Alt ıslatma problemine ’alarmlı’ çözüm
DR. HANEFİ DEMİRTAŞ, ÇOCUĞUN 3-4 YAŞINA KADAR GECE ALTINI ISLATMASI/YATAK ISLATMASININ DOĞAL, ANCAK SORUN 4 YAŞINDAN SONRA DA DEVAM EDİYORSA TEDAVİNİN ŞART OLDUĞUNU BELİRTEREK, “ALARM CİHAZLARIYLA 3 AY İÇİNDE YÜZDE 90’A KADAR ALT ISLATMA SORUNUNU ÇÖZEBİLİYORUZ. AMACIMIZ YATAĞI KURU BIRAKMAK DEĞİL, ÇOCUĞU KURU BIRAKMAKTIR” DEDİ.
Dr. Hanefi Demirtaş, çocuğun 3-4 yaşına kadar gece altını ıslatması/yatak ıslatmasının doğal, ancak sorun 4 yaşından sonra da devam ediyorsa tedavinin şart olduğunu belirterek, “Alarm cihazlarıyla 3 ay içinde yüzde 90’a kadar alt ıslatma sorununu çözebiliyoruz. Amacımız yatağı kuru bırakmak değil, çocuğu kuru bırakmaktır” dedi.
Medipol Üniversitesi Vatan Kliniği Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hanefi Demirtaş, çocuklarda alt ıslatma problemi yani enürezise karşı geliştirilen alarm yöntemini açıkladı. Dr. Demirtaş, alt ıslatma probleminin çocuklarda 4 yaşına kadar fizyolojik kabul edilen bir problem olduğuna dikkati çekerek, “Alt ıslatma çocukluk ve ergenlik çağının en yaygın ve en ciddi sağlık sorunlarından biridir. Yaklaşık olarak; 5 yaşında yüzde 15, 10 yaşında yüzde 5, 15 yaşında yüzde 2, 20 yaş ve üzeri yetişkinlerde ise yüzde 1’e yakın ortamlarda görülebilen alt ıslatma ciddi psikososyal sonuçları olan bir sağlık sorunudur. Herhangi bir fiziksel veya psikolojik sebebe bağlanamayan, daha çok genetik olarak ortaya çıkan alt ıslatmaya ‘birincil alt ıslatma’ yani ‘primer enürezis’ deniyor. Alt ıslatmaların yüzde 90’ına yakını bir sebebe bağlanmayan bu genetik geçişli alt ıslatmalardan oluşuyor” ifadelerini kullandı.
“Enfeksiyon ve diyabet araştırılmalı”
Dr. Demirtaş, bütün toplumlarda yaygın görülen bir sağlık sorunu olan alt ıslatmanın sebeplerine yönelik açıklamalarına şöyle devam etti: “İdrar yolu iltihapları, şeker hastalığı, bağırsak parazitleri gibi fiziksel veya ailevi sorunlar, kardeş kıskançlıkları gibi psikolojik bir sebebe bağlı olarak sonradan ortaya çıkan alt ıslatmaya; ‘ikincil alt ıslatma’ yani ‘sekonder enürezis’ denir. Fiziksel veya psikolojik bir nedenle ortaya çıkan alt ıslatmalarda sorun çözülünce alt ıslatma da kendiliğinden düzelir. Alt ıslatma tedavisine başlanmadan önce, idrar tahlili, idrar yolları ve böbrek USG’si (ultrasonografi) ile tarama yapılmalıdır.”
“3 ayda problem ortadan kalkıyor”
Herhangi bir sebebe bağlanamayan ve genelde genetik geçişli olan birincil alt ıslatmalarda en etkili tedavi yöntemlerinden birinin ’alarm yöntemi’ olduğuna işaret eden Dr. Demirtaş, şu bilgileri verdi: “Alarm yönteminde; alarm cihazları ile beyin şartlı/koşullu refleksi oluşturarak ortalama 3 ay içinde yüzde 90’a yakın oranda kişi uyanmayı veya kuru kalmayı öğrenebilmektedir. Alarm yöntemi tedavisinin başarılı olabilmesi için konunun uzmanı bir hekim tarafından hastanın ve ailenin programlanarak ortalama 3 ay süreyle yakın takip edilmesi gerekir. Alt ıslatma hekimlerin, hastaya alarm cihazı reçete ederek hastanın ve ailenin bu cihazı kendi başına kullanması ile çözümlenebilecek bir sorun değildir. Alt ıslatan çocuk ve kişinin yaşı, uyku ağırlığı ve sosyal durumuna göre cihazlar farklılıklar arz edebilmektedir. Alarm cihazları ile şartlı refleks oluşturmanın yanında mesane kontrolünü artırıcı ilaçlar ve uyku ağırlığına çözüm olabilecek yöntemlerle alt ıslatma tedavisinde ki başarı oranları arttırılabilmektedir.”
“Gündüz idrar kaçırma ve alt kirletme de tedavi edilebiliyor”
Dr. Demirtaş, çocuklarda çok yaygın bir sorun olan gündüz idrar kaçırma sorununun ise ilaç tedavisi ile çok hızlı iyileştirilebileceğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Alt ıslatma sorununa bağlı olarak da ortaya çıkabilen alt kirletme yani ‘enkoprezis’ sorununu da bu tedavi programı içerisinde çözebilmekteyiz.”