Reklam
tvTürk

Bu merkez Turkiye’deki depremleri kaydederek kurumlara bildiriyor

ENSTİTÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. ABDULLAH KARAMAN, “1984 YILINDA KURULDU. BU SÜRE İÇERİSİNDE TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ ÇATI YER BİLİMLERİ KURUMLARINDAN BİR TANESİ. TÜRKİYE’NİN İLK DEPREM KAYIT CİHAZLARINI YAPTIK, ÖNEMLİ PROJELERE İMZA ATTIK. CİDDİ BİR ALTYAPI OLUŞTURDUK. SONRADAN ÖYLE BİR TECRÜBE KAZANDIK Kİ, BUNU ARTIK YURT DIŞINDA KULLANMAYA BAŞLADIK. ŞU ANDA PAKİSTAN’IN DEPREM ALTYAPISINI BİZ YAPIYORUZ” DEDİ.

  • Diğer
  • 27 Eylül 2019
  • 225 KEZ OKUNDU
Reklam

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde bulunan Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü, deprem verilerini anlık olarak kaydederek tüm kurumlara bildiriyor.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde 1983 yılında kurulan Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü, 20 milyon dolarlık altyapısıyla deprem araştırmaları yaparak, deprem anında kaydettiği verileri anlık olarak AFAD’a iletiyor. 27 kişilik ekiple çalışmalarını sürdüren Enstitü’nün Türkiye genelinde 30’u Marmara Bölgesi’nde olmak üzere 55 sismolojik gözlem istasyonu bulunuyor.

“Pakistan’ın deprem altyapısını TÜBİTAK kurdu”

Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsünün çalışmaları hakkında bilgi veren Enstitü Müdürü Prof. Dr. Abdullah Karaman, “1984 yılında kuruldu. Bu süre içerisinde Türkiye’nin en önemli çatı yer bilimleri kurumlarından bir tanesi. Türkiye’nin ilk deprem kayıt cihazlarını yaptık, önemli projelere imza attık. Ciddi bir altyapı oluşturduk. Sonradan öyle bir tecrübe kazandık ki, bunu artık yurt dışında kullanmaya başladık. Şu anda Pakistan’ın deprem altyapısını biz yapıyoruz” dedi.

“Anlık olarak AFAD ile paylaşıyoruz”

Deprem verilerinin anlık olarak AFAD ile paylaşıldığını söyleyen Prof. Dr. Karaman, “Türkiye’nin en büyük sıkıntısı veri. Çok pahalı bir şey. Biz veri topluyoruz. Yere dair, yerin her alanında, yer bilimlerinde kullanılan her türlü veriyi kaydediyoruz. Bunu çok etkin bir şekilde kullanarak depremlerin araştırılması konusunda, arkeolojik araştırmaların yapılmasında, nükleer santrallerin kurulmasında gibi hepsinde kullanıyoruz. Devletin ihtiyaç duyduğu bütün AR-GE’yi biz burada yapıyoruz. Biz deprem kayıtlarını aldığımız zaman bunları yetkili kurumlarla paylaşıyoruz. Örneğin AFAD ile paylaşıyoruz, üniversitelerle ve dünyanın geri kalanıyla. Biz de onların verilerini kullanıyoruz. Biz kaydettiğimiz veriyi değerlendiren bir kurumuz ve o değerlendirmenin sonucunda elde ettiğimiz bilgiyi ilgili kuruma aktaran bir kurumuz. İstanbul, Bursa, Balıkesir hep deprem bölgesi. Biz o illerle ilgili çalışma yapıyor ve belediyelere veriyoruz. Belediyeler bu bilgiyi kullanarak çalışma yapıyor, örneğin afet eylem planlarını hazırlıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Deprem Türkiye’nin gerçeği”

Depremin Türkiye’nin bir gerçeği olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karaman, “Türkiye’de Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu, Marmara ve Ege’de fay var. Buralar deprem bölgesi ve biz bunu biliyoruz. Bizim yapmamız gereken şey deprem bölgesi olan yerlerde insan unsurunu güven altına almak için yapmamız gerekenleri yapmamız gerekiyor. Silivri açıklarında deprem oldu. Ben size söyleyeyim Silivri açıklarında binlerce deprem oluyor. O kadar çok deprem oluyor ki, biraz büyük oldu, bize geçmişe dönük dejavu yaşattı. Bir deprem bir yerde olduysa bir daha olur. Bu Türkiye’nin gerçeğidir. Bilinen bölgelerde evimizi sağlam yapacağız” şeklinde konuştu.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