Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Sayık: “Sosyal girişimciliğin devletin kurumlaşmış bir müessesesi olmasını planlıyoruz”

Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Arif Sayık, “Ajans olarak bu işe başladık, heyecan duyduk ve geliştirdik. Daha sonra bu platforma bir yol haritası çizelim istedik. Öncelikle farkındalık faaliyetleri yürüttük. Yeni bir alan olduğu için bununla ilgili mali ve hukuki bir alt yapı mevcut değil. Bizler, sosyal girişimciliğin mali ve hukuki kurallarını belirleyerek devletin yapısal olarak kurumsallaşmış bir müessesi olmasını planlıyoruz” dedi.

ODTÜ Teknokentte Ankara Kalkınma Ajansı tarafından “Gençler İçin Sosyal Girişimcilik” programı yarı final etkinliği düzenlendi. Sosyal girişim fikri olan gençlere destek olan Ankara Kalkınma Ajansı yetkilileri, yapılan etkinliğin önemine dikkat çekerek, bu yıl içerisinde sosyal girişimcilere mali destek sağlamak için çeşitli mali programlar gerçekleştirileceğinin altını çizdi. Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Arif Sayık, sosyal girişimciliğin 1945’li yıllarda başladığına dikkat çekerek, günümüzde şekil değiştirerek devam ettiğini söyledi. Ankara Kalkınma Ajansı olarak sosyal girişimcilik konusuna niçin girildiğini de açıklayan Sayık, “Kalkınmacılık 1945 yılında başladı. O zamanki kalkınmacılıkta kar merkezli, büyüme esaslı bir anlayış hakimdi. Milenyum çağına girdiğimizde kar ve büyüme bir kenara bırakıldı sosyal alanlar dahil edildi. Bireyin, çevrenin, insanlığın geliştirilmesi sosyal anlamda dahil edilerek kalkınma çok boyutlu bir hale geldi. Teknolojik değişim insanların sosyokültürel hayatını da değiştirdi. Teknoloji birçok imkanı beraberinde getirirken birçok sorunu da beraberinde getirdi. Teknoloji, bireyin yalnızlaşması, genç işsizlik, kimlik kargaşası gibi birçok sorunu beraberinde getirirken bilişim ve teknolojideki değişim imkanını getirdi. Biz bu sosyal sorunlara günümüzün teknolojisiyle nasıl çözüm bulabiliriz fikriyle, TED Üniversitesi ve Sosyal Bilimler Üniversitesiyle birlikte 2017 yılında bir platform kurduk. Ajans olarak bu işe başladık, heyecan duyduk ve geliştirdik daha sonra bu platforma bir yol haritası çizelim istedik. Öncelikle farkındalık faaliyetleri yürüttük. Yeni bir alan olduğu için bununla ilgili mali ve hukuki bir alt yapı mevcut değil. Bizler, sosyal girişimciliğin mali ve hukuki kurallarını belirleyerek devletin yapısal olarak kurumsallaşmış bir müessesi olmasını planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Gençler İçin Sosyal Girişimcilik” programı kapsamında çok emek verildiğini söyleyen Ankara Kalkınma Ajansı Uzmanı Ecem Pınar Urhan, “Biz bu yılın başında gençlere yönelik sosyal girişimcilik programı başlattık. Bu programa başlarken aslında temel kaygımız Ankara’daki sosyal girişimcilerin az olmasıydı. Üniversitede okuyan hatta Sosyal Bilimler Liselerinde okuyan gençlerle bir araya gelerek programa katılmaya, kendi sosyal girişimcilik gruplarını kurmaya teşvik ettik. Bu yılın başında programın başvurularını açtığımızda 270 civarında başvuru aldık. Bu başvuruların tamamı Ankara’daki sosyal sorunları bulup bunlara bir çözüm üretmeye yönelik iş fikirleriydi. Bunların arasından yaptığımız değerlendirmeler sonucunda 15 tane ekip seçtik. Bugünkü yarı final etkinliğinden sonra da 5 ekibi seçip finale devam etmeyi planlıyoruz. Biz bu aşamaya gelene kadar ekiplerimizi yoğun bir mentorluk ve eğitim programıyla destekledik. Bu programda birincilik ödülü için 25 bin, ikincilik ödülü için 20 bin, üçüncülük ödülü için 15 bin gibi bir ödül öngörüyoruz. Tabii ki bu iş fikirlerini finanse etmek için yeterli olmayacaktır fakat bunun ilk tohum olmasını amaçlıyoruz. Bu yıl Ankara Kalkınma Ajansı olarak sosyal girişimcilere yönelik bir mali destek programına da çıkmayı planlıyoruz. Dolayısıyla buraya başvuruları da teşvik edeceğiz. Bunların da finansman kaynağı olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.