Bakan Varank açıkladı:
ZİRVEDE AÇILIŞ KONUŞMASI YAPAN CUMHURBAŞKANLIĞI STRATEJİ VE BÜTÇE BAŞKANI NACİ AĞBAL, “ODAĞIMIZDA SANAYİLEŞME OLMALI. TÜRKİYE KALKINACAKSA SANAYİLEŞMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK. BURADA GEÇ KALDIĞIMIZI BİLE SÖYLEYEBİLİRİZ. EKONOMİ POLİTİKALARININ MERKEZİNDE SANAYİNİN GELİŞTİRİLMESİ BİR NUMARALI STRATEJİK HEDEF OLACAK. SANAYİDE BULUNAN FARKLI SEKTÖRLERDE DE SEÇİM YAPMAK LAZIM. ODAK SEKTÖRLERİ BELİRLEMEMİZ LAZIM” DİYE KONUŞTU.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, MAKFED Makine Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Uçtan Uca Yerlileştirme Programı kapsamında sağlanacak önceliklerde makine sektörünün ilk sırada yer alacağını açıkladı.
Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Makine Zirvesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ve MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran’ın katılımlarıyla gerçekleşti.
Zirvede açılış konuşması yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Uçtan Uca Yerlileştirme Programı’nı kapsamında sağlanacak önceliklerde ilk sırada makine sektörünün yer alacağını duyurdu. Bakan Varank, bu programla Türkiye’yi yüksek teknoloji üreten ülkeler ligine taşıyacaklarının altını çizerken ”Yeni destek programımızda önceliği makine sektörümüze vereceğimizi buradan ifade etmek istiyorum” dedi.
Bakan Varank Makine Zirvesi’nin, yol gösterici ve ilham verici olacağına yürekten inandığını belirterek konuşmasına başladı. Bakan Varank, sanayi öncülüğünde büyümenin, sağlıklı bir ekonominin, en net göstergesi olduğunu söyleyerek, “Tabi makine olmadan sanayi ve sanayileşme olmaz, katma değer ve üretim gerçekleşmez. bu nedenle sağlıklı, dengeli ve istikrarlı bir ekonomi için, güçlü bir makine sanayine sahip olmamız gerekiyor. Biliyorsunuz; 2018 yılında, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ihracat seviyesine, 168 milyar dolar ihracat rakamına ulaştık. Ulaştığımız bu rekorun yanında, bizleri ayrıca memnun eden bir diğer gelişme de makine sektörümüzün geldiği noktadır” dedi.
Varank, “Şunu özellikle vurgulamak isterim ki: Türkiye’nin yeni başarı hikayesini teknolojiyle büyüyen sanayi sektörü, yani sizler yazacaksınız. Biz de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, ilgili ve bağlı kuruluşlarımızla birlikte sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Her zaman söylediğim bir şey var; zamana ayak uydurmak yerine, zamanı kendimize uydurmamız, seri davranmamız gerekiyor. Bu noktada, tüm kaynak ve imkanlarımızı, teşvik stratejilerimizi sanayi sektörümüze sıçrama yaptırmak için planlıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte sanayimize sağlanan destekleri büyük ölçüde bakanlığımız bünyesinde toplamış bulunuyoruz. Böylece, firmalarımızın ihtiyaç duyduğu destekleri tek elden, daha verimli ve organize bir şekilde vereceğiz. Tabi sadece destekler değil, özel endüstri bölgeleri gibi sanayicinin iş ve işlemlerinin tamamını bakanlığımıza gelip, tek bir kapıdan, hızlıca halledebileceği yenilikçi adımları da hayata geçirmeye devam ediyoruz. Kısacası, bizler sırtınızdaki bürokrasi yükünü hafifleteceğiz, sizler de zamanınızı ve enerjinizi üretime harcayacaksınız” diye konuştu.
