Bel ağrısıyla öğrendiği tümör, 10 saatlik ameliyatla çıkarıldı
KONYA’DA BEL AĞRILARI VE AŞIRI KİLO KAYBI YAŞAYAN 15 YAŞINDAKİ FEYYAZ DEMİR’İN, KUYRUK SOKUMU ÜZERİNE DOĞRU YAYILAN VE LEĞEN KEMİĞİNİ TUTAN OLDUKÇA BÜYÜK BİR TÜMÖR OLDUĞU TESPİT EDİLDİ. TÜMÖR, 10 SAAT SÜREN VE BAŞARILI GEÇEN BİR AMELİYATYLA ÇIKARILIRKEN, ÇOCUK SAĞLIĞINA KAVUŞTU.
Konya’da, bel ağrıları ve aşırı kilo kaybı yaşayan 15 yaşındaki çocuğun, kuyruk sokumu üzerine doğru yayılan ve leğen kemiğini tutan oldukça büyük bir tümör olduğu tespit edildi. Tümör, 10 saat süren ve başarılı geçen bir ameliyatın ardından çıkarılırken, çocuk sağlığına kavuştu.
Konya’da yaşayan 45 yaşındaki Mustafa Demir ile 41 yaşındaki Dilek Ata çiftinin 15 yaşındaki çocukları Feyyaz Demir, 5 yıl önce idrarını ve büyük abdestini kaçırmaya başladı. 15 yaşındaki çocuğun rahatsızlığı, bundan yaklaşık 6 ay önce gitgide arttı ve bu rahatsızlığa bel ağrıları ve aşırı kilo kayıpları da eklendi. Aile, çocuğunun çok fazla kilo kaybettiğini ve belinde dokunulmayacak derecede ağrılar olduğunu görünce hastane hastane dolaşmaya başladı. Yapılan tetkiklerin ardından çocuğun kuyruk sokumunun üst kısmında büyük bir tümör olduğu tespit edildi. Ancak, ailenin gittiği hastanelerde çocuğun rahatsızlığına çözüm bulunamadı. Çift, çocuğu son olarak Özel Medova Hastanesinde Beyin ve Sinir Cerrahisinden Prof. Dr. Erdal Kalkan’a götürdü. Burada yapılan tetkiklerin ardından tümörün büyüklüğü ve yeri tespit edilerek çocuğun mutlaka ameliyata alınması gerektiği söylendi. Bunun üzerine Feyyaz Demir, hemen ameliyata alındı. Yaklaşık 10 saat süren bir ameliyatın ardından tümör, çocuğun vücudundan başarılı bir şekilde çıkarıldı. Ameliyattan sonra bel ağrıları geçen, idrar ve büyük abdestini kontrol edebilen Feyyaz Demir, sağlığına kavuştu ve son kontrollerinin ardından hastaneden taburcu oldu.
“Beyin cerrahisinin zor tümörlerinden birisidir”
Ameliyatı gerçekleştiren ve yapılan işlem hakkında bilgi veren Özel Medova Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Erdal Kalkan, “Hastamız birkaç yıldan beri büyük abdest yapmakta zorlanma, kuyruk sokumunda ağrı yakınmasıyla birçok doktoru dolaşmış bir hastaydı. Bana yaklaşık 20 gün kadar önce müracaat etti. Hastanın müracaatındaki yakınmaları dinledikten sonra yaptığım tetkiklerde özellikle kuyruk sokumu ve kuyruk sokumunun üzerine doğru yayılan, leğen kemiğini tutan oldukça büyük bir tümör olduğunu tespit ettik. Bu hastanın tümörü beyin cerrahisinin zor tümörlerinden birisidir. Bu tümörün en büyük özelliği, cerrahisinde kanamanın çok yüksek olmasıdır. Sakrum dediğimiz bölgenin ameliyatlarında çok yüksek oranda kanama ve bu kanamaya bağlı hastada şoka varan veya hayatını tehdit eden sıkıntılar oluşmaktadır” dedi.
