Reklam
tvTürk

Anadolu Üniversitesi Açık ve Uzaktan Öğrenme Konferansı başladı

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ MERKEZİ SALON 2016’DA DÜZENLENEN TÖRENE ANADOLU ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. ŞAFAK ERTAN ÇOMAKLI DA KATILDI.

  • Diğer
  • 14 Kasım 2019
  • 179 KEZ OKUNDU
Reklam

Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Açık ve Uzaktan Öğrenme Konferansı (IODL 2019) açılış töreni ile başladı.

Uzaktan eğitim alanında dünyanın sayılı eğitim kurumları arasında yer alan Anadolu Üniversitesi, bu alanda önemli bir konferansa imza atıyor. Ana teması “Global Açık ve Uzaktan Öğrenme Fırsatları ve Dinamikleri” olan konferansta; dünyanın farklı ülkelerinden gelen bilim insanları açık ve uzaktan öğrenme alanında yaptıkları çalışmaları paylaşacak. Uzaktan öğrenme alanında yapılacak gelecek projelere ışık tutması planlanan konferans, bu alanda çalışan bilim insanlarını bir araya getiren önemli bir platform olarak gösteriliyor. Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi Salon 2016’da düzenlenen törene Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, Athabasca Üniversitesi’nden Prof. Rory McGreal, Kore Ulusal Açık Üniversitesi’nden Prof. Taerim Lee, Ambedkar Üniversitesi’nden Prof. Ramesh Sharma ile İngiliz Açık Üniversitesi’nden Prof. Liz Marr, rektör yardımcıları, akademisyenler ve ilgililer katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan programda, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sisteminden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Başar ve Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Güney tarafından katılımcılara bilgiler verildi.

“Açıköğretim Sistemini dijitalleşme sürecine dahil etmemiz gerekiyor”

Ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Şafak Ertan Çomaklı, konferansın önemine değindi. Çomaklı, “Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi olarak başlıca hedeflerinin gelecek nesiller gelecek yıllarda tüm dünyada neslimizi teslim edeceğimiz çocuklara ortam hazırlamak ve hazırladığımız ortamı eğitim sistemine dâhil etmek. Bu durumun da dijitalleşme sürecinden geçtiğinin farkındayız. Çocuklarımızı ilerleyen yıllarda bir bina içerisine sokarak eğitim vermek oldukça zor görünüyor. Bunu da gittiğimiz ülkelerde yapılan toplantılarda net bir biçimde görüyoruz. Şimdiki nesil, küçük bir tablet veya telefon ile her şeyi yapabiliyor. Oyun, yabancı dil eğitimi, gezi imkanı ve muhabbet bulabiliyor. Bizim olabildiğince hızlı bir şekilde dijitalleşme sürecine dahil olmamız, Açıköğretim Sistemini de buna dahil etmemiz gerekiyor. Umut ederim ki; Anadolu Üniversitesinin düzenlediği bu konferansla dijitalleşmeye dönük gelişmeler tartışılır. Özellikle gelecek nesillerin nasıl yetiştirileceği hakkında bir altyapı oluşturulur. Malumunuz olduğu üzere dünya gittikçe küçülüyor. Japon Başbakanının söylemiş olduğu şekliyle bir Google dünyası var. Google dünyasında hafızaya gerek kalmıyor. Böylece enerjimizi başka yerlere sarf edebilirim duruma geliyoruz. Açık öğretim sistemi olarak dönüşüm sürecinde, Yüksek Öğretim Kurulu(YÖK)’nun ve Cumhurbaşkanımızın Dijital Ofisi açarak bize verdiği destekle gelecek nesillere verilecek dijital eğitim ve materyallerini hazırlamaya başlamış bulunmaktayız. Bu oldukça meşakkatli ve teknik bir konudur” dedi.

“Tüm dünyanın bu süreci ortak yürütmesi gerekmektedir”

Dijitalleşme sürenini önemine değinen Rektör Çomaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kimse, anlamak zorunda olduğu 10 yaşındaki bir çocuğun dünyasını bilmiyor. İşin en zor tarafı bu olsa gerekiyor. 10 yaşındaki çocuğun dünyasını anlayamazsak eğer o çocuk 20 yaşına geldiğinde eğitim ihtiyaçlarını istediği şekilde veremeyeceğiz. İslam dünyası için önemli bir şahsiyet olan Hz. Ali’nin de söylemiş olduğu; ‘Çocukları kendi yetiştiğiniz zamana göre değil, içinde bulunduğunuz zamana göre yetiştirin’ ifadesi bizim için yol gösterici niteliktedir. Bu süreçte geri adım atmayacağız. Kanada, İran ve Çin’de anlattığımız, Anadolu 5.0 olarak tabir ettiğimiz dijitalleşme sürecine uymazsak, eğitim vermeye çalıştığımız nesli gelecekte yönlendiremeyeceğiz. Özellikle bu sempozyumdan beklediğimiz bir çıktı var. Katılımcılar yalnızca sunum yapmasın, mevcut durumu göz önünde bulundurarak bize yol göstersin. Bu bir ekip işidir. Yalnızca ülkelerin yapacağı bir iş değildir. Tüm dünyanın bu süreci ortak yürütmesi gerekmektedir. Türkiye olarak öncelikle kendi dilimizi konuşanlara yönelik eğitim sistemi oluşturuyoruz ama nihayetinde tüm insanlara faydalı olsun diye eğitim programları hazırlamaya çalışıyoruz. Emeği geçen herkese şimdiden çok teşekkür ediyorum.”

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