Babası demirle, oğlu fırçayla ses getiriyor
22 YILLIK DEMİR DOĞRAMA USTASI AYTEKİN AKTAŞ, ORDU ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU’NDA OKUYAN OĞLUNUN DUVAR SANATI MERAKI YÜZÜNDEN İŞ YERİNİN BİR BÖLÜMÜNÜ SANATSAL ÇİZİMLER İÇİN AYIRDI. İŞ YERİNDEKİ DUVARLARA BABASININ ELİNDE ÇEKİÇLE MESLEĞİNİ SİMGELEYEN ÇİZİMLER YAPAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ ONUR DÜKKANIN DUVARLARINI BOYAYARAK GÖRSELLİK KAZANDIRIYOR.
Ordu’nun Ünye ilçesinde yaşayan 21 yaşındaki Onur Aktaş, babasının demir doğrama atölyesinin bir köşesini sanat atölyesine çevirdi.
Ünye Sanayi Sitesi’nde baba ile oğlun birlikte çalıştırdıkları demir doğrama atölyesine gelen müşteriler şaşkınlığını gizleyemiyor. 22 yıllık demir doğrama ustası Aytekin Aktaş, Ordu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nda okuyan oğlunun duvar sanatı merakı yüzünden iş yerinin bir bölümünü sanatsal çizimler için ayırdı. İş yerindeki duvarlara babasının elinde çekiçle mesleğini simgeleyen çizimler yapan üniversite öğrencisi Onur AKtaş, dükkanın duvarlarını boyayarak görsellik kazandırıyor.
Tamamen aklıma gelen resimleri çizmeye başladım
Aklında kurgulayarak resim çizmeye başladığını söyleyen Ordu Üniversitesi Ünye Meslek Yüksekokulu Restorasyon Bölümü son sınıf öğrencisi Aktaş, “Babamla beraber burada demir doğrama işiyle uğraşıyoruz. Tabii, benim merakım sanatsal resim yapmak oldu. Boş kaldığım zamanlarda evde resim yapıyordum. İş yerinde ise duvarlara resim çizmeye başladım. Burada yaptığım en ilginç resim ise, iki tane lamba anahtarları üzerine çizimlerim oldu. Anahtarları resim içerisinde göz olacak şekilde duvara usta resmi çizmek istedim. İş yerinde herkes çalıştığı için kimsenin benim gibi resim için zaman harcayacağını düşünmüyordum. Tamamen kendi aklıma gelerek kurguladığım resimlerimi duvarlara yansıtmaya başladım. Babam ilk gördüğünde çok kızmıştı. Dükkanın değişik yerlerine resimleri neden çiziyorsun diye önceleri babam kızıyordu ama daha sonra oda bu duruma alıştı” dedi.
Lamba anahtarı göz oldu
İş yerindeki lambalara göz olacak şekilde çizim yapan Onur Aktaş, “Bu lamba anahtarlarının üzerinde bir tane cin ali resmimiz vardı. Bakıldığında boş görünüyordu. Ben de daha sonra resmi tamamen tamamlayarak anahtarların yeri olan kısmı göz olacak şekilde çizimi tamamladım. Çoğunlukla günümün yarısını iş yerinde diğer yarısını ise resim çizerek harcıyorum. Okul sonraları ise babamla dükkanda çalışıyor, kalan vakitlerimde ise bulduğum boş duvarlara sanatsal çizimler yapıyorum” diye konuştu.
“İş yerimizin bir köşesi sanat köşesi oldu”
Çocuğunun iş yerinde çizdiği duvar resimlerini kendisinin de ondan öğrendiğini ifade eden baba Aytekin Aktaş, “Bu iş yerinde yaklaşık olarak demir doğrama işi yapıyoruz. Oğlum meslek lisesini okuduğu için iş yerimizde bize yardımcı oluyor, boş zamanlarında ise duvarlara resimlerini yapıyor. Tabii, ilk gördüğümde iş yerinde duvarlarda böyle resimler olmaz diye kızmıştım. Ama oğlum sanatı sevdiğini söyleyince bende daha ona karışmadım. Tabi yapılan resimler göze çok fazla hitap ettiği için biz de sevmeye başladık. Çoğunlukla çalışmadığımız zamanlar resimlerini yapıyor. Onun bu yeteneğini bilmediğim için esnaf arkadaşlarımız da ben de çok şaşırmıştım. Şu an iş yerimizin bir köşesi onun duvarlara çizdiği resimlerle doluyor. Biz de ailesi olarak ona sanatını yapmasında destek çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.