“Hastamızın ameliyat sonrası seyri gayet iyi oldu”
Ameliyattan bir gün önce hastanın ameliyatındaki kanama miktarını azaltmak için Meram Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Osman Koç tarafından tümör embolizasyon işlemi uygulandı. Ameliyatta ise ilk olarak Onkoloji Cerrahisinden Op. Dr. Şefik Atabekoğlu’nun, hastayı karnından açarak, hastanın büyük abdest yaptığı alandan tümörün ayrılma işlemini yaptığını belirten Prof. Dr. Kalkan, “Ayrıca tümöre giden damarları bağladı ve bize büyük bir katkı sağladı. Daha sonra biz hastayı yüz üstü çevirerek kuyruk sokumundan itibaren başlayan ve beline kadar olan bir insizyonla ekibimde olan Doç. Dr. Bülent Kaya ve Op. Dr. Yaşar Karataş ile birlikte tümörün cerrahisini gerçekleştirdik. Sakrumun önemli bir kısmını alarak tümörle birlikte çıkarttık. Bu tümörü çıkartırken en büyük gayemiz hastanın fonksiyonlarını korumak, hatta büyük abdest yapmakta zorlandığı için o fonksiyonun da geri gelmesini sağlamaktı. Bu amaca yönelik total sakrektomi yapmadık. Sadece tümörü çıkartıp, tümörün etkilediği sinir liflerini korumayı amaçladık ve ameliyatımız sırasında da tümöre giden, tümörün etkilediği sakral lifleri korumayı başardık ve tümörü de total olarak çıkarttık. Hastamızın ameliyat sonrası seyri gayet iyi oldu. Ameliyattan 2-3 gün sonra da hastamız büyük abdestini yaparak kontrolünü sağladığını gösterdi. Şu anda hastamız idrar ve büyük abdest kontrolünü sağlamaktadır ve hastamızda inşallah herhangi bir nörolojik komplikasyon gelişmeden tümörün tamamını çıkarmış olduk. Zorluk derecesi yüksek olan bir ameliyattır. Bu ameliyattaki en büyük başarı multidisipliner yaklaşmaktı. Yani bu ameliyata yalnızca beyin cerrahisi olarak değil aynı zamanda onkolojik genel cerrahi uzmanı, nöroradyoloji uzmanı arkadaşımızın ve nöroanesteziyi veren arkadaşlarımızın desteğiyle iyi bir multidisipliner çalışma yaparak bu tümörü çıkarmayı başardık. Şu anda hastamız taburcu aşamasına gelmiştir, rahatlıkla yürümektedir ve nörolojik fonksiyonlarında bir gerileme olmamıştır” şeklinde konuştu.
“Beline bile dokundurtmuyordu, sevemiyordum”
Ameliyat öncesi yaşadıkları zorlukları anlatan baba Mustafa Demir ise, çocuğun çok fazla bel ağrısı olduğunu ve uyuyamadığını söyledi. Demir, “Örneğin ben kucakladığımda ’Baba dokunma’, ’Baba ağrım var’ diyordu. Yani beline bile dokundurtmuyordu, sevemiyordum. Çocuk çalışamıyordu, güçsüzdü. Süreç, çocuğun küçüklüğünden beri şikayetleri devam etmekteydi ama gittiğimiz hastanelerde hep olumsuz, tatmin alamadığımız neticeler karşısında sürekli başka çareler aradık. Yani hastaneleri gezdik. Ama bir türlü nedense ameliyat yaptıramadık. Çocuğun çekilen filmlerini daha üst düzey hastanelere göndermiş olsak da doktorların bize dediği, ’Biz bu ameliyatı yapamayız, çok zor, çok meşakkatli bir ameliyat’ dediklerini öğrendik. Bize o 10 saat 10 yıl gibi geldi, ömrümün en zor anı olarak geçti. Şu anda çok mutluyum, bugün taburcu olacağız. Ben inanamıyorum 1 haftada böyle bir ameliyatın yapılıp da çıkarılacağı hiç aklımdan geçmiyordu. Ben, aylarca burada kalacağımızı düşünüyordum ama sonuçta Allah da yardımcımız oldu, Erdal hocamız da sağolsun, çok ilgilendi” ifadelerini kullandı.