Atanamayan öğretmen 45 derece sıcaklıkta tarlada domates topluyor
DİYARBAKIR’DA YAŞAYAN 32 YAŞINDAKİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENİ MEHMET ÖZZERİF, 8 YILDIR ATANAMAYINCA 45 DERCE SICAKLIKTA GÜNLÜK 65 LİRA YEVMİYE İLE ÇALIŞIYOR.
Diyarbakır’da yaşayan 32 yaşındaki sosyal bilgiler öğretmeni Mehmet Özzerif, 8 yıldır atanamayınca 45 derece sıcaklıkta günlük 65 lira yevmiye ile çalışıyor.
Diyarbakır’da yaşayan öğretmen Mehmet Özzerif, 8 yıldır atanamayınca tarlada çalışmaya başladı. Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği mezunu olan Özzerif, atanamayınca işsiz güçsüz kaldığını, bekleye bekleye artık dayanamadığını ve bu işe başladığını söyledi. Tarlada çalışmaya ilk başladığında günlerce iğneyle çalıştığını ve vücudunun alışkın olmadığı için dayanamadığını belirten Özzerif, 500 bine yakın atanamayan öğretmenin olduğunu, onca hayalin boşa çıkmaması için kendi okulunda, sınıfında öğrencilerine ders vermek istediğini kaydedip yetkililerin bu konuda kendilerine yardımcı olmalarını istedi.
“Kendi okulumda, kendi sınıfımda öğrencilerimle çalışma yapmak istiyorum”
Siirt Eğitim Fakültesi mezunu olan ve 2011’den beri atama bekleyen öğretmen Mehmet Özzerif, atanamayınca mecburen tarlada çalışmaya başladığını söyledi. Kendisinin de burada hem toplama faydalı olmaya çalıştığını, hem de satış noktası kurup çalıştığını aktaran öğretmen Mehmet Özzerif, sözlerine şöyle devam etti:
“2011 eğitim fakültesi sosyal bilgiler öğretmeni mezunuyum. Atanmayı beklerken yıllar yılları devirdi. Maalesef atanamadık. Ücretli öğretmen kanununda alınacaktım ama 15 günlük prim sayım eksik olduğu için maalesef başvurum kabul edilmedi. Tarlaya sabah saat 05.00 gibi geliyoruz, akşam saat 21.00’a kadar buradayız. Çalışanlarımız var, organik ürünlerimiz var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde şu anda atanamayan 500 bine yakın öğretmen var. Bu öğretmenlerin ciddi anlamda ele alınması gerekiyor. Ciddi anlamda bir emek var ve bu emek boşa harcanıyor. Ben şahsen ilk başladığımda günlerce iğneyle çalıştım. İğne yaptırarak, ağrı kesici alarak ben bu işe başladım. Çünkü vücut dayanmıyordu, alışkın değildim. Ama çalışmak zorundaydım. Çalışmaya da devam edeceğim. Ama ne olursa olsun insanın kendi gözü kendi emeğinde, yani öğretmenlik mesleğinde. Şuan bazı müşterilerimiz geliyor alışveriş yaparken öğretmen olduklarını duyunca ben üzülüyorum. Neden ben kendi okulumda, kendi sınıfımda kendi öğrencilerimle ilgili çalışma yapamazken, burada bu yükü taşıyıp buradaki çalışma şartlarında zorunlu halde bulunuyorum diye üzülüyorum. Gönül istedi ki kendi mesleğimi kendi okulumda, kendi sınıfımda daha rahat bir şekilde yapabilseydim. Tek isteğim ücretli öğretmenlerle ilgili atama ve 500 bin öğretmenin atama isteğinin gerçekleşmesi. Çünkü büyük bir yığılma var ve bütün hayaller yıkılıyor. Ücretli öğretmenlerde olsun, atanamayan öğretmenlerde olsun. Bununla ilgili ciddi bir çalışma yapılmasını bekliyorum. Yoksa aksi taktirde büyük bir emek boşa gidecek.”