Bayram öncesi şehitler unutulmadı
TÜRKİYE GAZİLER VE ŞEHİT AİLELERİ VAKFI (TÜGŞAV), KURBAN BAYRAMI ÖNCESİ ŞEHİTLERİ VE ŞEHİT AİLELERİNİ UNUTMAYARAK CEBECİ ASKERİ MEZARLIĞINA ZİYARETTE BULUNDU. TÜGŞAV BAŞKANI LOKMAN AYLAR VE BERABERİNDEKİ HEYET, ŞEHİT MEZARLIĞINDA OKUNAN KUR’AN-I KERİM TİLAVETİNİN ARDINDAN ŞEHİT YAKINLARIYLA TEK TEK İLGİLENDİ.
Türkiye Gaziler ve Şehit Aileler Vakfı Genel Başkanı Lokman Aylar, “Bu vatana bedel ödeyen şehit ailelerimiz ve şehit babalarımızın yüzlerine dahi bakmaya kıyamadığımız evlatlarımızın yanlarında olmak adına buradayız. Tüm şehit annelerimizin ve babalarımızın bayramlarını kutluyoruz” dedi.
Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı (TÜGŞAV), Kurban Bayramı öncesi şehitleri ve şehit ailelerini unutmayarak Cebeci Askeri Mezarlığına ziyarette bulundu. TÜGŞAV Başkanı Lokman Aylar ve beraberindeki heyet, şehit mezarlığında okunan Kur’an-ı Kerim’in ardından şehit yakınlarıyla tek tek ilgilendi.
Kurban Bayramı arifesinde şehit mezarlığını ziyaret eden ve ailelerin ihtiyaçlarıyla bizzat ilgilenen Aylar, “Kurban Bayramı arifesindeyiz. Diğer önemli günlerimizde olduğumuz gibi bugün de birlik ve beraberliğimiz için önemli bir gündeyiz. Şehit ve Gazi ailelerimizi böyle önemli günlerde anmak bütün milletimizin boynunun borcudur. Biz de bu vesileyle bugün burada terörle mücadele gazileri ve diğer gazilerimiz olarak; bu vatana bedel ödeyen tüm kahramanlarımız olarak buraya geldik. Bu vatana bedel ödeyen şehit ailelerimiz ve şehit babalarımızın yüzlerine dahi bakmaya kıyamadığımız evlatlarımızın yanlarında olmak adına buradayız. Tüm şehit annelerimizin ve babalarımızın bayramlarını kutluyoruz” ifadelerini kullandı.
Birlik ve beraberlik adına çağrıda bulunan Aylar, “Biz milletimize şu çağrıda bulunuyoruz; Bizlerin şehit ve gazi ailesi olarak hiç kimseden ve hiçbir makamdan bir beklentimiz yok. Tek isteğimiz var; sadece önemli günlerde, şehitlerimizin emaneti olan anne, babalarımızı ve yavrularımızı unutmayalım, onlarla beraber olalım istiyoruz. Biz uğruna bedel ödediğimiz topraklar üzerinde yaşıyoruz. Biz bu bedelleri millet olarak ödedik. Biz; devletimize, milletimize, bayrağımıza şehit ve gazi olmaktan onur ve şeref duyduk. Gelin, arife günlerinde, anneler gününde tüm millet olarak şehitlerimize selam verelim” diye konuştu.
2016 yılında hendek operasyonları sırasında devleti katil olmakla suçlayan ve bildiri yayınlayan akademisyenlerle ilgili Anayasa Mahkemesinin verdiği kararı eleştiren Aylar, “Biliyorsunuz terör ve terörle ilgili anlamında çok ciddi mücadeleler vermekteyiz. Bundan gazi olarak çok memnunuz ama bugünden çok kısa bir süre önce Anayasa Mahkemesi bir karar aldı. Biz de şehit ve gaziler olarak bu kararı protesto ettik. O kararının altına imza atan Anayasa Mahkemesi üyelerine, ‘Aldığınız bu kararı gelin şehitlikte, şehitlerin anneleri ve evlatlarına anlatın’ diye bir çağrıda bulunduk. Şu anda da görüyoruz ki hiçbiri gelemedi. Neden gelemedi, çünkü aldıkları kararı anlatacak yüzleri yoktu. Yani o kararla terörü destekleyenlere destek verdiler, terörün önünü açmaya çalıştılar ama bu millet bu kararı hiçbir zaman unutmayacak” dedi.
TÜGŞAV Genel Başkanı Lokman Aylar konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Anayasa Mahkemesinde kararı alan Anayasa Mahkemesi’nin üyeleri gelip bu aldıkları kararı Selçuk Paker’in annesine anlatabilirler mi? Kararın ne olduğunu anlatamazlar. Çünkü Selçuk Paker’in annesi yiğidini bu vatan, bu toprak için şehit verdi. Hiç kimseye bu kararı anlatamazlar. Biz diyoruz ki; ‘Teröre destek veren, terörü öven herkes bize kurşun sıkmakla aynıdır. Yani kurşun sıkmakta bir ihanettir, terörü desteklemek, onların önünü açmak, onları övenlere haklısınız demek de bir ihanettir. Bugün biz şehitlikteyiz ama Anayasa Mahkemesinin verdiği karara imza atanlar burada yoklar. Çünkü yüzleri yok. Burada vatan evlatları yatıyor. Biz rahat yaşıyorsak bu vatan evlatlarının yüzü suyu hürmetine yaşıyoruz.”
