Anadolu’nun unutulmaya yüz tutan bulgurlu lezzetleri bu kitapta buluştu
BİTKİSEL PROTEİN VE LİF İÇERİĞİ BAKIMINDAN EN ZENGİN TAHIL GRUPLARINDAN BİRİ OLAN BULGURUN ANADOLU’DA 12 BİN YILLIK GEÇMİŞE UZANAN HİKAYESİ “ANADOLU’NUN BULGURLU YEMEKLERİ” KİTABIYLA GÖZLER ÖNÜNE SERİLİYOR.
Türkiye’nin gastronomi turizminde elini güçlendirmek amacıyla başlatılan çalışmalara katkı sağlamayı amaçlayan “Anadolu’nun Bulgurlu Yemekleri” kitabı Türk mutfağının saklı kalmış lezzetlerini gün yüzüne çıkarıyor. Duru Bulgur’un katkılarıyla hazırlanan kitapta Anadolu’nun farklı bölgelerinden toplanan 175 farklı yemek tarifi bulunuyor.
Bitkisel protein ve lif içeriği bakımından en zengin tahıl gruplarından biri olan bulgurun Anadolu’da 12 bin yıllık geçmişe uzanan hikayesi “Anadolu’nun Bulgurlu Yemekleri” kitabıyla gözler önüne seriliyor. Anadolu’nun tüm bölgelerinden derlenen ve farklı bulgurlu lezzetlerin tariflerini tek bir kaynakta toplayan Anadolu’nun Bulgurlu Yemekleri kitabında 175 yemek tarifi bulunuyor. Kitaptaki yemek tarifleri; çorbalar, etli bulgur yemekleri, köfteler, dolma ve sarmalar, bulgurlu sebze yemekleri, salatalar, pilavlar, hamur işleri ve tatlılar olmak üzere dokuz bölüm altında toplandı.
Selçuk Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Toplum Beslenmesi Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Nermin Işık tarafından kaleme alınan kitap, doğrudan kaynak kişilerin verdiği tariflerle ortaya çıktı. Tüm bu tarifler, kitaba destek veren çok sayıda panelist tarafından denendi ve değerlendirmeye tabi tutuldu. Değerlendirmeler sonucu uygun görülmeyen tarifler, kaynak kişilerin bilgisine başvurularak tekrar denendi ve standart ölçüleri geliştirildi.
Türk Mutfağının tanıtılmasına büyük katkı sağlayacak
Türkiye’nin dünya gastronomi liginde üst sıralarda yer alabilecek potansiyele sahip olduğunu, ancak tanıtım konusunda geç kalındığını söyleyen Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, Anadolu’nun Bulgurlu Yemekleri kitabının Türk mutfağı için önemli bir kaynakça oluşturacağını söyledi. Duru, “Şirketimiz Türk bulgurunu dünyaya tanıtma misyonunu sahipleniyor. Dünyanın en büyük gıda fuarlarında stantlarımızda bulgur tadımı yaptırarak, bulgur misyoneri gibi çalıştık. Yurt dışındaki fuarlarda İspanya’da Paella’yı, İtalya’da Risotto’yu ve Japonya’da Suşi’yi bulgurla hazırlayarak tüketicilerin beğenisine sunduk. Dünyada halihazırda 51 farklı ülkeye ihracat yapıyoruz. Bugüne kadar bu amaç doğrultusunda ses getiren adımlar attık. Anadolu 12 bin yıllık tarihiyle, bulgurun tüm dünyada anavatanı olarak kabul edilir. Bizim topraklarımızda yeşermiş böylesi bir zenginliği, dünyaya anlatmak sorumluluğunu üzerimizde hissediyoruz. Yurt dışında katıldığımız fuarlarda bu konuda temaslar yürütüyoruz. Bu bakımdan bulgurda lobicilik faaliyetlerine ciddi mesai harcıyoruz. Yabancı iş ortaklarımıza Türkiye’nin yerel lezzetlerinin çeşitliliği hakkında ayrıntılı bilgiler aktarıyoruz” şeklinde konuştu.