Sanayinin ve teknolojinin en önemli dinamolarından birinin de teknoparklar, AR-GE ve tasarım merkezleri olduğunun altını çizen Varank, “Bugün itibariyle, AR-GE ve tasarım merkezlerimizin sayısı bin 519’a ulaştı. Bu merkezlerde, 65 bin nitelikli personel, AR-GE faaliyetleri için alın teri döküyor. Bu merkezlerin 209’unu makine ve teçhizat imalatı sektöründe faaliyet gösteren firmalarımız oluşturuyor. Bu firmalarda da tam 5 bin 700 personel istihdam ediliyor. Burada yer alan firmaların da yaklaşık yüzde 6’sı makine sektöründe faaliyet gösteriyor. Bana göre bu oran, ihracat rekoru kıran, 200 ülkeye ürün satan makine sektörümüz için yeterli değil” şeklinde konuştu.
Milli teknoloji hamlesinin Türkiye’nin dünyadaki hızlı dönüşüm sürecine vereceği stratejik yanıtın ta kendisi olduğunu belirten Varank, “Bu yaklaşım çerçevesinde; savunma sanayi alanında elde ettiğimiz örnek başarıları, başta makine sektörü olmak üzere, diğer sektörlere de yaygınlaştırmak için çalışmalarımızı hızlandırıyoruz” şeklinde konuştu.
Öncelik makine sektöründe
Bakan Varank bunun için bakanlık olarak uzun süredir Uçtan Uca Yerlileştirme Programı‘nın üzerinde çalıştıklarını söyledi. Bakan Varank, bu programla Türkiye’yi yüksek teknoloji üreten ülkeler ligine taşıyacaklarının altını çizerken Milli Teknoloji Hamlesinin temellerinden birini oluşturacak yeni destek programının nihai hedefini, dünyanın geçirdiği teknolojik dönüşüm sürecinde Türk sanayisini öncü konuma getirmek olarak belirlediklerini kaydetti.
Bakan Varank bu noktada, sanayide dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte, makine sektörünün rolünün de gittikçe önem kazandığını aktararak, İşte bu nedenle, yeni destek programımızda önceliği makine sektörümüze vereceğimizi buradan ifade etmek istiyorum. Makine sektöründe hedeflediğimiz kapasite gelişimi, cari açığı azaltmanın da ötesinde, teknolojik bilgi sermayesi açısından dışa bağımlılığımızı en aza indirecek, diğer sektörlerimize de önemli faydalar sunacaktır” ifadelerini kullandı.
“Odağımızda sanayileşme olmalı”
Zirvede açılış konuşması yapan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal ise “Bütün sektörlerde aynı anda her şeyi yapamazsınız. Stratejik sektörlerin belirlenmesi ve kaynakların öncelikli olarak bu alanlarda kullanılması gerekiyor. Aynı anda bütün enerjinin her tarafa dağıtamayacağına göre belirli yerlere odaklanmalısınız. Odağımızda sanayileşme olmalı. Türkiye kalkınacaksa sanayileşmekten başka çaremiz yok. Burada geç kaldığımızı bile söyleyebiliriz. Ekonomi politikalarının merkezinde sanayinin geliştirilmesi bir numaralı stratejik hedef olacak. Sanayide bulunan farklı sektörlerde de seçim yapmak lazım. Odak sektörleri belirlememiz lazım” diye konuştu.
“Makine sektörü fırsat sektörü olarak görülüyor”
Ağbal, “Başkanlığımızın farklı çalışmaları var bu çalışmalar bizlere aynı adresi gösteriyor. Belirli sektörler bu çalışmalarda fırsat sektörü olarak öne çıkıyor. Bunların içinde makine sektörü de var. Makine sektörü son 10 yıl içerisinde üretim değeri artırma bakımında önde geliyor. Katma değerini de en yüksek artıran sektör de makine sektörü. İstihdamda dış ticarette makine sektörü fırsat sektörü olarak görülüyor” şeklinde konuştu.
Makine sektörünün odak ve fırsat sektörü olmayı hak ettiğinin altını çizen Ağbal, “Ama karşımızda dünya devleri de var. O ülkelerle kıyasladığımızda istediğimiz seviyede değiliz. Bugün Türkiye’nin yatırım anlamında cazip olmasının en önemli etkenlerden biri 2000 yılından sonra yapılan yatırımlardır” ifadelerini kullandı.
Ağbal, hükümet olarak sanayiye önemli katkılar verildiğini bundan sonraki dönemde de katkı vermeye devam edileceğini sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından daha önce Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı İVME Finansman Paketi’nin makine sektörünü kapsayan iş birliği protokolü imzalandı.