Bu zeytin Türkiye’nin Kuzeydoğusu’nun en uç noktasında yetişiyor
ARTVİN’İN YUSUFELİ İLÇESİ DEMİRKENT KÖYÜNDE ZEYTİN HASADI BAŞLADI. YILDA 300 TON ZEYTİN ELDE EDİLEN KÖYDE, MERDİVEN YARDIMIYLA METRELERCE YÜKSEKLİĞE ÇIKAN ÜRETİCİLER ZEYTİNLERİ DALINDAN TEK TEK TOPLANARAK HAZIR HALE GETİRİYOR. 500 DEKARLIK ALANDA TAMAMEN DOĞAL ORTAMDA KİMYASAL VE KATKI MADDESİ BULUNMADAN ÜRETİLEN ZEYTİNLERE İLGİ YOĞUN. EGE VE MARMARA BÖLGESİNDE ÜRETİLEN ZEYTİN AĞAÇLARINA GÖRE DAHA UZUN BOYLU OLAN ZEYTİNİN KABUĞU DAHA İNCE VE ASİT ORANININ DAHA AZ.
Daha çok Ege, Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üretimi yapılan zeytin Türkiye’nin Kuzeydoğusu’nun en uç noktası olan Artvin’in Yusufeli ilçesinde de yetişiyor. İlçede bugünlerde de zeytin hasadı yapılırken, baraj gölü kenarındaki Demirkent köylülerin yıllardır geçimlerini zeytinden sağlıyor.
Yılda 300 ton zeytin elde edilen köyde, merdiven yardımıyla ağaçlara çıkan üreticiler zeytinleri dalından tek tek toplayarak hazır hale getiriyor. 500 dekarlık alanda tamamen doğal ortamda kimyasal ve katkı maddesi bulunmadan üretilen zeytinlere ilgi ise yoğun. Ege ve Marmara bölgesinde üretilen zeytin ağaçlarına göre daha uzun boylu olan zeytinin kabuğu daha ince ve asit oranının daha az.
“Zeytinler imece usulü ile toplanıyor”
2006 yılında kalite lezzet ödülü alan Yusufeli zeytini üreticileri, pazarlamada da sıkıntı yaşamıyor. Bu durumdan oldukça mutlu olan üreticiler, elde ettikleri zeytinlerin müşterisinin hazır olduğunu ağaçtan toplanır toplanmaz satıldığını ifade ettiler. Yeşil zeytin, çamış zeytini, yağlık zeytin ve küplük zeytin olmak üzere dörde ayırdıkları zeytinleri toplayan Demirkent köylüleri, zeytin toplama işini de imece usulü yapıyor. Bir ay süren hasat döneminde zeytinini toplayan köylüler, komşularına yardım ediyor bu sayede imece geleneği yaşatılıyor.
“Birinci sınıf sofralık zeytin üretimi yapıyoruz”
Köyün ağırlıklı gelirinin zeytincilik olduğunu ifade eden Demirkent köyü muhtarı Ali Erdal Yıldırım, ”Köyümüzde ağırlıklı zeytin ağacı var, gelirimiz zeytin üzerine kurulu. Zeytin hasadı bir hafta, on gün önce başladı. Bizim zeytinimiz birinci sınıf sofralık zeytin, topladıktan sonra bir hafta içinde tatlanır yemeye başlarsın. Marmara’daki, batıdaki üretilen zeytinin kabuğu biraz daha kalın bu nedende geç tatlanıyor. Ama bizimki öyle değil kabuğu ince olduğu için dalından toplanır, bir hafta sonra sofralarda yerini alır. Bizim buranın zeytini dalından tek tek toplanır. Yere düşen zeytini almayız. Köy olarak yılda 300 ton zeytin üretimi ulaşıyoruz. Zeytinimizin müşterisi başında, günlük satılıyor. Fabrikamız var isteyen yağını yapıyor” dedi.
Üretici Yusuf Bingör ise, “11’inci ayın başında hasat dönemi başlar, 12. ayın sonuna kadar devam eder. Yağlık olanlar, yemeklik olanlar ayrılır. Tuzlanıp sofralarımızla buluşur. Zeytin yağımız dünyada bir numara ödülünü almıştır. Bunun sebebi doğayla ilgili, kimyasal katkı maddesi yok, yüzde yüz doğaldır” ifadelerini kullandı.
“Yusufeli zeytinin hiçbir zeytine değişmem”
Bir başka üretici Suna Çil ise, “Bizim zeytinimiz özelliği dünyaca tescili olması. Tamamen doğal organik. Topladıktan sonra Yeşil zeytin, çamış zeytini, yağlık zeytin ve küplük zeytin olmak üzere dörde ayırıyoruz. Bizim zeytinimizi hiçbir bölgenin zeytinine değişmem tadı hiçbir yerde yok” diye konuştu.
“Zeytinimizin kalitesi tescillenmiş durumda”
Yusufeli’nin iklim olarak kendine özgü bir yer olduğunu ifade eden Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, “Bu nedenle bizim ürünlerimiz farklı lezzetler ve aromalar taşıyor. Bunlardan en önemlilerinden biriside zeytin. Belki çok zengin tarım arazilerinden söz etmek mümkün değil ama havasından suyundan ikliminden dayalı olarak farklı araması ve lezzetleri mevcut” dedi.
Demirkent zeytininin kalitesinin tescillendiğini ifade eden Başkan Aytekin, “Yapılan bir gıda araştırmasında, en az asit miktarına sahip olan zeytin yağı olarak Demirkent zeytini tescili bir zeytinimizdir. Biz de Yusufeli Belediyesi olarak bu kaliteli zeytin ağaçlardan fidanlarını üreterek gelecek nesillere aktarmak istiyoruz” diye konuştu.