Antik dönemin izlerini taşıyan ’Abora-IV’ Çanakkale’ye geliyor

Alman Arkeolog Dr. Görlitz tarafından tasarlanan ve antik dönemin gemicilik teknikleriyle inşa edilen “Abora-IV”, geçtiğimiz günlerde İstanbul’a gelirken, geminin yeni rotası Çanakkale ve antik dönemin deniz ticaretinde önemli bir durak noktası olan Troya olacak.

Abora Projesi’nin 4.’sü bu yıl 16 Ağustos’ta Bulgaristan’ın Varna Limanı’ndan başladı. “Barış ve Uluslararası Anlayış İçin Yelken Açmak” sloganıyla 14 metrelik kamış gemiyle başlayan 3.000 km’lik yolculuk da yeni rota Çanakkale olacak. Alman Arkeolog Dr. Dominique Görlitz tarafından 1993’te Nübye Çölü’ndeki kazılarda rastladığı antik döneme ait kaya resimlerinden esinlenerek tasarlanan ve kamıştan yapılan antik gemi replikası “Abora-IV”, geçtiğimiz günlerde İstanbul’a giriş yaparak Rumeli Feneri Limanı’na demirledi.

Buradan Kalamış Limanı’na geçecek ve 2-3 gün süreyle Kalamış Limanı’nda gerekli bakım/onarım çalışmaları için bağlı kalacak gemi, ardından Çanakkale Boğazı yolculuğuna başlayacak. Kamış geminin Türkiye sularındaki seyrinin koordinasyonu, Dışişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilirken; organizasyonun Çanakkale ayağındaki iş ortağı ise GESTAŞ Deniz Ulaşım.

İstanbul’dan ayrılış süresi ve hava şartlarına bağlı olarak 24-26 Ağustos tarihleri arasında Çanakkale Boğazı’na giriş yapması ve Çanakkale’de olması planlanan geminin ilk durağı Çanakkale olacak. Burada bir gün kaldıktan sonra, antik dönemin deniz ticaretinde önemli bir konumu olan Troya Tarihi Milli Parkı Yeniköy Limanı’na seyredecek. Alman Arkeolog Dr. Dominique Görlitz ve Almanya, Bolivya, Bulgaristan, Hollanda, Rusya ve ABD’den yolculuğa katılan 12 kişilik mürettebatı, Çanakkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr Rüstem Aslan eşliğinde Troya’yı ve Troya Müzesi’ni ziyaret edecek. “Barış ve Uluslararası Anlayış İçin Yelken Açmak” sloganıyla yol alan geminin, Yunan adalarını ziyaret edip son durağı olan Mısır’ın İskenderiye Limanı’na ulaşması hedefleniyor.

“Abora-IV” Projesi, asırlar önce Mısır’dan yola çıkan kamış gemilerin Karadeniz’i geçerek Tuna Nehri’ne kadar uzanan bir ticaret hattını kullandıklarını ve dönemin teknik gelişmişlik seviyesinin bunun için yeterli olduğunu ispatlamayı hedefliyor.