Bilim insanlarından karaciğer kanserinde binlerce kişiyi umutlandıran proje

Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenay Hamarat Şanlıer öncülüğünde geliştirilen proje kapsamında, karaciğer kanserinin tedavisinde sağlıklı hücrelere zarar vermeden hedefli ilaç tedavisi yapılabilmesi amacıyla çalışma başlatıldığı açıklandı.

Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyesi, aynı zamanda EÜ İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma-Uygulama Merkezi (ARGEFAR) Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Şenay Hamarat Şanlıer, karaciğer kanserinin tedavisine yönelik yeni bir proje üzerine çalışma başlattı. Kansere karşı bilimle savaş açan Prof. Dr. Şanlıer, ekibiyle karaciğer kanserinin hedefli tedavisine yönelik ilaç taşıyıcı sisteminin geliştirilmesi amacıyla proje geliştirdi. Proje, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından da kabul aldı. Geliştirilen projeyle, karaciğer kanserinin tedavisinde sağlıklı hücrelere zarar vermeden hedefli ilaç tedavisi yapılabileceği kaydedildi.

EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da, projeyle ilgili bilgi almak üzere Prof. Dr. Şanlıer’i ziyaret etti. Projede, Dokuz Eylül, Adnan Menderes, Ekonomi ve Erzincan üniversitelerinden de akademisyenlerin görev aldığını dile getiren Rektör Budak, “Şenay hocamız araştırma ekibi, üniversitemizin İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma-Uygulama Merkezinde bir proje geliştirdi. Bu proje, TÜBİTAK tarafından kabul edildi. Projenin amacı; karaciğerde kanser hücrelerine yönelik olarak ilaç taşıma sisteminin geliştirilmesi. Bu, tamamen bireysel odaklı tedavi yöntemi olacak ve TÜBİTAK tarafından da güçlü bir şekilde destekleniyor. Hocalarımızı, çalışmalarından dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Ege Üniversitesi Rektörü olarak, vatandaşlarımıza umut olacağını düşündüğümüz bu çalışmaların başarıyla sonuçlanmasını ümit ediyorum” diye konuştu.

Tedavi sırasında sağlıklı hücreler zarar görmeyecek

Karaciğer kanser tedavisinde, kanser lokalizasyonuna ve evrelerine bağlı olarak kemoterapi, transkateter terapi, radyoterapi ve koşulların uygun olması durumunda organ nakli gerçekleştirilebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şanlıer, tümörün boyutu, çok odaklılık ve vasküler invazyon gibi faktörler nedeniyle karaciğer hastalarının sadece yüzde 15’inde cerrahi işlem uygulanabildiğini söyledi. Projeyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Şanlıer, “Proje kapsamında, karaciğer kanser tedavisinde geleneksel kemoterapide gözlenen olumsuzlukları elimine etmek ya da en aza indirgemek, hücresel düzeylere ilaç taşınımını artırmak, düşük dozlarda etkin ve güvenli tedavi sağlamak, ilaçların toksik ve immunojenik özelliklerini en aza indirgemek, ilaç stabilitesini arttırmak, sağlıklı dokulara zarar vermeden hedef bölgede istenilen düzeyde farmakolojik yanıt elde etmek amaçlandı. Bu amaçla, dual hedef mantığıyla, asiyaloglikoprotein reseptörü ve manyetik olarak hedefli fonksiyonel nanopartikülleri içeren formülasyon hazırlanılacak. Sentezlenecek manyetik nanopartiküller fonksiyonel hale getirilecek ve yapıya kemoterapi ilacı yüklenecek. Formülasyonun in vitro/in vivo/ex vivo testleri yapılacak ve karaciğer kanseri tedavisinde kullanım potansiyeli araştırılacak. Amacımız; karaciğer kanser tedavisinde, sağlıklı hücrelere zarar vermeden direkt karaciğer kanseri üzerine etki ederek kanseri yok etmek” dedi.