu söyledi. Bel fıtığı olanlarda boyun fıtığı, boyun fıtığı olanlarda da bel fıtığı olma olasılığının yüksek olduğuna dikkat çeken Bahçeci, “Bel fıtığı hastalarının büyük çoğunluğu aynı zamanda diyabet ve tansiyon hastasıdır. Çocuklarımızın ileride bu sıkıntıları yaşamaması için geç kalmadan gerekli önlemleri almamızda fayda var” uyarısında bulundu.
“Yazıcıyı uzak yere koyun, çıkış almak için yürüyün”
İnsanoğlunun, yapısını hantallaştırdıkça bu hastalığın oranını arttırdığını belirten Bahçeci, şöyle devam etti: “Masa başında uzun süre aynı pozisyonda oturan kişilerde bu hastalığın oluşma riski daha yüksek; çünkü oturdukça hantallaşıyorlar. Oysa ki buna karşı küçük ama etkili önlemler almak mümkün. Hareketsizliği engellemek için yazıcılarını odanın uzak bir köşesinde kurmalarını, imkanları varsa yarım saatte bir kalkarak hareket etmelerini öneriyoruz.”