AİMSAD Başkanı Mustafa Erol, İVME Paketi’ni değerlendirdi
HAZİNE VE MALİYE BAKANI BERAT ALBAYRAK’IN AÇIKLADIĞI İVME FİNANSMAN PAKETİ’Nİ DEĞERLENDİREN AİMSAD BAŞKANI MUSTAFA EROL, “DEMEK Kİ HÜKÜMETİMİZ BİZE GÖREVLER VERİYOR. ‘HADİ, BEN GÖREVİMİ YAPTIM SIRA SİZDE’ DİYOR. BU BİR YENİDEN YAPILANMA, İHRACATA YÖNELİK YENİDEN BİR ATAK OLACAKTIR. İHRACATA YÖNELİK ADIMLARDA BU YAPILANMANIN BİR BAŞLANGIÇ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. BELKİ UYGULAMADA BAŞTA EKSİKLİKLER OLUR AMA BENCE İYİ BİR BAŞLANGIÇ, GÜZEL BİR BAŞLANGIÇ. HEPİMİZİN 24 SAAT ESASIYLA ÇALIŞACAĞIMIZ BİR DÖNEME GİRECEĞİZ. BAŞKA ÇAREMİZ DE YOK ZATEN. GELİŞECEKSEK İHRACATLA GELİŞECEĞİZ. SEKTÖRÜMÜZE HAYIRLI OLSUN” DEDİ.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı İVME Finansman Paketi’ni değerlendiren AİMSAD Başkanı Mustafa Erol, “Demek ki hükümetimiz bize görevler veriyor. ‘Hadi, ben görevimi yaptım sıra sizde’ diyor. Bu bir yeniden yapılanma, ihracata yönelik yeniden bir atak olacaktır. İhracata yönelik adımlarda bu yapılanmanın bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Belki uygulamada başta eksiklikler olur ama bence iyi bir başlangıç, güzel bir başlangıç. Hepimizin 24 saat esasıyla çalışacağımız bir döneme gireceğiz. Başka çaremiz de yok zaten. Gelişeceksek ihracatla gelişeceğiz. Sektörümüze hayırlı olsun” dedi.
Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) Başkanı Mustafa Erol, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı İVME Finansman Paketi’nin makina sektörü için son derece önemli olduğunu söyledi. Uzun süredir makina imalat sektöründe faaliyet gösteren STK’ların ve Birliklerin bu konuyla ilgili çalışmalarını ve görüşlerini Bakanlık’a sunduklarını ve bu paketi beklediğini hatırlatan Erol, hükümetin ithalatı azaltmaya yönelik planları olduğunu, uzun sürse de ortaya sektörü rahatlatacak çalışılmış bir plan çıktığını kaydetti.
Erol, “Listedeki orta ve yüksek teknoloji ürünler özellikle seçildi. Tarım da olsa, hammadde de olsa, bunları gerçekleştirecek konu makinedir. Makine olmadan bir şey olmaz. Artık hükümetimiz makine sektörünü stratejik sektör olarak görmektedir ve önümüzdeki dönem bir başarı hikayesi yazılacaksa bunun da makineden, makine imalatı ağırlıklı teknolojiden olacağını bilmektedir” dedi.
“24 saat çalışacağımız bir döneme giriyoruz”
Açıklanan İVME Paketi’nde ve GTİP’lerde ağaç işleme makinelerinin de olduğunu hatırlatan Erol, “Demek ki hükümetimiz bize görevler veriyor. ‘Hadi, ben görevimi yaptım sıra sizde’ diyor. Bu bir yeniden yapılanma, ihracata yönelik yeniden bir atak olacaktır. Özal zamanında böyle bir atak olmuştu. ‘Elinize çantaları alıp Çin’e kadar gideceksiniz’ demişti gitmiştik. Şimdi de bu destek, bizim yeniden yapılanmamızı, konsantre olmamız gereken konuları, ihracat için gerekli olan finansmanı, AR-GE ve yeni yatırım için gerekli olan finansmanı sağlayıcı uygulama oldu. İhracata yönelik adımlarda bu yapılanmanın bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Belki uygulamada başta eksiklikler olur ama bence iyi bir başlangıç, güzel bir başlangıç. Hepimizin 24 saat esasıyla çalışacağımız bir döneme gireceğiz. Başka çaremiz de yok zaten. Gelişeceksek ihracatla gelişeceğiz. Sektörümüze hayırlı olsun” diye konuştu.
“Destek bir başlangıç, devamı gelecektir”
Erol, hükümetin ve 3 devlet bankasının ayırdığı 30 milyar lira desteğin bir başlangıç olduğunu ifade ederek, devamının geleceğine inandığını söyledi. Desteğin tamamen AR-GE’ye, yatırıma, teknoloji üretimine dönük olacağını hatırlatan Erol, özellikle makine sektörüne bu kadar önemsemesinin çok önemli olduğunu ifade etti. Erol, “Bu bir kredi değil. İthalatını yapamadığımız, üretemediğimiz ürünleri yap kredisi. Çöz kredisi” dedi.
“Özel bankaların da katımıyla destek 100 milyar lirayı bulacaktır”
Paketin ihtiyaç olan bir sektöre dönük bir yapılanma içerdiği için buna özel bankaların da katılıp desteğin ilk aşamada 100 milyar liraları bulabileceğini söyleyen Erol, sözlerini şöyle tamamladı: “3 kamu bankası dışında daha sonra ben bu bankalara diğer özel bankaların da katılacağını düşünüyorum. Bu destek, kısa vadede 100 milyarlık bir paket haline dönüşebilir. 100 milyar bir başlangıçtır. 100 milyarın hem ithalata, hem de ihracata etkisi çok fazla olur. Desteğin de katkısıyla önümüzdeki dönem rakamlara çarpan etkisi olacaktır. Hemen olmasa bile 2020’den sonra ciddi olarak hem ithalatta düşüş, hem ihracatta artışı göreceğiz. Normalde Türkiye’deki AR-GE yatırımı yüzde 5’ler seviyesinde bulunuyor. Özel sektörün de AR-GE’sini bunun içine katarsak, birkaç sene içinde 100-150 milyar dolarlık bir AR-GE yatırımı olur. Bu yüzde 5 AR-GE yatırımının yüzde 95’i de direkt ciroya etki eder. Bu geri dönüşle hem cari açık düşer, hem de ihracatımız katlanır”.