Av. Erusta, hak arama hürriyetinin hukuksal boyutunu ele aldı
AVUKAT OSMAN ERUSTA, HAK ARAMA HÜRRİYETİNİN YASALARLA HUKUKTA YER ALDIĞINI BELİRTTİ, DETAYLAR HAKKINDA BİLGİ VERDİ.
Av. Osman Erusta, hak arama hürriyetinin yasalarla hukukta yer aldığını belirterek detaylar hakkında bilgi verdi.
Başta Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları olmak üzere; yasalarca güvence altına alınan hak arama hürriyetini ela alan Av. Osman Erusta, hak aranmasına mevzuat açısından bir engel taşınmadığını söyledi.
Erusta, Anayasa’da Hak Arama Hürriyeti’nin yer aldığını söyleyerek “Hak aramanın ilk şartı olan yargı mercilerine davacı ve davalı olarak başvurabilme hakkı ve hürriyeti bir ülkedeki en üst kanun olan Anayasa’yla güvence ve teminat altına alınmıştır. Bunun doğal sonucu olarak da kişinin yargı mercileri önünde iddia ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Mevcut yargılamalarda Anayasa’nın bir emri olarak ilgili kanunlar çerçevesinde “Adil ve Hakkaniyete uygun” yargılama yapılmak zorundadır” dedi.
Erusta, “İlgili madde kapsamında, herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
Yine Anayasa’nın 40. Maddesi’nde, Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması düzenlenmiştir. İlgili madde kapsamında; Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.Kişinin, resmî görevliler tarafından vâki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır” şeklinde konuştu.
Erusta hak arama yollarından bir tanesinin de yine Anayasayla teminat altına alınan ve Anayasa’nın 74. Maddesi’nde düzenlenmiş dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı olduğunu hatırlatarak, “Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler” şeklinde bilgi verdi.
Erusta, hak arama özgürlüğü kapsamında kullanılan dilekçe hakkına karşılık dilekçeyi alan ilgili makamın başvurucuya 30 gün içerisinde gerekçeli olarak cevap vereceğini, sonucu da ayrıca bildireceğini belirtti.
“Demokratik bir hukuk devletinin varlığının önkoşulu, işleyen ve bağımsız bir yargı erkinin var olmasıdır” diyen Erusta görüşlerini şu şekilde paylaştı: “Hak Arama Hürriyeti, Anayasa’yla teminat altına alınmış, yasalarla düzenlemiş bir husustur. Mevzuat açısından hak aramaya engel bir durum yoktur. Ancak, vatandaşa yansıyan yönüyle hak aramanın önündeki tüm engellerin, engellemelerin olumsuz intiba ve algının ortadan kaldırılması, yargıya güvenilirlik oranının hızlı bir şekilde artırılması gerekmektedir. O zaman, Hak Arama Hürriyeti gerçek işlerliğini kazanacak ve toplumsal huzur ve güvenle birlikte yargıya olan güven de artacaktır.”