“Hayır, asker sivil halkı öldürmedi”
Cebeci Askeri Mezarlığı’nda oğlunu ziyaret eden Selçuk Paker’in annesi Sevgi Daşdemir, “Hendek operasyonlarında benim oğlum şehit oldu. Bir laf çıkardılar, bazı konuşmalar yaptılar; ‘Asker sivil halkı öldürdü’ diye. Hayır, asker sivil halkı öldürmedi. Benim oğlum Diyarbakır Sur’a gittiğinde özerkliklerini ilan etmişlerdi. Bizim kendi devletimizin aracıyla, gereciyle hendekler kazılmıştı. Benim çocuğum oraya gittiğinde 105 kiloydu, Diyarbakır Sur’da 85 kiloya düştü. Aç, susuz. O binalara girdiklerinde, o binaları temizlediklerinde 3-5 tane adamı çocuğuyla birlikte bir odaya kilitlediklerinde bizim çocuklarımız kendi yemeklerini verdiler sivil halka. Bunu bizim askerimiz, polisimiz yaptı. Aç, susuz günlerce savaştılar. O karara imza atanları ben Allah’a havale ediyorum. Allah’ımın adaleti çok büyük” şeklinde konuştu.
“Bizimle el ele versinler ve teröre ‘Dur’ desinler”
Tabuta sığmayan şehit Selçuk Paker’in annesi Daşdemir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyetçi Hareket Partisi’ne (CHP) seslendi. Daşdemir, “Ben buradan HDP ve CHP’ye de seslenmek istiyorum. Ben bir şehit annesiyim. 2 metre 4 santim evladımı toprağa verdim. Artık lütfen, terörle aralarına bir set kursunlar. Eğer ki; bizim şehitlerimiz sayesinde nefes alıyorlar, yaşıyorlarsa bu şehitlerimizin sayesindedir. Ben bile bir şehit annesi olarak, şehitlerimiz sayesinde nefes alıyorum. Artık bir şeylere dur, yok desinler. Önemli olan o koltuklarda oturmak değil, oralarda konuşmak değil. Gelsinler, bizim acımızı paylaşsınlar, bizimle el ele versinler ve artık teröre ‘Dur’ desinler. Onlarla el ele vermesinler. Acımız çok büyük. Biz evlatlarımızı; Bayrak için, vatan için, ezan için, toprak için. Söylemek istediğim çok şey var ama bugün mübarek gün” ifadelerini kullandı.
“İslamiyet biterse şehitlerimize kim dua edecek”
Şehit Üst Teğmen Fatih Köybaşı’nın annesi Hatice Köybaşı, “Şehit ailelerinin yaşadığını Allah kimseye yaşatmasın. Bize de çok çok sabır versin. Bütün Muhammed ümmetine, kalan gençlerimize, ordumuza, yurdumuza, milletimize sağlık sıhhat versin. Bizimkiler gitti sizler gitmeyin. Çok üzülüyorum. 1992’den beri getiremiyoruz, gitti. Hiç kimsenin o günü yaşamasını istemem. Allah’ıma hep dua ediyorum; Gavur kullarına da evlat acısı vermesin. Dua etmekten başka yapacak bir şeyimiz yok. Ağlamaya ne gözyaşı kaldı ne ömür kaldı. Ecel gelmeyince ölünmüyor. Hemen öleceğiz sandık ama ölünmüyor. Ben Tokat Erbaa’lıyım. Orada da evim var. Oraya gidince oğlum burada beni bekliyor sanıyorum. Buraya gelince de oradakiler kalıyor. Geziyorum öyle. Acıyı buraya gelince diniyor sanıyoruz, kapıya gitmeden yine başlıyor. Allah, kandım diyene kadar rahmet etsin tüm şehitlere, ölülerimizin hepsine. Allah’ım şu an cephede savaşan askerlerimize, din kardeşlerimize güç kuvvet versin. Onların annelerine babalarına da bol bol sabır versin. Annelik o kadar zor bir şey ki. Bunun bir ölçüsü yok. Allah, vatanımıza, milletimize, İslamiyete kötülük düşünenleri kahrı perişan eylesin. Kim dua edecek İslamiyet biterse şehitlerimize” ifadelerini kullandı.
“Vatandır, millettir ama acıdır”
Şehit babası Zafer Kırcan, “Şehidin babasıyım. Erzurumluyum, dadaşım. Oğlumuzu askere gönderdik vazifesini yapsın diye. Böyle bir şey geldi başımıza. Gelmesek içimiz rahat etmiyor. Her bayram, her Cuma mutlaka buradayız. Benim gibi nice arkadaşlar geliyorlar. Bir nebze kendilerini rahatlatmak, sakinleştirmek için. Biz de buraya gelerek, öperek, sarılarak, dokunarak kendimizi rahatlatıyoruz. Bu bir defa kader. Cenabı Allah kimseye nasip etmesin. Vatandır, millettir ama acıdır” şeklinde konuştu.