ASLI MI, SURETİ Mİ?
Medya okur yazarlığı olan, yeni medya argümanlarını bilen ve kullanan biri olarak sosyal medya analizi yapmak bizim işimizin doğal getirileri. İşin içine psiko-sosyal parametreler girse de o konuda da bir uzman olmasak da bunca yıllık birikimlerimiz, eğitimlerimiz ile söyleyecek sözlerimiz var. Multi-disipliner yaklaşım, yıllardır savunduğumuz ve çözümlemelerimizin merkezinde hep kullandığımız bir taktiktir.
İletişim en az iki kişi arasında verilecek bir mesajın çeşitli yollar ile (konuşma, medya, internet, telefon…) bir başka kişiye ulaştırılması ile gerçekleşir.
Hemcinsim kadınlar, dünyadaki en karmaşık canlılar bence de. Yaş aldıkça erkeklerin (istisnalar kaideyi bozmaz) ne kadar düz mantıkla, kadınların ise kafalarındaki hesaplar ile (acaba hangi planı uygulamaya koydukları meçhul) hareket ettiklerini görüyorum. Adamın sözü ne ise o iken, kadının sözünü çözmek için dekoder gerekir. Adamın verdiği mesaj düz ve hedefine ulaşırken, kadının mesajında alt metinler ile destan yazabilirsiniz. Dolayısı ile hedefine ulaşması zaman alır. Ve böylece iletişim kazaları başlar. Anlaşılmayan kadındır, anlamayan ise adam!
Bir kadın bir başka kadınla anlaşmakta zorlanır. Hep iddia etmişimdir ve hala bu düşüncedeyim: kadının en büyük düşmanı yine kadındır. Çünkü hırs, kıskançlık ve çekememezlik kadının geninden getirdiği doğallıktır. Eğer iki kadın dost görünüyor ise bu uyumda mutlaka yüzdelik hesabı yapmak gerekir. Çünkü diyalogda kesin biri baskın diğeri pasiftir. Bazı diyaloglarda bu dengeler değişebilir fakat genelde baskın hep baskın, pasif hep pasiftir. Baskın tatminsiz, pasif tatminsizin onaylayıcısıdır. Aslında iki kişilik bu diyalog baskın olanın deşarj ünitesidir. Bu diyaloğa üçüncü ve daha fazla dişi girer ve denge değişmeye başlar ise baskın karakterden her şeyi bekleyebilirsiniz. İktidarı elinde tutmak için her şey mubahtır çünkü ona göre. Siz farklı düşünüyor olabilirsiniz ya da yaşadıklarınız daha farklı tecrübeler olabilir ama güvenin bana bütün diyaloglarda ortak payda eninde sonunda bu basit formüle indirgeniyor.
Medya popülaritesi, herkesin tanınma isteği, ünlü olma dileği sanal alemde bayağı hızlı gerçekleşebiliyor. “Soap opera” şöhretler ya da kadın/erkek beğenilme, takdir edilme dürtüsünü Dr. Ender Saraç harika bir tespit ile özetlemiş kendi sosyal medya hesabında. “Bir kadın sürekli güzelliğini, bir erkek yakışıklılığını sık sık vurguluyorsa ve bunu herkese göstermek, paylaşmak istiyorsa, kendini iyi amaç dışında sürekli teşhir ediyorsa, hele mütevazı görünüp insanlardan övgü almaya çalışıp aslında egosunu beslemeye çalışıyorsa, kendini yararlı konularda geliştirmek yerine dış görünüşüyle uğraşıyorsa problem var. Biz kendimizi yaratmadığımıza göre Allah’ın biçimlendirdiği bir suretteyiz. Bize verilen her bir ekstra özellik aslında bu özelliğimizi ne kadar hayır yönünde kullandığımız ile sınanmaktadır. Servetin, şöhretin, malın bir zekatı olduğu gibi fiziksel güzelliğin de, yakışıklılığın da hayır yönünde kullanılması ve sürekli teşhir edilmemesi ve bu konuda gerçekten mütevazı olunması gerekir. Ne demiş atalarımız, servete bir kıvılcım, güzelliğe bir sivilce yeter. Sürekli dış görünüşünü süsleyip sergileyen insanların belki de bir kısmının başka bir gelişmiş özelliği olmadığından dolayı bu yolu seçtiklerine şahit olmuşumdur.”
Şimdi bir bakın sosyal mecralarda arkadaşlarınızın, dostlarınızın paylaşımlarına:
Sizi kendi motivasyon kaynağı olarak kullananlar kimler?
Sizin paylaşımlarına övgüler yağdırdığınız arkadaşınız/dostunuz sizin paylaşımlarınıza nasıl yaklaşıyor? Övgü, tebrik, destek… var mı, yoksa üst perdeden bir bakış mı sergileniyor?
Sürekli paylaşımlarında ulaşılamayan, özenilen bir yaşam mı sergiliyor.
Sürekli başarılar mı sergiliyor?
Sürekli ünlü sözler mi paylaşıyor?
Sürekli kendini mi haklı çıkarmaya çalışıyor?
Fotograf filitreleri ile kendini olmadığı bir şekilde beğeniye mi açıyor? Değerlendirme parametreleri çok. Siz kendinizinkini belirleyin.
İletişim (yukarıda belirttiğim üzere) en az iki kişi arasında olur. İletişim materyalleri farklılaşabilir. Şimdi siz düşünün, sizin iletişim ucunuzda kimler var? İletişim sisteminizin döngüsü akıcı olarak gerçekleşiyor mu?
Yeni medya iletişiminde sistem tıkanıklığına yer yok. Sistem akıcı bir şekilde çalışmak zorunda. Çünkü her şey dijital ortamda gerçekleşiyor. İnternet çağının bir sonucu olarak bilgi kirliliği içinde nasıl doğru bilgiye ulaşma kriterleri varsa, yeni medya yaşantınızda da paylaşımların dilini anlama kriterleri var. Bir nevi vücut dili bu paylaşımlar. Şimdi dönüp kendinize bir bakın, kendi yaşamınızdaki yeni medya kriterlerini şöyle bir gözden geçirin ve paylaşım kirliliği içinde her şeye inanmayın. Çünkü görülenler birer yanılsama. Hepsi bir süzgeçten geçerek size sunuluyor. Hayatınızdaki sözde mütevazıları keşfedin ve kimsenin piyonu olmayın.
Dostlukla…
Zeliha Bedir