Buğdayın atası olarak bilinen siyez buğdayında hasat sevinci
KAHRAMANMARAŞ’IN AFŞİN İLÇESİNE BAĞLI KABAAĞAÇ MAHALLESİ’NDE 35 DEKAR ALANDA EKİLEN, ANADOLU’DA 10 BİN YILLIK TARİHE SAHİP OLAN VE GENETİĞİ DEĞİŞMEDEN BUGÜNE KADAR ULAŞAN ATA YADİGARI SİYEZ BUĞDAYININ HASADI YAPILDI.
Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı Kabaağaç Mahallesi’nde 35 dekar alanda ekilen, Anadolu’da 10 bin yıllık tarihe sahip olan ve genetiği değişmeden bugüne kadar ulaşan ata yadigarı siyez buğdayının hasadı yapıldı.
Hastalığına şifa olması umuduyla 2 yıl önce Kastamonu’dan tohum getirterek deneme üretimi yapan Lütfü İlhan isimli çiftçi, siyez buğdayına vatandaşlardan büyük talep olduğunu belirterek, “Buğdayın atası, Afşin’i, Afşin ve Elbistanlılar da siyez buğdayını sevdi” diye konuştu.
Bazı kaynaklara göre 12 bin yıl, bazılarına göre de 10 bin yıl önce ekildiği düşünülen buğday çeşidi olan siyez, bugün kullandığımız modern buğdayın atası olarak kabul ediliyor. İlk olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Karacadağ’da kültüre alındığı sanılan siyez buğdayı, şu an ülkemizde en çok Kastamonu bölgesinde yetiştiriliyor, hatta Kastamonu Siyezi olarak biliniyor. Siyez buğdayı, 10 bin yıl önceki genetiği değişmeden günümüze kadar ulaşan bir çeşit. Başta mide ve sindirim sistemi olmak üzere insan sağlığı üzerinde birçok önemli faydasının olduğu uzmanlarca kabul edilen siyez buğdayı, Elbistan ve Afşin bölgesinde 2 yıl önce 1 dönümlük alanda yapılan deneme ekimleri başarılı olması üzerine Afşinli çiftçi Lütfü İlhan tarafından Kabaağaç Mahallesi’nde 35 dönüm alana ekildi. Yeterli olgunluğa ulaşan siyez buğdayı, biçerdöver yardımıyla hasat edildi. Elde edilen verim ise, çiftçi İlhan’ın yüzünü güldürdü.
İlhan, 4 yıl önce kendisine konan şeker hastalığı teşhisi sonrasında tanıştığı siyez buğdayının bölgede ilk kez bu kadar geniş bir alanda ekiminin yapıldığını söyledi.
Kabaağaç Mahallesi’ndeki 35 dönümlük alanda siyez buğdayı ektiğini kaydeden İlhan, Türkiye’de genleri ile oynanmayan tek buğday türünün de siyez buğdayı olduğunu vurguladı.
İlk deneme ekimi yaptığı 1 dönümlük alandan 400 kilo buğday elde ettiğini belirten İlhan, şöyle devam etti:
“Şeker hastalığı ile mücadele etmek ve sağlıklı yaşam için araştırma yaptık. Siyez buğdayının faydasının olduğunu öğrendik. Daha sonra Kastamonu’da ekimi sıklıkla yapıldı için siyez buğdayı için Kastamonu’ya gittik. Oradan 180 kilo alarak tekrar Afşin’e döndük. Buğdayın ununu ve bulgurunu yaptık. Kendim de çiftçi olduğum için ilk olarak 1 dekar alanda deneme ekimi yaptım. İlk hasadımız 400 kilo, tarlamızdan güzel ürün aldık .Verimli olduğu için, alternatif ürün olarak ekim alanını 35 dekara çıkarttık. Buğdayın atası olarak da bilinen siyez buğdayı Afşin’i de sevdi. Şu anda bir dekarlık alandan 600 kilo siyez buğdayı alıyoruz. Türkiye’de genleri ile oynanmayan tek buğday bu.”
Siyez buğdayının, birçok faydasının bulunduğunu anlatan Lüftü İlhan, “Araştırmalarımız sonucunda şeker hastalığı ve çölyak hastalığına iyi geldiğini bildiğimiz siyez buğdayını ilk olarak kendim ve ailem için ekmiştim. Şimdi daha çok insanın faydalanması için ekim alanını 35 dekara çıkarttık. Bize de gelen talepler çok fazla. Özellikle fırıncılar ekmek yapmak istedikleri için bizden buğday istiyor. Vatandaşlarımızdan da talep bir hayli yoğun. Gelecek yıl Afşin ve Elbistan’da bu ürünü ekenlerin olacağına inanıyorum. Bu buğdayın doğallığını korumak için herhangi bir gübreleme yapmadık ve ilaç da kullanmadık. Sadece bir defa sulamasını yaptık ve güzel bir hasat elde ettik” şeklinde konuştu.